WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak TSHH ye 472 TL borç yönünden müracaatımız vardır, bu aşamada davacı dışında herhangi bir kişiye yeni abonelik talebimiz ve müracaatımız söz konusu değildir.” şeklinde beyanda bulunarak beyanını imzalamıştır. Mahkemece davacı vekilinin bu beyanı davanın münhasıran tedbir talebine ilişkin olduğu,sair yönler için TSHH ye başvurulduğu, tedbir yönünden de yasal koşulları oluşmadığı ve hukuki menfaatlerinin bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı dava dilekçesinde taleplerini ve gerekçelerini açıkça izah etmiş olup davacı vekilinin 8.12.2009 tarihli celsedeki beyanı taleplerinden feragat ile davanın tedbir talebine hasredilmesi şeklinde yorumlanması mümkün değildir. Davacının dava dilekçesindeki talep kapsamı yönünden davanın esasına girilerek taraf delilleri toplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

    Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleriyle diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunununda ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 6335 Sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK'nın 1.maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve istinaf aşamasında Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından, temyiz aşamasında Yargıtay tarafından re'sen incelenir. Somut olayda; taraflar arasında ADSL abonelik sözleşmesi akdedildiği ihtilafsızdır. Uyuşmazlık abonelik sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkim olup bu nevi davaların mutlak ticari dava olduğuna ya da asliye ticaret mahkemelerinde görüleceğine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmamaktadır....

      İhtilaf, davacı alacaklının davalıdan, telefon hizmetleri abonelik sözleşmesinden kaynaklanan takip sebebi itibariyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup, alacak miktarının tespiti için takip dayanağı belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür. Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler Mali Müşavir ... ve Bilgisayar Mühendisi ... tarafından hazırlanan 03/12/2018 tarihli bilirkişi raporunda; "......

        Tüm dosya kapsamından; davacı kurum tarafından davalı hakkında ... nolu Elektrik Abonelik Sözleşmesinden kaynaklanan cayma bedeline ilişkin olmak üzere 3 adet fatura düzenlenerek icra takibine konulmuş, davalı tarafından takibe itiraz edilmiştir. Uyuşmazlık konusu, düzenlenen faturalar gereği davalının borçlu olup olmadığı ve takibe yapmış olduğu itirazın iptali gerekip gerekmediği hususuna ilişkindir. Alınan bilirkişi raporu ve dosyadaki bilgi ve belgelerden; taraflar arasında abonelik sözleşmesi imzalandığı, davalı şirketin elektrik faturalarını süresinde ödemekle yükümlü olduğu, davalı şirketin elektrik faturalarını fatura süresi içerisinde ödemediği ve bu şekilde sözleşmeye aykırı davrandığı, davacı şirket tarafından yapılan feshin haklı olduğu sonucuna varılmakla; davalının teknik inceleme sonucu hesaplanan ve hükme esas alınan miktar kadar davacıya borçlu olduğu kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne ilişkin karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Usul ve yasaya aykırı 19.01.2021 tarihli ihtiyati tedbirin kaldırılması talebimizin reddine yönelik 11.03.2021 tarihli mahkeme kararının ve ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İİK'nın 72 maddesine göre, İstanbul Anadolu 24. İcra Müdürlüğü'nün 2018/21148 Esas sayılı dosyasında borçlu bulunmadığına dair menfi tespit istemidir. Davacı ihtiyati tedbir talep etmiş mahkemece 16.11.2020 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir kararı verilmiş ve bu karara davalı tarafından itiraz edilmiştir. 19.01.2021 tarihli celsede 16.11.2020 tarihli ihtiyati tedbir kararın süresinde infaz edilmemesi sebebi ile kaldırılmıştır....

