ın abone olduğu işyerinde diğer davalıların kaçak elektrik kullandığının tespit edildiğini, yapılan icra takibine itirazla takibin durduğunu bildirerek, davalıların haksız itirazlarının iptalini talep etmiştir. Mahkemece, asıl davanın kabulüne, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, birleştirilen dava yönünden ise asıl davanın davacısı, birleştirilen davanın davalısı ... hakkındaki davanın reddine, diğer davalılar yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı birleşen davadaki davacı ... vekilince temyiz edilmiştir. Dairemizce mahkeme hükmü 14.10.2008 tarihinde, "uzman bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınması ve abone olan asıl davadaki davacının, kaçak elektrik kullananlarla birlikte Abone Sözleşmesi hükümleri doğrultusunda müteselsilen sorumlu olduğunun gözetilmesi" nedenleri ile bozulmuştur....
Elektrik abonelik sözleşmesini imzalayan ve aboneliği devam eden abone, tesisatta kullanılan elektrik bakımından elektrik dağıtım şirketine karşı sözleşme gereği sorumlu olduğu gibi, elektrik sayacının muhafazası konusunda da sorumluluğu devam eder. Buna göre, fiili kullanıcıya karşı rücu hakkı mevcut olan abonenin sözleşmesi iptal edilmediği sürece, fiili kullanıcı ile beraber elektrik dağıtım şirketine karşı kaçak elektrik kullanımı ve normal kullanım bedelinden dolayı müteselsil sorumluluğunun devam edeceği kuşkusuzdur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun ve Dairemizin istikrar kazanmış uygulamasına göre abonelik iptal ettirilmedikçe o abonelik üzerinden tüketilen su, elektrik ve doğalgaz bedelinden fiili kullanıcı ile birlikte abone de müteselsilen sorumludur. Bu durumda, aboneliğini iptal ettirmeyen ve kaçak kullanıma sebebiyet veren abone davacının sözleşme nedeni ile sorumlu bulunduğunun kabulü gerekmektedir....
Ancak davacının, davalı ile abone sözleşmesi yaptığı dava konusu yerin mesken olduğu, anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı, TKHK.da belirtilen “Tüketici” tanımına girmektedir. Davaya bakmaya tüketici mahkemeleri görevlidir. Mahkemece tüketici mahkemesi sıfatıyla davaya bakılması gerekirken, genel mahkeme sıfatıyla hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 2012/2181-6852 2-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 16.3.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi. Lira : 177,80 TL P.H. İade....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Beraat 1)Sanığın işlettiği işyerinde katılanın kimlik bilgileri kullanılarak ADSL internet sözleşmesi düzenlendiği iddiası ile açılan davada, aşamalardaki suçlamayı redde yönelik savunmalarına nazaran, sözleşmenin sanığın işyerince düzenlendiği dikkate alınarak, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde tespiti bakımından, suça konu abone sözleşmesi aslı ve internet hattı kullanıcısı araştırılarak, abone sözleşmesinin bulunması halinde üzerindeki yazı ve imzanın sanık, kullanıcı ve katılana aidiyeti hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılıp toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde beraat hükmü kurulması, yasaya aykırı, 2) Eylemin sübutu halinde, hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı...
Yönetmeliği, abone tahakkuk detayları, delil olarak sunulmuş, mahkememizce davacı kurumdan ... nolu aboneliğin tespit edilen endekslerine göre ...-...-...-... ve ... dönemlerine ilişkin tüm bilgi, belgelerin ve abonelik sözleşmesi istenmiş, gelen yazı cevapları dosya arasına alınmıştır. Antalya ... İcra Müdürlüğünün ... ... numaralı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafça ... tarihinde toplam alacak olan ... TL için borçluya ödeme emri ile takibe geçildiği, davalı borçlunun tebliğ aldığı ve borca itiraz edildiği, yetkili İcra müdürlüğünce takibin durdurulduğu ve eldeki davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, dava konusu işyerine ait elektrik aboneliğinin bulunduğu işyerinin malikinin davalı ..., abonesinin ise diğer davalı ... olduğu, davalı ...’nun işyerini 04.07.2000 tarihinde satın aldığı, ancak fiili kullanıcı ve abone olmadığı, davalı ...’in 04.09.1958-28.03.2000 tarihleri arasındaki yapılan tüketimden sorumlu olduğu davacı Tansaş A.Ş.’nin 27.04.2001 tarihli abone değişikliği formunda eski abone adına çıkacak borçları ödemeyi taahhüt ettiği gerekçesi ile davanın davalılar ... ve ... A.Ş. yönünden reddine, diğer davalı ... yönünden ise kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı ... vekillerince temyiz edilmiştir....
KARAR Davacı, davalının abone olduğunu, tesisatın kurulduğu mahalde elektrik kullanıldığını ve tahakkuk ettirilen elektrik bedelinin ödenmediğini, tahsili için icra takibinde bulunduğunu, ancak davalının borcun tamamına itiraz ettiğini ileri sürerek takibe vaki itirazın iptaline, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, abone olduğu taşınmazdan aboneliği iptal ettirmeden 1999 yılının Eylül ayında taşındığını, faturada belirtilen miktar enerjiyi kendisinin tüketmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında imzalanan hizmet alımı sözleşmesi uyarınca, yüklenici olarak asli görevlerinin, davalının elektronik ortamda gönderdiği abonelere ilişkin kayıtları bu abone kodlarına bağlı olarak elektronik ortamdaki endeksörlere yüklemek ve davalıya durumu bildirmek olduğunu, müvekkilinin teknik şartnamenin 5.3.a maddesinde düzenlenen abone durum kodlarını davalıya elektronik ortamda bildirmek suretiyle bu yükümlülüğünü yerine getirdiğini, bu abone kodlarından özellikle 7009 ve 7011 nolu kodlara ilişkin olarak davalı tarafından Ekim 2007, Ekim 2010 tarihleri arasında ödeme yapılmadığını ileri sürerek, 11.800,00 TL'nin avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında 24.09.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 93.575,96 TL ıslah ederek 105.375,96 TL'ye yükseltmiştir....
Su parası alacağı yönünden ise, dosyaya sunulan ödeme makbuzlarından iki adet su abone numarası bulunmaktadır. Bunlardan birisi 11389 (davalı bunu kabul etmektedir) diğeri 11390 nolu abone numarasıdır (Davalı bu abonenin davacının başka bir kiracısına ait olduğunu ... sürmektedir). Dosyadaki delillere göre sözkonusu abone farklılığının neden kaynaklandığı anlaşılamamakta olup, hangisinin davalının kiracısı olduğu daireye ait olup olmadığı da anlaşılamamaktadır. Abone sözleşmeleri açık bir şekilde dosyaya celbedilmemiştir. Ayrıca davalı kendisinin abonesine ilişkin su paralarını makbuzlarıyla ödediğini ... sürmüş olup, bu ödemelerin yapılıp yapılmadığı da tam olarak tesbiti yapılmamış olup bu yönden de eksik inceleme ile araştırma hüküm kurulmuş olup, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin elektrik aboneliği için davalıya başvurduğunu, davalının eski abonenin elektrik borcu bulunduğu, borcun ödenmesi halinde abone sözleşmesinin imzalanabileceğinin bildirildiğini, davalının müvekkilini sorumlu olmadığı bir borcu ödemek zorunda bırakamayacağını belirterek muarazanın giderilmesine, müvekkili lehine abone sözleşmesi yapma hakkının tanınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının tacir olduğunu bildirerek davanın görev yönünden reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacının tacir olup, tüketici sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine, dosyanın görevli ve yetkili Avanos Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....