Ancak; Acele el koyma kararından sonra davalı taraf adına bankaya bloke edilen miktarın ilk kararla tespit edilen kamulaştırma bedelinden mahsubundan sonra kalan kısmına 15.10.2012 tarihinden ilk karar tarihi olan 27.12.2012 gününe kadar faiz işletilmesi gerektiği halde, yazılı şekilde acele el koyma bedelinin bozmadan sonra oluşan bedelden mahsubundan sonra kalan fark bedelin tamamına son karar tarihine kadar faiz yürütülmesi, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 4 nolu bendinin hükümden çıkartılmasına, yerine (Acele el koyma kararından sonra davalı taraf adına bankaya bloke edilen miktarın ilk kararla tespit edilen kamulaştırma bedelinden mahsubundan sonra kalan 1.798,16-TL fark bedele 15.10.2012 tarihinden ilk karar tarihi olan 27.12.2012 gününe kadar, bozmadan sonra oluşan bedel ile ilk kararla tespit edilen bedel arasındaki fark bedel olan 113.582,66-TL'ye ise 15.10.2012 tarihinden, son karar...
tapusunun iptali ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/C maddesi uyarınca tapudan terkini yerine, Hazine adına tesciline karar verilmesi, 4) Hükme esas alınan bilirkişi raporunun acele el koyma dosyasındaki raporu düzenleyen bilirkişi kurulunca rapor düzenlenmesi, 5) Dava konusu taşınmazın acele el koyma kararından sonra davalı adına bankaya bloke edilen bedelin, tespit edilen kamulaştırma bedelinden mahsup edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içinde sonuçlandırılamadığından, acele el koyma kararından sonra davalı adına bankaya bloke edilen miktarın tespit edilen kamulaştırma bedelinden mahsubundan sonra kalan fark bedele 22.09.2012 tarihinden itibaren faiz yürütülmemiş olması, 6) Kabule göre de, davada hüküm altına alınan miktar üzerinden maktu vekâlet ücretini geçmemek üzere karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesi gereğince...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; acele el koyma kararı sonrasında davacı idare tarafından kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil talepli dava açılması gerektiği halde açılmadığını, taşınmaz üzerine tesis edilen pilon nedeniyle kalan kısımda çok yüksek oranda değer kaybı oluştuğunu, acele el koyma kararı ile belirlenen bedelin gerçek zararı karşılamadığını ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacı vekilinin istinaf itirazları ve HMK’nın 355. maddesi doğrultusunda yapılan inceleme sonucunda; Dava, kamulaştırmasız el atılarak taşınmazdan geçirilen enerji nakil hattı nedeniyle irtifak hakkı karşılığının ve pilon yeri bedelinin davalı idareden tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir....
Bu çerçevede istinaf edilen dosya istinaf eden tarafın sıfatı dikkate alınarak incelendiğinde; tarım arazisi niteliğindeki taşınmaza gelir metoduna göre değer belirlenmesinde, taşınmaz üzerinde sulu tarım yapılması sebebi ile kapitalizasyon faiz oranının %4 olarak takdirinde, dava konusu taşınmazın bilirkişi raporundaki özelliklerine göre %30 oranında objektif değer artışı uygulanmasında ayrıca taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve ENH güzergahı nazara alındığında, belirlenen değer düşüklüğü oranında isabetsizlik bulunmamaktadır, davalı tarafın tüm, davacı tarafın ise aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan istinaf sebeplerinin reddine, Ancak; -Davaya konu taşınmaz hakkında daha önce acele el koyma kararı verilmiş olmakla, yasal faizin, acele el koyma bedeli mahsup edildikten sonra geriye kalan miktara uygulanması yerine, acele el koyma bedeli de dahil tüm kamulaştırma bedeline uygulanması usul ve yasaya aykırı olmakla birlikte, bu yanılgılı uygulamanın giderilmesinin...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: " Davanın KABULÜ ile; Muş ili, Merkez ilçesi, Akpınar Köyü 317 parsel sayılı taşınmazın tamamının kamulaştırma nedeniyle kayıt maliki adına olan tapu kaydının iptali ile Maliye Hazinesi adına TAPUDAN TERKİNİNE, 2- Dava konusu Muş ili, Merkez ilçesi, Akpınar Köyü 317 parsel sayılı taşınmazın tamamının kamulaştırma bedelinin 61.900,50 TL olarak TESPİTİNE, 3- Tespit edilen 61.900,50 TL kamulaştırma bedelinden acele el koyma dosyasından yatan 35.633,75 TL nin mahsubu ile acele el koyma dosyasında belirlenen bedel ile EPDK kıymet takdir komisyonunca belirlenen bedel arasındaki 7.576,25 TL farkın peşin ve nakit olarak gerekçeli kararla birlikte derhal ilgililerine ödenmesine, 18.690,50 TL kamulaştırma fark bedelinin iş bu kararın kesinleşmesi ile hak sahiplerine ödenmek üzere üçer aylık vadeli hesaba hak sahiplerine ödenmesine, var ise dava konusu taşınmaz üzerindeki ipotek, şerh ve hacizlerin de hükmedilen bedele yansıtılarak davalılara tapu kaydındaki...