          Esaslı dosyasında davacı aleyhine icra takibi yapıldığını, icra veznesindeki paranın davalıya ödenmemesi şeklinde tedbir konularak dava konusu çek yönünden davacının davalıya borçlu olmadığnın tespiti davası açılmıştır. Davalı cevap dilekçesinde dava konusu çekin kargo firmasına hiç verilmediğini, zaten bu tür eşyaların yurt içi kargo ile taşınmasının firma tarafından kabul edilmediğine ilişkin internet web adresinde uyarı olduğunu, davalının iyi niyetli üçüncü şahıs konumunda olup davanın reddini talep etmiştir. Dava konusu menfi tespit davası olup davacı keşideci tarafından kargo yolu ile henüz kendisine ulaşmadan çekin yurt içi kargoda iken çalındığını, imza ve kaşenin firmalarına ait olmadığını, dolayısıyla davalıya borçlu olunmadığının tespitini istemektedir. Dosyada bulunan soruşturma dosyası suretinden...isimli müşteki hırsızlık olayı konusunda beyanda bulunmuştur. Davalı tarafın ağır kusuru ve kötü niyetli olduğunda dair bir delil yoktur....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/401 KARAR NO: 2021/840I DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 15/06/2021 KARAR TARİHİ : 02/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket ile müvekkili şirket arasında akdedilmiş olan 23.12.2019 tarihli "...Tip Abonelik Sözleşmesi" ve "İşbu Destek Paketleri Kampanya Taahhütnamesi" kapsamında müvekkili şirket tarafından davalı şirkete mobil telefon hizmeti sağlanacağı konusunda mutabakat sağlandığını, müvekkili şirket tarafından mobil telefon hizmeti kullanımı sebebiyle ...abone/müşteri nolu davalı şirket adına tanzim edilmiş olan faturaların ödenmemesi üzerine davalı şirket aleyhine Ankara ... İcra Müdürlüğü'nün ... E....

              Somut olayda; davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı/borçlu T3 ile müvekkil alacaklı-davacı T1 arasında TTNET abonelik sözleşmesi yapıldığını, davalı/borçlu tarafından 24 aylık yeni abonelik taahhütnamesi imzalandığını, bu sözleşme gereğince müvekkil şirketin, üzerine düşen edimleri gerçekleştirerek davalıya internet hizmeti sağladığını, fakat davalı-borçlu 19 numaralı fatura bedelini ödemediğini, davalı-borçlunun itirazları haksız ve yersiz olduğunu, itirazların iptali ile Uyap Merkezi Takip Sisteminde Kayıtlı 2021/880912 Esas sayılı MTS takip dosyasının devamına, haksız ve dayanaksız olarak yapılmış bulunan itirazlar sebebiyle takip bedelinin %20'sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, borçlunun temerrüde düşürülme tarihinden itibaren, aksi kanaatte takip ile karşı taraf temerrüde düşürüldüğünü takip tarihinden itibaren, reeskont avans faizine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                adına davalı firmanın defalarca aranmış, ancak 'tüm çabalara rağmen davalı şirketçe malların gönderilmediği gibi çeklerin de iade edilmemiş olduğunu, yapılan araştırmalar neticesinde davalı şirket yetkililerine ulaşılamamış, birçok şirketle bu tarz anlaşmalar yapmalarına rağmen malları göndermedikleri ve kaçtıklarının öğrenilmiş olduğunu, davalı şirketin iade yükümlülüğü altında olduğu ve bedelsiz kaldığını bildiği; ----Adet Çeki iade edilmediğini, bu---adet çekin halen davalı şirket uhdesinde olduğunu düşündüklerini, davalı şirketin müvekkiline bu sözleşme karşılığında hiç mal göndermediği, müvekkilinin davalı firmaya borçlu olmadığı, bilakis müvekkiline ait çekler tahsile konulabileceğinden davalı uhdesinde bulunan bu çeklerden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının ortada olduğunu, müvekkili firmanın, bedelsiz kalan ve yukarıda listelenen toplamda -----çek bedeli kadar borçlu olmadığının tespitine, konu çeklerin ---şahıslara devir ve temlikinin önlenmesi için teminatsız olarak tedbir...

                  ilişkindir.İcra ve İcra ve İflas Kanun'unun 72/3. maddesinde, “....icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemez....

                    UYAP Entegrasyonu