Bu durumda, mahkemece, abonelik tesisi istenen dairenin bulunduğu binanın yapı (inşaat) ruhsat tarihinin 30.12.2005 olması, dava konusu yerde su aboneliğinin bulunması ve bu şekilde davacının belediyecilik hizmetlerinden yararlanıyor oluşu, abonelik tesisi istenen dairenin bulunduğu binaya ilişkin yapı denetim firmasından alınan ve binanın %90 oranında tamamlandığını gösteren seviye tespit tutanağı, yapıya ilişkin diğer bazı dairelerde aboneliğin bulunduğunun iddia edilmesi de dikkate alınarak, konusunda uzman bir bilirkişi ile mahallinde keşif yapılarak, abonelik tesisi istenen daire için yukarıda anılan İmar Kanununun geçiçi 11. maddesinde belirtilen şartların oluşup oluşmadığı, geçici abonelik tesisi için bir sakınca olup olmadığı hususlarında, hüküm kurmaya yeterli, Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde, bilirkişiden ayrıntılı ve açıklayıcı bir rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş...
Mahkemece; ''...davacının geçiçi abonelik istemiyle başvurduğu adresdeki yapının yapı ruhsatına ve fenni gereklere uygun olmadığı" gerekçesiyle keşif dahi yapılmaksızın davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, davacının konutuna geçici abonelik tesisinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Bilindiği üzere, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 30 ve 31. madde hükümlerine göre, yapı kullanma izin belgesi bulunmayan yerlerde abonelik tesisi mümkün olmayıp, dava konusu dairenin bulunduğu binanın yapı kullanma (iskan) izninin alınmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle konuya ilişkin mevzuatın açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. .../......
Abonelik sözleşmesinde yer alan imzanın davalı şirket yetkilisine ait olup olmadığı hususunda isticvap edilmek üzere davalı şirket yetkilisi duruşmaya çağrılmış ise de davalı şirket yetkilisi duruşmaya mazeretsiz olarak gelmediğinden HKM 171/2 fıkra uyarınca abonelik sözleşmesinde yer alan imzanın davalı şirket yetkilisine ait olduğu kabul edilmiştir. Dosyada bulunan tüketim ekstreleri, abonelik sözleşmesi değerlendirilerek tüketim döneminde yürürlükte olan tarifeye göre davacının davalıdan takibe konu bedelleri talep edebileceği anlaşıldığından davanın kabulüne, alacak likit ve davalı icra takibine itirazında haksız olduğundan hüküm altına alınan tutarın %20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davanın KABULÜ İLE; davalının Antalya Abonelik Sözleşmeleri İcra Dairesi'nin .../... E sayılı takip dosyasından gönderilen ödeme emrine yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE 2-Hüküm altına alınan ......
Sanıkların üzerlerine atılı suçun unsurlarının "...kişinin bilgisi ve rızası dışında abonelik tesisi veya işlemi yapmak, yaptırmak veya bunun için gerçeğe aykırı bir belge düzenlemek, usulüne uygun düzenlenen evrakta değişiklik yapmak veya gerçek dışı hazırlanan bir evrakı kullanmak..." olduğu, suçun sübutu bakımından, sanıkların adı geçen sözleşmeyi mutlaka kendi el yazısıyla düzenleyip imzalaması şartı aranmadığı, adı geçen evrakta, değişiklik yapmak veya gerçek dışı hazırlanan evrakı kullanmak fiillerinden her hangi birini gerçekleştirmesi, abonelik sözleşmesi hazırlamak dışında herhangi bir abonelik tesisi veya işlemi yapması veya yaptırması halinde de suçun maddi unsurlarının oluştuğu kabul edilebilecektir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/529 ESAS SAYILI ARA KARARI DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi (Tapulu Taşınmazda Komşuluk Hukukuna Aykırılığın Giderilmesi) KARAR : Ortaca 2....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/529 ESAS SAYILI ARA KARARI DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi (Tapulu Taşınmazda Komşuluk Hukukuna Aykırılığın Giderilmesi) KARAR : Ortaca 2....
, davacının, davalı şirketle abonelik nosu verilen faturalar nedeniyle herhangi bir abonelik sözleşmesinin bulunmadığını, dava sonucunda anlaşılacağını, bu sözleşmeler nedeniyle 15.022,55 TL tutarındaki borcun davacıya ait olmadığının tespiti talep ve dava edilmiştir....
, davacı şirketin dava dilekçesinde belirtmiş olduğunun aksine TKHK' 'nın 52 maddesinin 4 fıkrası uyarınca müşterinin/tüketicinin ticari veya tüketici farketmeksizin 1 yıldan uzun süreli olan abonelik sözleşmesini 1 yılın sona ermesinden itibaren herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin istediği zamanda feshedebileceğinin açıkça düzenlendiğini, davalı şirketin 17.03.2020 tarihinde, anılan abonelik sözleşmesini feshetmek istediğini abonelik sözleşmesi yönetmeliğinin 23. maddesi uyarınca davacı şirketin ilgili kurumuna bildirdiğini, akabinde abonelik sözleşmesi kapsamında edinilmiş olan modemlerin VDSL Modem İade Tutanağı'nında ibraz edilmesi üzerine 17.03.2020 tarihinde davalı şirkete hasarsız ve eksiksiz şekilde iade edildiğini, davalı şirketin 17.03.2020 tarihinde, abonelik sözleşmesinin feshi için gerekli her türlü işlemi usulüne uygun olarak gerçekleştirdiğini, abonelik sözleşmesinin davalı şirketçe hukuka uygun olarak feshedilmesine ve davalı şirketçe konusu hizmetten...
Tarifeler Yönetmeliğine ve taraflar arasındaki abonelik sözleşmesi hükümlerine uygun olmadığının belirlendiği, dava dışı Belediyenin 19.08.2021 tarihli aynı adrese ilişkin abonelik başvurusu üzerine 26.08.2021 tarihinde davalı personeli tarafından park alanında yapılan keşifte, abonelik adresinin tesisat için uygun olmadığı tespit edildiğinden dava dışı Belediye adına yeni aboneliğin tesis edilemediği, su sayaç yerinin düzenlenmesi yükümlülüğünün dava dışı Belediyeye ait olduğu, dolayısıyla dava dışı Belediye adına yeni abonelik tesisinde gerçekleşen gecikmeden davalı kurumun sorumlu tutulamayacağı, dava dışı Belediye adına 26.10.2021 tarihinde park aboneliği yapıldığı ve 28.10.2021 tarihinde yeni sayaç takılarak, davacı aboneye ait sayacın söküldüğü, dava konusu faturanın ise su aboneliğinin başladığı 22.05.2021 tarihinden 04.10.2021 tarih aralığına kadar olan tüketim dönemini kapsadığı, bu tarih aralığında davacının aboneliğinin devam ettiği, abonelik devam ettiği sürece davacının tüketilen...
CEVAP : Davalı cevap dilekçesinde özetle: B.K ilgili madde gereği davada hak düşürücü süre itirazı ve zamanaşımı defini ileri sürdüklerini, davanın süre aşımından dolayı reddine karar verilmesini, görev itirazında bulunduklarını, davacı tüketici olduğundan açılan davanın Tüketici Mahkemesi sıfatıyla açılması gerektiğini, dava şartlarından olan zorunlu arabulucuk yoluna gidilmeksizin huzurda dava açılması usul ve yasaya aykırı olup dava şartı eksikliğinden davanın usulden reddine karar verilmesini, abonelik talep edilen yerin ticarethane sıfatında olduğunu, davanın, abonelik sözleşmesi tesisi talebine ilişkin olduğunu, abonelik talebinin usul ve yasaya uygun olmadığını, müvekkili şirketin elektrik satışına ilişkin sözleşme ve sözleşmenin eki olarak kabul edilen Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğine göre elektrik satışı yapılmakta olduğunu, abonelerin ise hizmet alımı ve sözleşme gereği kullandığı elektrik enerjisi bedelini ödemekle yükümlü olduklarını, abonelik kapattırılmadan başka bir abonelik...