Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir... İcra Dairesinin ... Esas sayılı dosyası ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacının, davaya konu senet sebebiyle borçlu olmadığının tespiti ile İzmir ... İcra Dairesinin ......
Sayılı dosyası üzerinden haksız ve kötüniyetli icra takibi başlatıldığını ileri sürerek takibin iptali ile davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, davalının kötüniyetli takip başlattığından bahisle %20'den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine ve icra takibinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir. HMK.'nun 138. Maddesi de göz önünde bulundurulmak suretiyle dosya üzerinden karar verilmesi cihetine gidilmiştir. Dava, elektrik abonelik sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olup, aboneliğe konu elektriğin tarımsal sulamada kullanıldığı dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 Türk Ticaret Kanunu (TTK)'nın 4. maddesine göre; bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan sayılması gerekir....
Mahkememizce daha evvel verilen tedbir kararında taleple bağlı kalındığı dolayısı ile yeniden abonelik tesis edilmesine ilişkin bir hüküm kurulmamış olması sebebiyle söz konusu talep yeni bir tedbir talebi olarak değerlendirilmiş olup, kaçak elektrik kullanıldığı iddiasının ve kullanıldığının tespiti halinde bunun miktarı ile yapılan takibin ne oranda yerinde olduğu hususlarının ancak işbu dosya kapsamında yapılacak yargılamada belirlenebileceği gözetildiğinde davacı tarafın işletmesi açısından HMK 389/1 maddesinde belirtilen ciddi bir zararın doğma ihtimalinin bulunduğu ve sunulan beyan ve belgelerin HMK'nun 390/3 maddesinde belirtilen yaklaşık ispat için yeterli olduğu kanaatine varıldığından tedbir talebinin daha evvel 01/03/2023 tarihli infaz edilmeyen tedbir kararı gereğince teminat alındığı gözetilerek teminatsız olarak kabulüne karar verilmiştir." gerekçeleriyle 1-Davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin HMK.389. maddesi gereğince, davacının bulunduğu adresindeki işyerine ait...
Mahkemece, 4077 sayılı Kanun’un 22.maddesine göre dava tarihi itibariyle Tüketici Sorunları Hakem Heyeti’ne başvuru sınırının 936-TL olduğu, davacının talebini 350-TL borçlu olmadığının tespiti ile sınırladığı, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti’ne başvurunun zorunlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Davacı, dava dilekçesinde, kredi sözleşmesinden kaynaklanan tüm borcun ödenmiş olması nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, sözleşmenin haksız şart niteliğindeki 2010/14508-2011/7290 3.maddesinin iptaline, ipoteğin varlığını ve devamını gerektirecek koşullar ortadan kalktığından ipoteğin fekkine, 63,43-TL noter masrafının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş; davacı vekili duruşmadaki beyanında, davanın, davacının davalı bankaya 350-TL borçlu olmadığının tespiti olduğunu bildirmiştir....
, davacı/borçlu haksız ve hukuki dayanaktan yoksun gerekçelerle borcunu ödememekte ısrar ederek müvekkillerinin alacaklarına kavuşmalarını engelleyerek ağır bir şekilde zarara uğrattığını, Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/831 e. 2017/931 k. sayılı ve 07.12.2017 tarihli kararı huzurdaki dosya açısından hisse devir sözleşmesinin niteliğinin, hukuka uygunluğu ve davacının borçlu olduğunun tespiti açısından kesin hüküm niteliğinde olduğunu, Ankara 4....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/385 Esas KARAR NO : 2022/726 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 16/06/2022 KARAR TARİHİ : 02/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 16/06/2022 tarihli dilekçesi ile, Davalı ile müvekkil şirket arasında 16.05.2019 tarihinde abonelik sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşme aylık 3.250 TL + KDV abonelik ücreti karşılığında 15.05.2019 - 31.12.2019 tarihleri arasında aboneye; üye, çalışan ve müşterilerine ... tasarrufunda bulunan ... A.Ş. tarafından işletilen İstanbul,, ... Sitesi, ... Sokak No: ......
Anonim Şirketi, davanın, abonelik işleminin tesisi ve tespiti olduğu, dava sonucunda "davanın derdestlik dava şartı nedeniyle reddine" karar verildiği ve kararın 27/02/2024 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Tüm dosya evrakları birlikte incelendiğinde; davacı vekilinin, Konya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, ... Bölgesi, .Cad. . Sok. No: ... adresinde bulunan ve tapuda Konya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, ......
Davalı/borçlu aleyhine başlatılan icra takibine haksız ve mesnetsiz olarak itiraz ettiğini ve takip durduğunu. Davalı/borçlunun esasa ilişkin itirazları hukuki dayanaktan yoksun, kötü niyetli ve asılsız olduğunu tüm bu nedenlerle, Çatalca İcra Müdürlüğü'nün ..... E. Sayılı icra dosyası ile başlatılan takibe davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptaliyle takibin devamına, işbu haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle %20'den az olmamak üzere, alacak likit olduğundan İcra inkar tazminatına hükmedilmesini arz ve talep etmiştir. Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava abonelik sözleşmesinden kaynaklı ücret alacağına dayalı itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf davalı aleyhine İstanbul Anadolu MTS Müdürlüğü'nün ...... E....
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre ; taraflar arasında abonelik sözleşmesi bulunmadığı,davacının abonelik sözleşmesi yapılması taleplerinin davalı tarafça önceki kiracının borcundan dolayı yapılmadığı iddia edilmektedir. İstanbul 18.Asliye Ticaret Mahkemesinin taleplerim doğrultusunda bu davanın sonuçlanıncaya dek "tedbiren elektrik enerjisinin kesilmesinin önlenmesine" yönelik ara karar verilmiştir. Mahkemece istinafa konu ara karar ile ; davacının faturalanın ödemesinin durdurulması, faturanın takibe konulmaması ve faturanın ödenmemesine istinaden müvekkili şirketin elektrik enerjisinin kesilmemesi yönündeki tedbir talebi abonelik mevcut olmaması sebebiyle reddedilmiştir. İİK'nun Menfi tesbit ve istirdat davaları başlıklı 72.maddesinde: "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir....
Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir." hükmüne yer verilmiştir.İİK 72....