CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dilekçesinde icra takibine konu kılınan bonoların borcuna karşılık davalı şirkete verildiğini açıkça kabul ettiğini, davacı-borçlunın borcunu icra takibi kesinleşmeden ödediği, davacının istirdat davası açmasının mümkün olmadığı, borçlunun takip konusu parayı ödeme emrine itiraz süresi içinde icra dairesine öderse, İİK m. 72' ye göre istirdat davası açamayacağı, borçlunun henüz itiraz etme imkanı bulunduğu bir dönemde yaptığı ödeme, cebri icra tehdidi altında yapılmış bir ödeme olmadığı, bu halde borçlu, ancak borçlar kanununa göre sebepsiz zenginleşme davası açabileceği, dolayısıyla İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre açılan iş bu istirdat davasının reddinin gerektiği, davacı tarafın davalı tarafa borcunun olmadığı iddiasında olduğu beyanı ile davalı aleyhinde açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dilekçesinde icra takibine konu kılınan bonoların borcuna karşılık davalı şirkete verildiğini açıkça kabul ettiğini, davacı-borçlunın borcunu icra takibi kesinleşmeden ödediği, davacının istirdat davası açmasının mümkün olmadığı, borçlunun takip konusu parayı ödeme emrine itiraz süresi içinde icra dairesine öderse, İİK m. 72' ye göre istirdat davası açamayacağı, borçlunun henüz itiraz etme imkanı bulunduğu bir dönemde yaptığı ödeme, cebri icra tehdidi altında yapılmış bir ödeme olmadığı, bu halde borçlu, ancak borçlar kanununa göre sebepsiz zenginleşme davası açabileceği, dolayısıyla İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre açılan iş bu istirdat davasının reddinin gerektiği, davacı tarafın davalı tarafa borcunun olmadığı iddiasında olduğu beyanı ile davalı aleyhinde açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İcra ve İflâs Kanunu’nun 72/6. maddesi uyarınca “Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir”. 18. Anılan madde uyarınca menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması yahut ihtiyati tedbir kararının kaldırılması nedeniyle, dava sırasında borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davası kanunun açık hükmü gereği (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür. Bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder, davacının talep sonucunu değiştirmesi için ıslah yoluna başvurmasına ya da karşı tarafın (alacaklının) muvafakati gerekmez. 19. Somut olayda da davacı hakkında Samsun 4....
Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, B: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146). Bu durumda İİK’nın 72/6 maddesi gereğince bedele dönüşen isteminin temeli menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davası devam ederken, icra takibi konusu borcun bir kısmı ödenirse, menfi tespit davası ödenen borç kesimi için (kısmi) istirdata dönüşür. Ödenmeyen borç kesimi için ise menfi tespit davası olarak kalmakta devam eder....
Esas sayılı dosyasına ilişkin olarak icra takibine gecikmiş itiraz davası açıldığı, ... karar sayılı ve 02/10/2020 karar tarihli ilamının ekte gönderildiği, şikayetinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
Maddesi "Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir."...
Maddesi "Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir."...
davası olarak görülmesini istemiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)'nun “Menfi tespit ve istirdat davaları” başlıklı 72/ I. maddesi, “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.” düzenlemesini içermektedir....
Bu hali ile davanın alacak davası olarak nitelendirilmesi mümkün değildir.Davacı taraf, borçlu olmadığı bir parayı haciz baskısı altında ödediğini iddia etmektedir. İstirdat; geri alma, İstirdat davası ise; borçlu olmadığı halde icra tehdidi altında ödenen paranın geri alınması için açılan dava türüdür. Davacı taraf "davalı tarafa borçlu olmadığı halde icra tehdidi altında ödeme yaptığını" iddia ettiğinden, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 2014/20553 E ve 2015/11664 K. sayılı kararında belirtildiği üzere, dava istirdat davasıdır....
Mahkemece, dava konusu iki adet çekin hamilinin ortaya çıktığı, davacıya verilen süre içerisinde çek hamiline karşı istirdat davası açıldığı, davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına ve çekler ile ilgili verilen ödeme yasağı tedbirinin kaldırılmasına karar verilmiştir. Ancak 6102 sayılı TTK’nin 763. maddesinde iptali istenen kambiyo senedinin mahkemeye sunulması durumunda davacıya istirdat davası açması için süre verileceği, davacının bu süre içinde dava açmaması durumunda, mahkemenin, kambiyo senedini, sunmuş olana geri vereceği ve muhatap hakkındaki ödeme yasağını kaldıracağı düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin mefhumu muhalifinden anlaşılacağı üzere verilen süre içerisinde istirdat davasının açılmış olması durumunda kambiyo senedine ilişkin konulan ödeme yasağının kaldırılmaması gerekir. İstirdat davasını açan davacı, senedin ödeneceği endişesinden uzak bir şekilde yürütür (Prof. Dr. Fırat Öztan, Kıymetli Evrak Hukuku, Ankara 1997, s. 294)....