Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın 5809 sayılı Kanun'un 56/4. maddesi kapsamında "...işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi..." sıfatıyla, yine aynı maddede geçen "...Abonelik tesisi veya işlemi yapma, gerçeğe aykırı evrak düzenleme, değişiklik yapma ve bu evrakları kullanma..." seçimlik fiillerini işlediğinin ve sahte abonelik tesisi gerçekleştirdiklerinin iddia edildiği kamu davasında, suçun sübutu bakımından, sanığın adı geçen sözleşmeyi mutlaka kendi el yazısıyla düzenleyip imzalaması şartı aranmadığı, adı geçen evrakta, değişiklik yapmak veya gerçek dışı hazırlanan evrakı kullanmak fiillerinden her hangi birini gerçekleştirmesi, abonelik sözleşmesi hazırlamak dışında herhangi bir abonelik tesisi veya işlemi yapması veya yaptırması halinde de suçun maddi unsurlarının oluştuğu kabul edilebilecektir. Yapılan açıklamalar ve sanık ...’ın suça konu ......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak: 1- Suç ve hüküm tarihinden önce 10.11.2008 gün ve 27050 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 2. fıkrasındaki "İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı bilgi ve belge verilemez” hükmü karşısında, sanığın eyleminin özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki suçu oluşturduğu gözetilmeden “özel belgede sahtecilik” suçundan hüküm kurulması, 2- Kabule göre de; a- Suça konu abonelik...

      ‘ye ait nüfus cüzdanı suretini kullanarak bilgi ve rızası dışında El Ruha İletişim isimli işyerinden 0 542 303 52 22 numaralı GSM hattını çıkartmak suretiyle özel belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; hükümden önce 10.11.2008 tarih ve 27050 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 2. fıkrasındaki "İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez" hükmü karşısında; sanığın eyleminin, özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki suçu oluşturduğu ve sanığa önödeme önerisinde bulunarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden “özel belgede sahtecilik” suçundan hüküm kurulması, 2-Kabule göre de; a)Adli Emanetin 2013/194 sırasında kayıtlı bulunan abonelik sözleşmesi aslının dosyada delil...

        na ait kimlik fotokopisi ile Türk Telekom A.Ş Müdürlüğü'ne başvurarak katılan adına.... numaralı telefona ilişkin sahte abonelik sözleşmesi ile telefon hattı çıkartarak resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; sanığın savunmasında katılan ile suç tarihinde aynı evde kaldığını, evi müşteki ile birlikte kiraladıklarını, müştekinin bizzat kendisinin başvurarak kiralamış oldukları eve telefon bağlattığını belirtmesi ve suça konu abonelik sözleşmedeki imza ve yazıların sanığın eli ürünü olup olmadığı yönünde bir tespitin yaptırılmaması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek bir biçimde belirlenebilmesi bakımından; abonelik sözleşmesi üzerindeki yazı ve imzaların sanığın ve katılanın eli ürünü olup olmadığı yönünde yazı ve imza incelemesi yaptırılmasından sonra, eylemin sübutu halinde suç ve hüküm tarihinden önce 10.11.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin...

          nın işletmekte olduğu işyerini 2007 yılında sanığa devrettiği, sanığın isteği üzerine işyerinde kullanmakta olduğu sabit telefon hattını kapatmayarak kullanılmasına izin verdiği, ancak söz konusu sabit hat üzerine katılanın bilgisi ve rızası dışında 08.11.2007 tarihli abonelik sözleşmesi ile internet aboneliği tesis ettirildiğinin iddia olunması, suça konu abonelik sözleşmesi üzerinde bulunan yazı ve abone adına atılan imzaların katılanın eli mahsülü olmadığının belirtilmesi, abonelik sözleşmesinin sanığın yetkilisi bulunduğu Koçak İletişim isimli işyerinde düzenlendiğinin bildirilmesi ve suçtan elde edilen menfaatin sanığa ait olması karşısında; yüklenen suçun sübut bulduğu gözetilerek, hükümden önce 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Beraat 1- Cep telefonu bayii işleten sanığın, katılan adına sahte abonelik sözleşmesi ile GSM hattı çıkarttığının iddia olunduğu olayda, bireysel abonelik başvuru formunda yer alan bayi kodunun sanığın yetkilisi olduğu Oney isimli iş yerine ait olduğu, her ne kadar sözleşmedeki yazı ve imzaların sanığa ait olmadığı bilirkişi raporu ile sabit görülse de sözleşmenin şirket çalışanlarınca tanzim edilmiş olma ihtimali bulunduğundan; suça konu abonelik sözleşmesinin sanığa ait iş yerinde düzenlenmesi ve bundan doğan menfaatin sanığa ait olması karşısında abonelik sözleşmelerinin düzenlenmesinin de sanık tarafından sağlandığının kabulü gerektiği gözetilmeksizin sanığın savunmalarına itibar olunarak beraat kararı verilmiş olması yasaya aykırı; 2- Hükümden sonra 19/02/2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik...

              Davacı dilekçesinde, 26.07.2011 tarihinde kiraladığı ve meskende kurulu 9112 nolu elektrik aboneliği kendi adına tahsis ettirdiğini, abonelik tarihi sonrası tüm elektrik faturalarını düzenli olarak ödediğini, abonelik tarihinden önceki döneme ilişkin ....659,30 TL borç nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili dilekçesinde, davacının tüketmiş olduğu enerji bedelini ödemekten kaçınmak maksatlı olarak bu davayı açtığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacıdan, önceki abonenin elektrik borcunun istenmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda, davalı idarenin talep ettiği elektrik borcu 04.....2006 tarihi ile davacının abonelik tarihi olan 26.07.2011 tarihi arasındaki döneme ilişkindir. Dava konusu uyuşmazlık, davacının abonelik tarihi öncesindeki elektrik borcundan sorumlu olup olmayacağı noktasında toplanmaktadır....

                Tüketici Mahkemesi ise, yapılan bilirkişi incelemesine göre sözleşmedeki imzaların davacının eli ürünü olmadıklarının belirlendiği, taraflar arasında hukuki geçerlilik taşıyan bir abonelik sözleşmesinin bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Kanunun 3. maddesi (I) bendine göre gerçek veya tüzel kişilerle tüketiciler arasında kurulan abonelik sözleşmeleri tüketici işlemi kapsamındadır. Kanunun 73/1. maddesi ise tüketici işlemlerinden doğan davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğunu belirlemiştir. Somut olayda davacı vekili, müvekkilinin e-devlet ortamından davalı ... A.Ş. bünyesinde 2 adet aboneliğinin bulunduğunu öğrendiğini, ancak müvekkilinin abonelik başvurusunun olmadığını, böyle bir hizmet almadığını, sözleşme üzerindeki imzanın davacıya ait olmadığını, sahte olduğunu beyan ederek sözkonusu abonelikler nedeniyle müvekkilinin borcunun bulunmadığının tespitini talep ve dava etmiştir....

                  - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin kiraladığı iş yerinin önceki malikinin elektrik tüketim borcunun bulunduğunu, müvekkili adına abonelik tesisi talep edildiğinde taşınmazın önceki malikinin borcu nedeniyle abonelik sözleşmesi imzalanmadığını belirterek muarazanın giderilmesine, adına abonelik tesis edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, tapunun muvazaalı devredildiğini, önceki tapu malikinin borçlu olduğunu bildirerek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalı şirketin elektrik enerjisi satma konusunda tekele sahip olduğu,elektrik aboneliğinin yapılması için önceki abonenin elektrik borcunun ödenmesi şartının getirilmesi veya bu sebeple davacıya yeni abonelik tesis yapılmaması, kira sözleşmesi ile iş yerini kullanmaya başlayan davacının işletmeyi devralmış sayılmayacağı gerekçeleriyle, muarazanın men'i ile davacı adına aboneliğin tesisine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

                    . - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili bankanın bir taşınmazı kiraladığını, müvekkilinin davalı kuruma abonelik için müracaat ettiğinde dava dışı eski abonmanın borcu nedeniyle müvekkilinin abonelik talebini reddettiğini, davalının bu davranışının iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığını belirterek müvekkilinin aboneliğinin yapılmasına kara verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, söz konusu işyerine ait eski borçların dava dışı önceki kiracıdan tahsili için hukuki görüşmelere başlandığı ve davacıya abonelik için istemlerin yapılabileceğinin bildirildiği bu nedenle de davanın konusunun kalmadığını öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu