Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak: 1-Sanığın, katılan adına sahte abonelik sözleşmesi ile farklı tarihlerde GSM hattı çıkarttığının iddia olunduğu olayda;hükümden ve suç tarihinden önce, 10.11.2008 gün ve 27050 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 2. fıkrasındaki "İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez" hükmü karşısında; sanığın sahte abonelik sözleşmesi düzenletmek şeklindeki eyleminin, özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki suçu oluşturduğu...
Şti” kaşesinin bulunduğu ancak kaşedeki adresin “...” şeklinde yazılı olması ve sanığın suça konu abonelik sözleşmesi üzerindeki bilgilerin iş yerine ait olmadığını beyan etmesi karşısında, katılan adına kayıtlı suça konu ... no’lu hatta ait abonelik sözleşmesinin altındaki kaşede yer alan şirketin sorumlusu ve abonelik sözleşmesinin hangi bayii tarafından düzenlenmiş olduğu tereddüte mahal vermeyecek şekilde araştırılarak çelişkinin giderilmesi; suçun sübutu bakımından ise, sanığın adı geçen sözleşmeyi mutlaka kendi el yazısıyla düzenleyip imzalaması şartı aranmadığı, adı geçen evrakta, değişiklik yapmak veya gerçek dışı hazırlanan evrakı kullanmak fiillerinden her hangi birini gerçekleştirmesi, abonelik sözleşmesi hazırlamak dışında herhangi bir abonelik tesisi veya işlemi yapması veya yaptırması halinde de suçun maddi unsurlarının oluşacağı gözetilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken eksik kovuşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi, Kabule göre...
, adı geçen sanığın müştekinin bilgisi dışında müşteki adına abonelik sözleşmesi düzenlediğinden bahisle mahkûmiyetine karar verilmişse de, söz konusu abonelik sözleşmesi suretinin incelenmesinde "Özşeker İnş....
sözleşmesi nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, teminat amacıyla verilen bononun iptaliyle bu bonodan dolayı müvekkilinin borçlu bulunmadığının tespitine ve diğer 23 tesisat bakımından abonelik sözleşmesi yapılması için davalının icbar edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Sanığın sahte abonelik sözleşmeleri düzenlemek sureti ile özel belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia ve kabul olunan davada; her ne kadar, hükme esas alınan abonelik sözleşmelerinin ...-...-... ve... nolu hatlar ile ... abonelik sözleşmesi olduğu belirtilmiş ise de; Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 16/08/2011 tarih 2011/2649 karar sayılı, 14/09/2011 tarih 2011/28069 karar sayılı ve 16/11/2011 tarih 2011/3492 karar sayılı yetkisizlik kararlarının “ ..., ... , ..., ..., ..., ... nolu gsm hatları ve Digiturk abonelik sözleşmesi” hakkında olduğu ve sanığın savunmalarında suçu ikrar ile pişmanlığını ifade ettiği anlaşılmakla eylemin subuta erdiği yönündeki mahkeme kabulünde isabetsizlik görülmediğinden sanığın sair temyiz itirazlarının reddine ancak; Hükümden önce,10.11.2008 gün ve 27050 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 2. fıkrasındaki "İşletmeci veya adına iş yapan...
alınarak) davacıyla dava konusu adreste abonelik sözleşmesi imzalamamak suretiyle oluşturdukları muarazanın meni şeklinde aşağıdaki esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin işyeri niteliğini taşıyan taşınmazına elektrik verilmesi ve abonelik işlemlerinin yapılması için davalıya başvurduğu halde davalının abonelik işlemlerini yerine getirmediğini ileri sürerek muarazanın men’ine müvekkilinin davalı ile abonelik sözleşmesi yapmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının abonelik sözleşmesi yapılmasını istediği işyerinde kaçak elektrik kullanıldığını ve bu nedenle abonelik işlemlerinin yapılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın 30.12.2010 tarihinde işlemden kaldırıldığı, bu tarihten itibaren de üç aylık yasal süre içinde yenilenmediği gerekçesiyle davanın HUMK.nun 409/5.maddesi uyarınca 11.04.2011 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde abonelik sözleşmesi yapılması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
A.Ş ile işyeri abonelik sözleşmesi imzaladığını, davalı ...Ş ile davalı İSKİ Genel Müdürlüğü arasında imzalanan protokol ile aboneliklerin davalı İSKİ Genel Müdürlüğüne devredildiğini, abonelik için davalı ... tarafından müvekkilinden alınan teminat bedelinin davalı İSKİ Genel Müdürlüğünce daha düşük olarak belirlendiğini ileri sürerek teminat fazlası 3.250,00 TL nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ...Ş vekili, müvekkilinin devrettiği abonelerden kaynaklı bir yükümlülüğünün kalmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı İSKİ Genel Müdürlüğü vekili, abonelik sözleşmesi iptal edilmediği sürece teminat bedelinin iadesinin sözkonusu olamayacağını, kaldı ki davacıdan abonelik için davalı ...Ş tarafından alınan teminat bedelinin İski tarifesi baz alındığında daha düşük olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini isteniştir....
No:24 Kat:3 Daire:3 Kızıltepe/Mardin adresinde bulunan evin maliki olduğunu, daha önce burada ikamet eden Mihdi Kılıç'ın söz konusu dairede 06975910 Tesisat numarası ile abonelik sözleşmesi yaptığını, müvekkilinin davalı kuruma, abone sözleşmesi için müracaat ettiğini, evvelki abonenin elektrik borcundan dolayı başvurusunun kabul edilmediğini, müvekkili ile davalı kurum arasında edim yükleyen herhangi bir sözleşme söz konusu olmadığını, müvekkilinin önceki kiracıların edim ve yüklemlerinden sorumlu tutulmasının hukuki hiçbir dayanağı olamayacağı gibi, davalının bu tasarrufu da hukuka aykırı bir tasarruf olduğunu, bu nedenlerle davalarının kabulü ile, davalının elektrik abonelik sözleşmesi yapmamak sureti ile yarattığı muarazanın men’ine, müvekkilinin elektrik bağlanmadığı için taşınmazından istifade edemediğinden mağdur durumda olduğunu, dava sonuna kadar tedbir olarak elektriğin bağlanmasına karar verilmesini talep etmiştir....