Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Arsa niteliğindeki dava konusu ... mahallesi 940 ada 3 parsel sayılı taşınmaz ile emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak zeminine, resmi birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı da düşülerek yapılara değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak; 1-Bedeline hükmedilen taşınmazın davacı idare yerine dava dışı TOKİ Başkanlığı adına tapuya tescil edilmesi, 2-Mahkemece kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen 183.074,71 TL'den acele el koyma dosyası nedeniyle davalı ... adına bankaya bloke edilen 164.564,31 TL'nin mahsubu ile fark bedel 18.510,40 TL'nin davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi, 3-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasa'nın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, tespit edilen bedel ile acele el koyma dosyasında...

    Hükme esas bilirkişi raporuyla belirlenen kamulaştırma bedeli 726,543,27- TL olup, yargılama sırasında da bu bedelden acele el koyma dosyasında ödenen bedel mahsup edilerek 484.824,11- TL fark bedelin davacı idare tarafından bankaya bloke edildiği anlaşılmaktadır. Bu haliyle, acele el koyma dosyasında tespit edilen bedel düşülmek suretiyle hesaplandığı gözden kaçırılarak gerekçede bedel yönünden hata yapılarak çelişki yaratılmak suretiyle hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. Bu haliyle eldeki davada hükmün gerekçesi ile çelişkili olmasından dolayı, ortada hukuki ve maddi vakıa denetimine elverişli bir hüküm bulunmamaktadır....

    Ancak; 1-Acele kamulaştırma dosyasında fazla yatırılan bedelin davalı idareye sadece iadesine karar verilmesi gerekirken faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi, 2-Tespit edilen kamulaştırma bedeli acele el koyma bedelinden daha az olduğundan ve acele el koyma bedelinin tamamı dava tarihinden önce davacı idarece bankaya bloke edildiğinden, tespit edilen bedele faiz işletilmemesi gerektiğinin gözetilmemesi, Doğru değilse de; bu yanılgılarının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının faize ilişkin 8 ve 9 nolu bentlerinin hükümden çıkartılmasına, yerine (idarece fazla yatırılan 313,60-TL'nin davalı tarafından bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş mevduat faizi ile davacı idareye iadesine,) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 12/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Ancak; 1)Tespit edilen kamulaştırma bedelinden, acele el koyma dosyasında tespit edilen bedelin mahsup edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2)Acele kamulaştırma dosyasında tespit edilen bedel mahsup edildikten sonra, fark kamulaştırma bedeline karar tarihine kadar faiz işletilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; 1.bendinde (tespitine) kelimesinden sonra, (tespit edilen bedelden acele el koyma dosyasında tespit edilen bedelin mahsubu sonucu oluşan fark bedel 4.616,00 TL bedelin davacı tarafa ödenmesine yerine fark kamulaştırma bedeli olan 4.616,00 TL 'ye 26.04.2010 tarihinden karar tarihi 12.06.2012 tarihine kadar yasal faiz uygulanmasına, ) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 28/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi...

        Ancak ; -Karar yerinde kamulaştırma bedelinin bilirkişilerce belirlenen 53.143,37 TL olduğunun tespit edilip bu bedelden acele el koyma dosyasında ödenen miktar düşüldükten sonra kalan bedelin davalılara hisseleri oranında ödenmesi yönünde hüküm kurulması gerekirken kamulaştırma bedelinin acele el koyma dosyasında belirlenen bedel düşüldükten sonraki kalan miktar olarak gösterilmesi, -Acele el koyma dosyası getirtilmeksizin denetime elverişli olmayacak şekilde hüküm kurulması, -Dava konusu taşınmazın köy yerleşim yerine mesafesine göre objektif değer artışının % 50 olarak uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, -Hükme esas raporda münavebeye esas alınan ürünlerin 2020 yılı itibariyle asgari ve azami verim miktarı ile özellikle fiyatlarının celp edilip hükme esas raporun denetlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi , Hususları isabetsiz bulunmuştur....

        Asliye Hukuk Mahkemesinin ecrimisile ilişkin dava yönünden; Dava konusu taşınmaza ilişkin, idarenin Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele el koyma talep ettiği ve 2012 tarihinde bedeli karşılığı mahkemece acele el koyma kararı verildiği, kamulaştırma krokisi ve fiili alanının değişmediği, tapu ve kamulaştırma alanının 22- a uygulaması ile fiili duruma uygun hale geldiği anlaşıldığından, davalı idarenin bu durumda haksız el atmasından bahsedilemeyeceği, bedel yatırılmadığı için reddedilen ilk dava sonucunda acele el koyma bedelinin iade edilmediği de beyan edildiğinden bu nedenlerle de acele el koyma tarihinden itibaren istenilen ecrimisil talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle kabulüne karar verilmesi de, Doğru olmadığından, Dairece bu hususlar gözetilerek karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından bu yönden usul ve yasaya uygun bulunmayan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak (ve her ne kadar asıl davada davalı dava açılmasına sebebiyet...

