Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Karşılıksız yararlanma HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü: 1-02.07.2012 tarihinde kabul edilip 28344 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı “Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkındaki” Kanun'un geçici 2. maddesinin 1. ve 2. fıkrası hükümleri birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde, "yapılan değişiklikle amaçlananın bu kapsam dâhilindeki suçlar bakımından kurum zararının ödenmesi halinde, olayın sanık ya da sanıkları hakkında ceza verilmesine yer olmadığı karar verilerek işin esasına girilmesinin önlenmesi" olduğu değerlendirilip, anılan Kanun'un geçici 2. maddesi gereğince; sanığa, “katılan kurumun bilirkişi tarafından tespit edilecek cezasız vergiler dahil zararını gidermesi halinde...

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Karşılıksız yararlanma Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 1-Hakkında abonesiz, sayaçsız şekilde elektrik kullandığına dair tutanak düzenlenen ve tutanakta sayaçlı ve sayaçsız iki ev olduğu belirtilen yer ile ilgili olarak hazırlıkta Sulh Ceza Hakimince tutanak imzacıları olmadan sayaca bulunan yerde keşfin yapıldığı ve buna göre raporun düzenlendiği ve aşamalarda suçlamayı kabul etmediği anlaşılan sanığın kendisinin adına bir abonelik kaydının bulunmadığını ve olay günü ... ... görevlilerinin eve gelerek bir tespit yapmadıklarını beyan ettiğinin anlaşılması karşısında; tutanak görevlileri de hazır edilerek mahallinde yeniden keşif yapılıp tutanak görevlilerine sözkonusu tutanak açıklattırılıp bilirkişiden tutanaktan önceki ve sonraki tüketim dönemlerini karşılaştıran ayrıntılı ek rapor alınarak sanığın karşılıksız yararlanma kastıyla hareket edip etmediği bu suretle...

      "İçtihat Metni"Tebliğname No : 2 - 2013/247553 MAHKEMESİ : İdil Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 15/05/2013 NUMARASI : 2013/79 (E) ve 2013/161 (K) SUÇ : Karşılıksız yararlanma Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1-Hakkında abonesiz ve sayaçsız olarak elektrik kullandığına dair tutanak düzenlenen sanığın aşamalarda sayacının ve aboneliğinin bulunduğunu ve 1883abone numaralı ikametinin üst katına yaptırmış olduğu inşaat bittikten sonra eşi Saliha Arslan adına 49630 abone numarası ile 17/04/2012 tarihinde ... ...' a abone olduğunu beyan ettiğinin, dosya içerisinde yer alan abonelik durumuna ilişkin belgenin de sanığın savunma beyanını doğruladığının anlaşılması karşısında; tutanak görevlileri de hazır edilerek mahallinde yeniden keşif yapılıp tutanak görevlilerine sözkonusu tutanak açıklattırılıp sanığın karşılıksız yararlanma kastıyla hareket edip etmediği bu suretle tespit edildikten sonra hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin...

        Dosyadaki bilgi ve belgelere göre ; taraflar arasında abonelik sözleşmesi bulunmadığı,davacının abonelik sözleşmesi yapılması taleplerinin davalı tarafça önceki kiracının borcundan dolayı yapılmadığı iddia edilmektedir. İstanbul 18.Asliye Ticaret Mahkemesinin taleplerim doğrultusunda bu davanın sonuçlanıncaya dek "tedbiren elektrik enerjisinin kesilmesinin önlenmesine" yönelik ara karar verilmiştir. Mahkemece istinafa konu ara karar ile ; davacının faturalanın ödemesinin durdurulması, faturanın takibe konulmaması ve faturanın ödenmemesine istinaden müvekkili şirketin elektrik enerjisinin kesilmemesi yönündeki tedbir talebi abonelik mevcut olmaması sebebiyle reddedilmiştir. İİK'nun Menfi tesbit ve istirdat davaları başlıklı 72.maddesinde: "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir....

        tan Noter onaylı iş yerinde kiracısının müvekkil şirket olduğuna ilişkin bir taahhütname vermesi durumunda abonelik sözleşmesi tesis edileceğini belirttikleri,iş yeri sahibi ......

          , davacının, davalı şirketle abonelik nosu verilen faturalar nedeniyle herhangi bir abonelik sözleşmesinin bulunmadığını, dava sonucunda anlaşılacağını, bu sözleşmeler nedeniyle 15.022,55 TL tutarındaki borcun davacıya ait olmadığının tespiti talep ve dava edilmiştir....

            , davacı şirketin dava dilekçesinde belirtmiş olduğunun aksine TKHK' 'nın 52 maddesinin 4 fıkrası uyarınca müşterinin/tüketicinin ticari veya tüketici farketmeksizin 1 yıldan uzun süreli olan abonelik sözleşmesini 1 yılın sona ermesinden itibaren herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin istediği zamanda feshedebileceğinin açıkça düzenlendiğini, davalı şirketin 17.03.2020 tarihinde, anılan abonelik sözleşmesini feshetmek istediğini abonelik sözleşmesi yönetmeliğinin 23. maddesi uyarınca davacı şirketin ilgili kurumuna bildirdiğini, akabinde abonelik sözleşmesi kapsamında edinilmiş olan modemlerin VDSL Modem İade Tutanağı'nında ibraz edilmesi üzerine 17.03.2020 tarihinde davalı şirkete hasarsız ve eksiksiz şekilde iade edildiğini, davalı şirketin 17.03.2020 tarihinde, abonelik sözleşmesinin feshi için gerekli her türlü işlemi usulüne uygun olarak gerçekleştirdiğini, abonelik sözleşmesinin davalı şirketçe hukuka uygun olarak feshedilmesine ve davalı şirketçe konusu hizmetten...

              Davalı vekili, davacı kurum ile abonelik sözleşmesini 23.12.2009 tarihinde imzaladıklarını, ancak abonelik sözleşmesinden önceki abonenin borcu olan ve 11.11.2009 ve öncesine ait borcun da müvekkilinden istendiğini, abonelik tarihinden sonraki borç tutarı olan 112,18-TL' yi ise takipten önce ödediklerini ve makbuzunu da sunduklarını belirterek takibe konu borcu kabul etmediklerini beyan etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davalının davacı kurum ile yapmış olduğu sözleşmeye göre sorumluluğu 23.12.2009 tarihinden itibaren başlayacağından ve abonelik tarihinden önceki borçlardan suyu kullanan kişi olmadığı için bir sorumluluğu bulunmadığından, davalı hakkındaki icra takibinin haksız olduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                ‘den satın alınan iş yerinde ... abonelik tesisi için davalıya başvurulmuş ise de, önceki malike ait bulunan abonelik kapsamında dava dışı şirketin elektrik borcu bulunduğu ileri sürülerek bu borçlar ödenmeden ... abonelik yapılamayacağının bildirildiğini, oysa müvekkilinin eski abonenin borçlarından sorumlu tutulamayacağını ve davalının bu eylemi sonucu mağdur olduğunu belirterek, ilgili işyerinde müvekkili adına aboneliğin tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı yanın abonelik başvurusu için gerekli belgeleri ekleyerek yasal bir başvurusunun bulunmadığını yasal bir başvuruda bulunulduğunda müvekkilince bir cevap verileceğini bildirerek hukuki dayanaktan yoksun bulunan davanın reddini savunmuştur....

                  Mahkemece, davalının doğrudan hat ve abonelik tesisi yapmadığı, hukuka aykırı eylemi bulunmadığı belirtilerek pasif husumet yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Davacı, kimlik ... kontrol edilmeden ve sahte imza atılarak hat ve abonelik tesisi nedeniyle davalının sorumlu olduğunu ileri sürmektedir. Abonelik sözleşmesinde davalı bayiinin kaşesi ve imzası bulunmaktadır. Telefon hattının işletiminin davalıya ait olması ve aboneliğin bayi ile değil davalı ile tesis edilmiş olması gözetildiğinde, abonelik işlemleri sırasında bayinin özensiz davranışı nedeniyle davalıya husumet yöneltilmesi hukuka uygundur. Abonelik işlemlerinin davalı tarafından değil bayii tarafından yapılmış olması aralarındaki iç ilişki olup, zarar gören yönünden hukuki önem taşımaz. Şu durum karşısında tarafların delilleri toplanarak varılacak uygun sonuç çevresinde işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, mahkemece davanın husumet yönünden reddedilmesi bozma nedenidir....

                    UYAP Entegrasyonu