İcra Dairesinin 2019/9874 sayılı dosyasında müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinde takip alacaklısının birikmiş nafaka alacağına istinaden maaş haczi talebinin 03.09.2020 tarihinde kabul edilerek, UYAP-SGK haciz entegrasyonu sistemi üzerinden icra takibi kapsamındaki birikmiş nafaka alacağı için müvekkilinin emekli maaşına haciz konulduğunu, müvekkilinin emekli maaşı üzerine konanhaczin 486,96 TLsını geçemeyeceğini, aşkın hacze yönelik olarak, İstanbul Anadolu 19. İcra Dairesi'ne 08.01.2021 tarihinde emekli maaşının 1/4 oranını aşan kısmına ilişkin maaş haczinin kaldırılması için talepte bulunulduğunu, bu talebin müdürlükçe reddedildiğini, İcra Müdürlüğü tarafından maaş haczinin 1/4'lük kanuni oranın üzerinde (her bir nafaka alacağının bütün tutarı üzerinden) uygulanması ile müvekkil aleyhinde İİK'nun 83. maddesine aykırı işlem yapıldığını beyanla şikayetin kabulü ile müvekkili aleyhine konan emekli maaşı haczinin 1/4'ü aşan haciz tutarının kaldırılmasını istemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; haciz ihbarnamesi konusunda bir usulsüzlük var ise, bu konuda şikayet yoluna korunmaya değer hukuki yararı bulunan kişiler gidebilecekken, haciz ihbarnamesini tebliğ alan 3.şahsın bu konuda şikayet yoluna gitmek için hukuki yararının bulunmadığı, kaldı ki, mahkemeler, savcılıklar ve icra müdürlükleri tarafından gelen her türlü müzekkere vb. evrakların kanun ve hukuk devleti ilkesi gereğince yerine getirilmesinin zaruri bir işlem olduğu, aksi halde personel hakkında savcılıklar nezdinde suç duyurusu ile karşılaşılabileceği, bu nedenle kendisine gönderilen ihbarname nedeniyle idarece yapılması gereken işlemin yapıldığı, ihbarnamede bir usulsüzlük varsa bunun şikayet yoluna gidilebileceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
dan olan alacakları üzerine haciz konulması için 89/... haciz ihbarnamesi gönderdiğini, bu şekilde borçlunun ...'daki alacağına haciz koydurduğunu ancak, tebligatın ...'ya 31.....2011 tarihinde ulaştığını, ayrıca yine haciz müzekkeresini alarak saat 09.00 itibariyle haciz işlemi yaptığını, şikayet olunanın borçlu hakkında ihtiyati haciz başlattığını, takibin ........2011 tarihinde kesinleşmesi üzerine 31.....2011 tarihinde haciz müzekkeresi ile haciz koydurduğunu, her nasılsa aynı tarihte şikayet olunanın haciz numarasının kendisinin numarasından önce gözüktüğünü, ........2011 tarihinde haciz işlemi gerçekleştiğinden hangi numaranın önce olduğunun tartışılmasının hukuken mümkün olmadığını ileri sürerek, sıra cetvelinde birinci sırada olduğunun tespiti ile haczedilen paranın tarafına ödenmesini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2010/15303 E. sayılı dosyasının sıralamaya alınmadığını, şikayet edilenin sıra cetvelinde birinci sıraya yazıldığını, müvekkilince konulan haczin şikayet edilenin haczinden önce olduğundan sıra cetvelinin iptaline, yargılama gideri ve vekalet ücretlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet edilen vekili, cevap dilekçesinde, şikayetçinin dosyalarından konulan hacizlerin satış taleplerinin İcra Müdürlüğü'nce red edilmesi nedeniyle düştüğünü savunarak, şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, davacı şirket vekilinin icra takip dosyasına 05/08/2019 (08/05/2019 olması gerekirken) tarihli dilekçesi ile haciz ihbarnamelerinin usulsüz olduğu nedeniyle hesaplar üzerine konulan hacizlerin kaldırılması ve borçlu sıfatının kaldırılmasını talep ettiği böylece takipten ve haciz ihbarnamelerinden haberdar olduğu eldeki şikayetin ise 17/06/2019 tarihinde yapıldığı, tebligatın usulsüzlüğü şikayetinin öğrenme tarihinden itibaren yedi gün içerisinde ileri sürmediği anlaşılmakla şikayet edenin tebliğ işleminin usulsüz olduğuna yönelik şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça, davalı müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla başlatılmış olan icra takibinde icra dosyasına konu borcun tehiri icra amacıyla depo edildiğini, bundan mütevellit banka hesapları, tapu kaydındaki hacizlerin taşkın haciz olduğunu, söz konusu hacizlerin kaldırılması talebinin icra müdürlüğünce reddedildiğini, söz konusu red kararına karşı mahkemece taşkın haciz sebebiyle icra müdürlüğünün işlemini şikayet konusu yaptığını ve iş bu davayı ikama etmesi üzerine süresi içinde davaya cevaplarını sunma zarureti doğduğunu, davanın süresinde açılmadığını, tehiri icra kararı için yatırılan teminatın ödeme yerine geçmediğini, taşkın haciz iddialarını kabul etmediklerini beyanla şikayetin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : Bodrum 1. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde şikayetin reddine karar verilmiştir....
Mal Müdürlüğü'nün tapu haciz tarihi olan 23.01.2013 tarihindeki anapara ile bu tarihten satış tarihi olan 25.03.2013 tarihine kadar anaparaya işleyecek faizin eklenmesi ile tespit edilecek miktarın davalı Mal müdürlüğüne ödenmesini, davalı ... Başkanlığının tapu haciz tarihi olan 05.03.2012 tarihindeki alacak miktarı olan 6.535,00 TL ye satış tarihi olan 25.03.2013 tarihinden itibaren işleyecek faizin eklenmesi ile bulunacak miktarın alacak miktarları ile garame edilmesi ile elde edilecek miktarın ...'ya ödenmesi ile geriye kalan miktarın da müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Şikayet olunan ..., yapılan sıra cetvelinde mevzuata aykırı bir yön bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Şikayet olunan ......
Mahkemece, İİK.’nun 100. maddesindeki ilk haczin, ilk kesin haciz olduğu ihtiyati haczin ilk kesin haciz olarak kabul edilemeyeceği, ihtiyati haczin ilk kesin hacze iştiraki için 100. maddedeki koşulların bulunması gerektiği, bu durumda şikayet edenin söz konusu paraya garameten dahi iştirak hakkı bulunmadığı belirtilerek şikayetin reddine karar verilmiştir. Şikayet eden vekili kararı temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan İcra Mahkemesi kararının İİK’nun 366.maddesi uyarınca ONANMASINA, 20.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 31.03.2021 tarihli ve 2021/108 Esas, 2021/201 Karar sayılı kararıyla; şikayet olunan alacaklı tarafından borçlunun taşınmazı üzerine haciz konulmasını talep ettiği tarih olan 22.07.2010 tarihinden itibaren 2 yıl içerisinde satış talebinde bulunması gerektiği, bulunmadığı takdirde haczin düşeceği, şikayet olunan alacaklı tarafından bu tarihten itibaren 26.07.2012 tarihine kadar herhangi bir işlem yapılmadığı, 26.07.2012 tarihinde satış avansı yatırıldığı ve icra müdürlüğünce bu hususun dikkate alınarak haczin devam ettiği yönünde kanı oluşmuş ise de taşınmaz üzerine haciz talebi ile satış avansının yatırıldığı tarihler dikkate alındığında şikayet olunan bankanın haciz istemini 2 yıllık süre içerisinde yatırmadığı, İİK'nun 106 ve 110 maddeleri dikkate alındığında taşınmaz üzerindeki haczin düşmüş olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulüne karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Hukuk Dairesinin 15.12.2021 tarih ve 2021/5878 Esas 2021/11438 Karar sayılı kararı ile onandığı, şikayetçinin ikinci haciz ihbarnamesinde alacak miktarının belirtilmediği iddiası İİK'nın 16/2. maddesi kapsamında süreye bağlı olmaksızın şikayet konusu yapabileceği, İcra İflas Kanunu Yönetmeliği'nin 42/2. maddesine göre, birinci haciz ihbarnamesinde, haczin hangi miktar için yapıldığının yazılması, Yönetmeliğin 43. ve 44. maddeleri uyarınca ise, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinde aynı bilgilerin yer alması gerektiğini, birinci haciz ihbarnamesinde haciz uygulanacak miktar 230.000,00 TL olarak gösterildiği, üçüncü haciz ihbarnamesinde de haciz miktarı da birinci haciz ihbarnamesindeki gibi 230.000,00 TL olarak belirtildiği, şikayete konu 21.05.2019 tarihli ikinci haciz ihbarnamesinde ise herhangi bir miktara yer verilmediği, ancak yukarıda yer verilen yasal düzenlemelerden anlaşılacağı üzere ikinci haciz ihbarnamesi, birinci haciz ihbarnamesinde yazılı miktarı aynen içermek zorunda olduğundan...