        Ancak; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine 6459 sayılı Yasa'nın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, bozma kararı öncesi hükmedilen bedelden acele el koyma bedelinin mahsubu ile fark bedele ilk karar tarihine, bozma sonrası oluşan fark bedele ise son karar tarihine kadar faiz yürütülmesi gerekirken, hatalı faiz işletilmesi, Doğru değilse de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; 1 nolu bendinde yer alan (tespit edilen bedelden davalı tarafa acele el koyma bedeli ve bozma öncesi mahkememizin ilk kararı ile davalı tarafa ödenen 7.808,66 TL ile mahkememizin ikinci kararı ile davalı tarafa ödenen 16.474,92 TL'nin mahsubu ile fark bedelin toplam 2.814,29 TL olduğunun tespitine bu bedele 30.07.2011 tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz yürütülmesine,) ibaresinin çıkartılmasına yerine (bozma öncesi ilk karar ile tespit edilen kamulaştırma bedelinden...

          e acele el koyma dosyasında 198.942,00 TL bankaya bloke edildiği, iş bu dosyada da 20.12.2016 tarihinde davacı adına 340.337,00 TL'nin bankaya bloke edildiği anlaşılmış olup, mahkemece tespit edilen 318.226,30 TL kamulaştırma bedeli mahsup edildiğinde idarece bankaya 221.048,70 TL'nin fazla yatırıldığı, ne var ki mahkemece 26.02.2018 tarihinde davacı idareye iadesine ilişkin yazı yazıldığı, ancak dosya kapsamında bu bedelin davacı idareye iade edilip edilmediğinin anlaşılamadığı, iadenin gerçekleşmemesi halinde bu bedelin iadesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değil ise de bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; a)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2. bendinde yazılı (318.226,30 TL) kelimelerinin ve rakamının çıkartılmasına, yerine (Tespit edilen 318.226,30 TL kamulaştırma bedelinden acele el koyma dosyasında yatırılan bedelin mahsubundan sonra kalan bakiye 119.284,30 TL'ye) kelimelerinin ve rakamlarının yazılmasına, b)Gerekçeli...

            Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/110 D.İş sayılı acele el koyma dosyasında tesbit edilen 344.570,99-TL'sine 13/04/2014 tarihinden karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesine, davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,Bu bedel haricinde kalan 241.529,59-TL'sine ise 13/04/2014 tarihinden karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz işletilmesine, karar kesinleştikten sonra davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,) kısmının çıkarılmasına, yerine (Hükmedilen 586.100,58-TL’den acele el koyma dosyasında bloke edilen 344.570,99-TL’nin mahsubundan sonra kalan bedelin ilk kararla hükmedilen 143.180,71-TL kısmına 14/04/2014 tarihinden ilk karar tarihi 13/10/2014’e kadar, ikinci kararla hükmedilen 98.348,88-TL fark bedele 14/04/2014’den karar kesinleşinceye kadar yasal faiz yürütülmesine) cümlesinin yazılmasına, B) (2.725,00-TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, keza) kısmının çıkarılmasına,Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, taraflardan peşin...

              Mahkemesinin 2011/916 E sayılı acele el koyma dosyasına 01.02.2012 tarihinde 57.737,32 TL...... edildiği, buna göre dava 4 ay içinde sonuçlandırılmadığından davadan sonra açılan acele el koyma dosyasında hükmedilen bedelin bankaya bloke etme tarihi olan 01.02.2012 tarihine kadar faiz miktarının 1.810,80 TL olduğu, bu nedenle faiz miktarının hatalı hesaplandığı gibi gerekçeli kararda tespit edilen kamulaştırma bedeli yerine infazda tereddüt uyandıracak şekilde faiz bedeli eklenmek suretiyle tespit edilen kamulaştırma bedelinin yazılı olması, Doğru değilse de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; 1)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3.bendinin tümü ile hükümden çıkarılmasına, yerine (kamulaştırma bedelinin 48.634,42 TL olarak tespiti ile bu bedel ile 6459 sayılı Yasaya göre tespit edilen 1.810,80 TL yasal faiz bedelinin hak sahibi olan davalıya ödenmesine) cümlesinin yazılmasına, 2)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 7.bendinin tümü ile hükümden...

                UYAP Entegrasyonu