Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak; Suç tarihi itibariyle ağaç kesme eyleminin açma suçunun unsuru olmasına, ağaç kesme eyleminden kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmemiş olmasına göre; 6831 sayılı Kanun’un 91. maddesinden kurulan mahkumiyet hükmüne karşı kanun yararına bozma kanun yolu işletilerek, neticesine göre iddianamede anlatılan tüm eylemler yönünden bir bütün olarak açma suçundan hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 05.04.2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi....

    Gereği görüşülüp düşünüldü; Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma yazısına dayanan tebliğnamede ... sürülen düşünceler yerinde görüldüğünden Sürmene Sulh Ceza Mahkemesinin 24.11.2010 tarih ve 2010/164-246 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK' nun 309. maddesi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun istikrarlı uygulamaları ve bozma nedenine göre; 1-Sanığın,6831 sayılı Orman Kanununun 93/1,93/2,62/1,51/1.maddelerinden mahkumiyetine dair hükmün 2.fıkrasının karar metninden çıkarılmasına, 2- Sanığın 6831 sayılı Orman Kanununun 91/1,91/4 ve 5237 sayılı ... Ceza Kanununun 62/1.maddesi gereğince hükmolunan netice 5 ... hapis ve 8 ... adli para cezasının “5237 sayılı TCK' nun 52/2. maddesi gereğince, adli para cezasının günlüğü takdiren 20 ... Lirasından paraya çevrilerek 160 ......

      Davacı, davalılar tarafından yakılan piknik ateşinin orman yangınına yol açtığını belirterek, 6831 sayılı Orman Yasası'nın 112. ve 114. maddeleri gereğince davalıların sorumlu tutulmalarını istemiştir. Yerel mahkemece, 6831 sayılı Yasa'nın 112/B maddesi gereğince fidan zararının 1 misli fazlasının, diğer zararların ise asıl tutarının ödetilmesine karar verilmiştir. 6831 sayılı Yasa'nın 112/ B maddesinde "Fiilin konusu fidan ise; fiilin işlendiği yıl, aynı fidanların her birisinin dikimi ve arazi hazırlanması için hesaplanacak gerçek masraflar ile o yıla kadar kesilen fidanlar için yapılmış bakım giderleri toplamı bir misli fazlasıyla tazmin ettirilir." biçiminde olup bu düzenleme ceza niteliğinde olduğundan tazminat hukuku ilkeleri içerisinde hukuk mahkemesince ancak zararın tutarı ve kapsamının belirlenmesi ve bu tutarla sınırlı olarak istemin kabul edilmesi gerekirken fidan zararının 1 misli fazlasının ödetilmesine usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....

        Sözkonusu istisnalar, 2859 sayılı Kanun uyarınca yapılan yenileme kadastrosu ile 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu gibi doğrudan arazi kadastrosu ile ilgili çalışmalardan ibaret bulunmayıp, imar mevzuatı kapsamında 2981 sayılı Kanun uyarınca yapılacak çalışmalar da istisnalar arasında sayılmıştır. 3402 sayılı Kanundan başka kanunlar uyarınca yapılacak kadastro çalışmaları da istisnalar arasında sayıldığına ve bunlar arasında 6831 sayılı Kanun yer almadığına göre; 6831 sayılı Kanun uyarınca yapılacak kadastro çalışmaları da ikinci kadastro yasağı kapsamındadır. 6831 sayılı Kanunda, orman kadastrosunun ikinci kadastro yasağı kapsamının dışında kaldığına dair açık bir düzenleme de bulunmamaktadır. 6831 sayılı Kanunun 7. maddesinde yer alan "her türlü taşınmaz" tabirini, daha önce yapılan kadastro çalışmaları sonucu oluşan mülkiyet haklarını idarî bir işlemle ortadan kaldıracak şekilde geniş yorumlamak, yukarıda açıkladığım nedenlerle isabetli...

          Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1975 yılında yapılıp, 26.11.1975 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2. madde; 1986 ve 1988 yılında yapılıp, 15.06.1989 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması, 1993 yılında yapılıp, 26.02.1993 tarihinde ilân edilerek, dava tarihinden önce kesinleşen, Güzeloba Köyü (mahallesi) sınırları içindeki, aplikasyon ve Belediyeye piknik alanı için irtifak ve kurumu için izin verilen bu nedenle daha önce 2/B madde uygulaması yapılamayan ancak irtifak ve izinleri iptal edilen yerlerde yapılan 2/B madde uygulaması vardır....

