Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yangın sahasında yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporu ile, yangından dolayı herhangi bir ağacın zarar görmediği, yangının örtü yangını şeklinde seyrettiği tespit edilmiş olup, 6831 sayılı Kanun'un 110/3. maddesinde düzenlenen gerçek zararın hesabında yanan sahada hasar gören ağaç ve ağaçcıklarla, bitki örtüsüne göre oluşan zarar, ağaç ve ağaçcıkların hayatiyetini kaybedip etmediği, geride kalan emvalin değerlendirilme miktarı, yok olan canlı varlıktan ve toprağın verim gücündeki azalma gibi hususların nazara alınması gerekip ağaçlandırma gideri ve yangın söndürme masraflarının dikkate alınmaması gerektiğine göre; ağaçlandırma gideri ve yangın söndürme masraflarından oluşan zararın sanıklar tarafından giderilmediğinden bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair karar verilmesi, Kanuna aykırı ve sanıkların temyiz nedenleri bu itibarla...

    Keza, 6831 Sayılı Kanunun 114/1.fıkrası gereğince; her türlü orman suçları ile tahrip olunan veya yakılan sahalar için, bu Kanunda yazılı tazminattan başka ayrıca, ağaç cinsine göre cari yıl içindeki mahalli birim saha ağaçlandırma gideri esas tutularak ağaçlandırma masrafına da hükmolunur. Kural olarak orman yangınının örtü yangını olarak gelişmesi, diri orman örtüsünün zarar görmemesi veya ağaç ve fidanların yanmamış olması halinde ağaçlandırma giderine hükmedilemez. (Yargıtay 4. HD'nin 2015/8104 E - 2016/7205 K Sayılı, 31/04/2016 Tarihli kararı) Ancak, somut olayda diri orman örtüsü kapsamında bulunan kızılçam ağaçlarının yandığı anlaşıldığından yangının örtü yangını niteliğinde olmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla İDM'nce ağaçlandırma giderine hükmedilmiş olmasında da usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir. Yine Yargıtay 4....

    Ceza Dairesinin 31/01/2013 tarihli ilamı ile onanarak kesinleştiği, uygulanan artırım maddesinin yeniden açma sureti ile işgal ve faydalanmadan dolayı olmadığı anlaşılmaktadır. Davaya konu orman alanında davalıların açma yaptığına ve ağaç kestiğine dair haklarında kesinleşmiş bir mahkûmiyet hükmü olmadığı gibi bu hususta dosya kapsamında ispata yeter nitelikte delil de bulunmamaktadır. Ceza dosyasında yapılan keşif sonucunda; davaya konu yerde ağaç kesme ve diri örtü sökme olmadığı, davalıların açma yapmaksızın işgal ve faydalanmada bulunduğu belirlenmiştir. Şu halde; davalıların 6831 sayılı Kanun'un 114. maddesi uyarınca, ağaçlandırma giderinden sorumluluğuna karar verilemez. Açıklanan nedenlerle davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir....

      Sayılı ilamı) TBK'nın 49. maddesi uyarınca, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür Bu hüküm dikkate alındığında kusur sorumluluğu olarak tanımlanan haksız fiil sorumluluğunun kurucu unsurları; fiil, zarar, illiyet bağı, kusur ve hukuka aykırılıktır. Haksız bir eylemin tazminat sorumluluğu doğurabilmesi için kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil sonucunda zarar doğması, zarar ile fiil arasında da illiyet bağı bulunması gereklidir. TBK'nın 50. maddesine göre zarar gören, zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Dosya kapsamı ve Silivri 5.Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/299 Esas sayılı dosyasında keşif, bilirkişi raporu ve tüm delillerden davalıların açma, işgal ve faydalanma eylemini gerçekleştirdiği ispatlanamamıştır. İspat edilemeyen davanın reddine karar verilmesinde kanuna aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir....

      6831 sayılı Kanun’un 114 üncü maddesi uyarınca ağaçlandırma giderinden sorumluluğuna karar verilemeyeceği, hayatiyetini kaybeden ağaç bulunduğunun kanıtlanamadığı, Yargıtay 4....

        Davacı idare, davalıların murisinin tarlasındaki anızları yakarak yangının tarlanın yanındaki ağaçlandırma sahasına sirayet etmesi ile meydana gelen orman yangının da, idarenin zarara uğramasına neden olduğunu ileri sürerek uğradığı zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Mahkemece; yangın çıkan alanın ormanla ilgisinin olmadığı, ağaçlandırma sahasının sahibinin hazine olduğu,orman yönetiminin aktif dava ehliyetinin bulunmadığı benimsenerek dava reddedilmiştir. Dosya arasındaki bilgi ve belgelere göre dava konusu ağaçlandırma sahasının mülkiyeti hazineye aittir. Ağaçlandırma sahasına Karaman... Müdürlüğü'nce yapılan çalışmalar sonucunda fiilen orman vasfı kazandırılmıştır. Sonradan orman vasfı kazanmış ağaçlandırma sahalarının da tesisi, işletmesi, faydalanma ve korunmasına ilişkin haklar, ... İdaresine aittir. Mahkemece mülkiyet hazineye ait olduğundan davacı ... İdaresinin aktif dava ehliyeti olmadığına kararı verilmiş ise de davacı ......

          Dosya kapsamından; davalının sayılı dosyasında, 6831 sayılı Kanunu'nun 91/1-3-4, 108/son maddeleri gereğince yargılandığı, atılı suçun davalı tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle 5271 sayılı 223/2-e maddesi uyarınca beraatine karar verilmiş, sözü edilen kararın müdahil Orman İdaresi tarafından temyizi üzerine yapılan inceleme sonucunda, açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verildiği, anılan ilamın 28/01/2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Davalı, ceza davasında beraat etmiş olup, davalının ağaç kestiği davacı tarafından kanıtlanamamıştır. Her ne kadar alınan bilirkişi raporunda, davalının eylemi nedeni ile orman örtüsüne zarar verildiği belirtilmiş ise de, davalı tarafından gerçekleştirilmiş ağaç kesme eylemi söz konusu olmadığından, ağaçlandırma gideri zararı oluşmamıştır....

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, taksirle orman yangınına neden olmaktan kaynaklanan ... zarar bedeli, ağaçlandırma gideri ve yangın söndürme giderinin tazmini istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 49 uncu maddesi. 2. 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 112 ve 114 üncü maddeleri. 3. Dairemizin 27.04.2022 tarihli ve 2022/2114 E. 2022/4235 K. sayılı ilamı. 4. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.04.2023 tarihli ve 2022/3-722 E., 2023/294 K. sayılı ilamı. 3. Değerlendirme 1. Temyiz olunan kararda; davacı idarenin ... zararından, bu zarara neden olan haksız eylem faili olarak davalıların sorumlu tutulmasında hukuka aykırılık bulunmadığının belirlenmiş bulunmasına, hükme esas alınan bilirkişi raporunun toplam ... zarar ve ağaçlandırma gideri yönünden yeterli ve denetime uygun olmasına göre, davalıların tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2....

              İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacıların … Mahallesi sınırlarında kalan 31,0779 ha orman alanını kapsayan özel ağaçlandırma/özel imar-ihya planlaması kapsamında tahsis başvurusunda bulundukları, söz konusu sahalara birden fazla başvuru yapılmış olması sebebiyle hak sahipliği tespitinin davalı idarece kura usülü ile yapıldığı, yapılan tahsis çalışmaları ve hak sahipliği belirleme işlemleri ile ilgili olarak mahalle sakinleri ve hayvan sahipleri tarafından idari şikayetlerin yapıldığı, Orman Genel Müdürlüğü Ağaçlandırma Daire Başkanlığının … tarih ve … sayılı işlemi ile itiraz ve şikayet konularının araştırılmasının istenildiği, yapılan inceleme ve araştırma sonucunda "İtiraz ve şikayet konusu yapılan uyuşmazlık konusu özel ağaçlandırma projesinin oluşan sosyal problem sebebiyle uygulanmasının mümkün olmadığı, halkın geçim kaynağı olan hayvancılığın engellenmemesi ve devlet-halk münasebetinin zarar görmemesi" gerekçesiyle Lütfiye Mahallesi sınırlarında kalan...

                K A R A R Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak, davalının dikiliden ağaç kesme eylemi yönünden kesilen ağaç miktarı tam olarak tespit edilip 6831 sayılı Orman Kanunu 113. maddesi gereği tazminata hükmedilmesi ayrıca yeni kesilen ağaçlar yönünden aynı Kanunun 114. maddesi gereği de saha ağaçlandırma giderine hükmedilmesi gerekirken, davacı ... idaresi tarafından işgal ve faydalanmanın gerçekleştiği iddia edilen 1,1737 hektar alanın tamamı için hesaplanan ağaçlandırma giderine hükmedilmesinin usul ve yasaya uygun düşmediğine değinilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucunda, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda sadece açma yapılan ormanlık alan yönünden davanın kısmen kabulüne 723,81 TL'nin olay tarihi olan 11/05/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu