Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

K A R A R İncelenmesine gerek görülen A-8 Blok Yönetiminin 14.9.1994 tarihli başvurusu üzerine yapılan IF-1928835-6 numaralı abonelik ile ve davalıya ait IF-906206-8 numaralı abonelik sözleşmelerinin ve abonelik dosyalarının gönderilmesi istenen 30.11.2006 tarihli ve 2006/11885-15852 esas ve karar numaralı geri çevirme ilamının gereğinin yerine getirilmediği görülmekle bahsedilen abone sözleşmeleri ve dosyalarının celbedilerek gönderilmesi için yeniden mahalline iadesine, 15.3.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    ile davacının borçlardan kaçma amacı taşıdığını, davacının kötü niyetli olduğunu, EPDK düzenlemesi gereğince önceki aboneliğin abonelik iptali gerçekleşmeksizin ... abonelik tesisinin mümkün olmadığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

      Somut uyuşmazlıkta, davacı vekili, davacının takip konusu borcun kaynağı olan abonelik ile ilgisinin bulunmadığını, abonelik sözleşmesi imzalamadığını ileri sürerek borcunun bulunmadığını iddia etmiş, davalı vekili ise abonelik sözleşmesinin davacı tarafından imzalandığını savunmuş, mahkemece sözleşmedeki imzanın davacıya ait olup olmadığı hususunda aldırılan bilirkişi raporuna itibar edilerek imzanın davacıya ait olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Yargıtay yerleşik içtihatlarına göre abonelik iptal ettirilmedikçe o abonelik üzerinden tüketilen su, elektrik ve doğalgaz bedelinden fiili kullanıcı ile birlikte abone de müteselsilen sorumludur. Nitekim, aynı ilkeler HGK 27.04.2011 tarih ve 2011/19- 104 E.-239 K.sayılı kararında da benimsenmiştir....

      Mahkemece, davacının iskan ruhsatının olmadığı, davalının anılan hizmeti sağlamaktan kaçınma eyleminde haklı olduğu, öte yandan geçici abonelik koşullarının da gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu binanın iskan izninin alınmadığı dosya içeriği ile sabittir. 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 30 ve 31. maddeleri hükmüne göre, yapı kullanma izin belgesi bulunmayan yerlerde abonelik tesisi mümkün değildir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki abonelik sözleşmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, ....Kooperatifi üyesi olarak 1 nolu parseldeki 52 nolu dairenin maliki olduğunu, abonelik başvurusunun dava dışı müteahhidin inşaat su borcu nedeni ile reddedildiğini, muarazanın men'i ile , su aboneliği tesisine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davaya konu binaya ait iskan ruhsatı ve statik rapor olmadığından davacının abonelik işleminin yapılamadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir....

          Ticaretten başka bir yere vermediğini ve kimliğini de kaybetmediğini belirttiği, şikayet konusu hatlarla ilgili abonelik sözleşmelerinin ve abonelik tesisi işlemlerinin müştekinin hat açtırmak için vermiş olduğu kimlik fotokopisi kendisinden izinsiz ve habersiz kullanılarak sanığa ait ..........bayii olan ................. Elek. Hiz. Paz. Ltd....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; 2591385 tesisat no ile 14/7/1997 tarihinde elektrik idaresine abone olduğunu ve ilişkisinin 16/06/2000 tarihinde kesildiğini, ancak davalı tarafından adına haksız abonelik borçları tahakkuk edildiğini öğrendiğini, davalının 31/08/2001 başlangıç tarihli abonelik sözleşmesi yapıldığını ve sözleşmenin bitiş tarihinin 30/05/2011 olduğunu iddia ettiğini, oysa 2591385 nolu abonelik sözleşmesini 14/07/1997 tarihinde yaptığını ve 16/06/2000 tarihinde sona erdirdiğini beyan ederek haksız tahakkuk ettirilen elektrik borcunun iptalini, 6.704,67 TL'den borçlu olmadığının...

              D) İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde; Davacı tarafın davaya konu abonelik süreci devam ederken aşamaların bitmesini beklemeden dava açtığını, dolayısıyla dava açılmasına davacının sebebiyet verdiğini, abonelik süreçleri tamamlanmadan yapılan müdahalelerin davacı taraftan kaynaklandığını, bu sebeple yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.. E) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE: Dava, elektrik abonelik sözleşmesi yapılması talepli muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir. İnceleme 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve re'sen kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....

              in 06/04/2020 tarih ... sayılı cevabi yazıda, davacı adına kayıtlı ... nolu hattın 27.06.2016 abonelik başlangıç tarihinden itibaren kullanımının devam ettiği, ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., numaralı hatların 27/06/2016 abonelik başlangıç tarihi, 25/11/2017 abonelik bitiş tarihi olduğu iş bu hatların iptal edildiği, ... numaralı hattın ise 07/10/2016 abonelik başlangıç, 24/11/2017 abonelik bitiş tarihi olduğu, söz konusu hatların abonelik işlemlerinin ... TIM bayisi aracılığıyla yapıldığından kendilerinde herhangi bir belge bulunmadığını, yapılan incelemede ..., ... numaralı hatların faturalı diğer numaraların ise 27.06.2016 tarihinde faturalı abonelik olarak kullanıma açılmış ise de 24.11.2016 tarihinde faturasız aboneliğe değiştirildiği, kullanım tahakkuklarının cd olarak gönderildiği, ayrıntılı fatura bilgilerine son 2 yıldan önce düzenlendiğinden ulaşılamadığı bildirilmiştir....

                Somut olayda, davacının imza örnekleri ile davaya konu abonelik sözleşmeleri üzerinde yapılan imza incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, abonelik sözleşmelerindeki imzaların davacının elinden çıkmadığının sabit olduğu görüşü belirtilmiştir. Bu durum karşısında, taraflar arasında usulüne uygun olarak yapılmış abonelik sözleşmesinden bahsedilemeyeceği kuşkusuzdur. Uyuşmazlığın niteliği itibariyle, görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2017/853 E. 2018/11864 K....

                UYAP Entegrasyonu