            Ancak; 1-Suç tarihi olan 10/11/2007 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 108/1. maddesinin, 08/02/2008 tarihli 5728 sayılı Kanun ile değiştirilmiş olması karşısında, Yargıtay denetimine imkan sağlayacak şekilde, değişiklikten önceki ve sonraki kanun hükümleriyle ayrı ayrı uygulama yapılarak bulunacak sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe Kanun değerlendirmesi yapılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi, 2-Sanık hakkında 5728 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanun'un 108/1. maddesi uyarınca uygulama yapılırken teşdit gerekçesinin gösterilmemesi, 3-Dosyada mevcut bilirkişi raporunda suça konu emvalin değerinin 50 TL olduğu tespit edilmekle, sanık hakkında 6831 sayılı Kanun'un 108/3. maddesinde düzenlenen indirim oranının uygulanmaması, 4- TCK 'nın 54/3. maddesi uyarınca, suçta kullanılan aracın müsaderesinin işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğurup doğurmayacağı hususunun tartışılmaması, 5-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin...

              Sulh Ceza Mahkemesinin, 25.07.2006 tarihli ve 2005/675 Esas, 2006/761 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 6831 sayılı Orman Kanunu'na (6831 sayılı Kanun) muhalefet suçundan aynı Kanun'un 93 üncü maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun'un 51 inci maddesinin birinci fıkrası gereği hapis cezasının ertelenmesine, suça konu yer üzerinde bulunan sabit tesisi niteliğindeki yapıların ve meyve ağaçlarının 6831 sayılı Kanun'un 93 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gereğince müsaderesine karar verilmiştir. 2. Fethiye 2. Sulh Ceza Mahkemesinin, 25.07.2006 tarihli ve 2005/675 Esas, 2006/761 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 28.01.2010 tarihli ve 2009/540 Esas, 2010/396 Karar sayılı ilâmıyla bozulmasına karar verilmiştir. 3. Fethiye 2....

                Belediyesi tarafından 2014 yılında yapılan parselasyon planı ile taşınmazın 35.320,00 m2'sinin uygulamaya alındığı, ....680,00 m2'lik bölümün ise devlet ormanı içinde kalması nedeniyle 28 parselde davacı uhdesinde bırakıldığı ve davacı tarafından tapunun hukuki değerini yitirdiğinden bahisle TMK'nun 1007.maddesi uyarınca tazminat istemli iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK’nun 33. maddesi gereğince; maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime ait olup ilk derece mahkemesi tarafından eldeki dava , kamulaştırmasız el atma nedeni ile tazminat davası olarak değerlendirilerek yapılan yargılama sonucunda davaya konu ....680,00 m2'lik yerin davacı adına tapuda kayıtlı ise de buranın 6831 sayılı Yasa gereğince devlet ormanı sayılan yerlerden olduğu, tapunun hukuki değerini yitirdiğinden davacının kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat isteminin davalı ......

                  Ancak, Suça konu yerde bulunan sabit tesis niteliğindeki kestane fidanlarının 6831 sayılı Kanun 93/3. maddesi delaletiyle TCK'nın 54. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerekirken 6831 sayılı Kanunun 93/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi, Kanuna aykırı ve katılan temsilcisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA, bozma sebebi 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan “Suça konu yerde bulunan kestane fidanlarının 6831 sayılı Kanun 93/4. maddesi uyarınca müsaderesine ilişkin bölümden ''93/4.'' ibaresi kaldırılarak yerine ''93/3. maddesi delaletiyle TCK'nın 54. maddesi'' yazılmak suretiyle başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    K A R A R:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davanın H.M.K.nun 150-(5) madde hükmü gereğince davanın açılmamış sayılmasına, 2-Alınması gereken 269,85 TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 80,70 TL peşin harç mahsubu ile bakiye 189,15 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineyi irat kaydına, 3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 5-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine, 7-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davacıdan tahsili ile hazineye...

                      UYAP Entegrasyonu