taşınmaz hakkında acele el koyma kararı verildiğini, el koyma kararı verildikten sonra taşınmazların bulunduğu yerden yenileme kadastrosu geçtiğini bu nedenle taşınmazın yüzölçümünün değiştiğini , davalı taraflarla bedel konusunda anlaşamadıklarını belirterek dava konusu taşınmazın 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu m:10 gereğince acele el koyma bedeli mahsup edildikten sonra kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılmasına ve davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptal edilerek Maliye Hazinesi adına tescil edilmesini talep ve dava etmiştir....
Genger mirasçıları tarafından 09.03.2018 tarihinde müvekkiline ödenmesi sebebiyle taleplerinden vazgeçtiğini beyan ettiğinden, davacı idarece bloke edilen ve mahkemece asli müdahile ödenmesine karar verilen 35.657,50-TL sera bedelinin davalı tarafa ödenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 3)Dava konusu taşınmazın acele el koyma kararından sonra davalı taraf adına bankaya bloke edilen bedelin, tespit edilen kamulaştırma bedelinden mahsup edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi ve acele el koyma bedelinin tamamı dava tarihi olan 06.02.2014 tarihinden önce 30.12.2013 günü davacı idarece bankaya bloke edildiğinden, acele el koyma bedeline faiz işletilmemesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir. Davacı idare ve davalı vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalı ......
Ancak; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dört ay içerisinde sonuçlandırılamayan davada, acele el koyma bedelinin davalı tarafa bedel tespiti ve tescil davasından önce veyahut bu dava açıldıktan itibaren 4 aylık süre içinde ödenip ödenmediği tespit edilerek, ödenmemiş ise tespit edilen bedelin tamamına, ödenmiş ise tespit edilen bedelden acele el koyma bedelinin mahsubundan sonra kalan fark bedele dava tarihinden 4 ay sonrası için yasal faiz yürütülmesi gerekirken, infazda tereddüt yaratacak şekilde tüm bedele faiz yürütülmesi, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 4. paragrafında yer alan (kamulaştırma bedeline) ibaresinin hükümden çıkartılmasına, yerine (tespit edilen bedelden, acele el koyma bedeli olarak bankaya depo edilen 3.685,26 TL davalı tarafa ödenmiş ise, bu bedelin mahsubundan sonra kalan 1.252,57 TL’ye, ödenmemiş...
Şöyle ki; 1-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, acele el koyma kararı ile belirlenen bedelin mahsubundan sonra kalan fark bedele 01.04.2011 tarihinden karar tarihi olan 17.02.2015 tarihine kadar yasal faiz yürütülmesi gerekirken, acele el koyma bedeli mahsup edilmeden belirlenen bedelin tamamına 01.05.2011 tarihinden ve bitiş tarihi gösterilmeden faiz yürütülmesi, 2- Davacı idare harçtan muaf olmadığı halde muaf kabul edilerek harç alınmasına yer olmadığına karar verilmesi, Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın; a-Hüküm fıkrasının; 3 nolu bendinin çıkartılmasına, yerine (6459 sayılı yasa ile eklenen 2942 sayılı kamulaştırma kanunun 10/9 maddesi uyarınca dava tarihinden itibaren 4 ay içinde yargılama sonuçlandırılamamış olduğundan, acele el koyma kararı ile belirlenen bedelin mahsubundan sonra...
Bu itibarla; taşınmazın niteliği hususunda çelişkinin giderilmesi için mahallinde yeniden keşif yapılarak bu konuda hakim gözlemide yazılarak çelişki giderildikten sonra taşınmazın niteliği kesin olarak tespit edilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile karar verilmesi, 2)2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava ...... ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, acele el koyma kararı ile belirlenen bedelin mahsubundan sonra kalan 7.161,00 TL fark bedele 29.04.2016 tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz yürütülmesi gerekirken, acele el koyma bedeli mahsup edilmeden belirlenen bedelin tamamına faiz yürütülmesi, Doğru olmadığı gibi; 3)7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince, bozma sonrası bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedelde artış olması halinde bu kısım için; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden...