Bu aşamada istirdat davası hakkında şu genel açıklamaların yapılmasında fayda görülmüştür. Kendisine karşı ilamsız icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz etmemiş veya itiraz etmiş olup da, itirazının icra mahkemesince kaldırılmış olması nedeniyle kesinleşen icra takibi ile ve menfi tespit davası da açmaması nedeniyle, gerçekte borçlu olmadığı bir parayı ödemek zorunda kalırsa, ödemiş olduğu paranın kendisine geri verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir. (İİK.m.72/VII). Öte yandan, borçlunun menfi tespit davası açmış olması halinde, bu dava sırasında ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması nedeniyle borç alacaklıya ödenmiş olursa, artık menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. (İİK.m.72/VI)....
Bu aşamada istirdat davası hakkında şu genel açıklamaların yapılmasında fayda görülmüştür. Kendisine karşı ilamsız icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz etmemiş veya itiraz etmiş olup da, itirazının icra mahkemesince kaldırılmış olması nedeniyle kesinleşen icra takibi ile ve menfi tespit davası da açmaması nedeniyle, gerçekte borçlu olmadığı bir parayı ödemek zorunda kalırsa, ödemiş olduğu paranın kendisine geri verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir. (İİK.m.72/VII). Öte yandan, borçlunun menfi tespit davası açmış olması halinde, bu dava sırasında ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması nedeniyle borç alacaklıya ödenmiş olursa, artık menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. (İİK.m.72/VI)....
(TTK.652.m.)Muhatap bankaya yazı yazılmış ve ilanlar yapılmış, çekin ------- şubesine ibraz edildiği bilgisi verilmiş olması sebebiyle davacıya iade davası açması için duruşma gününe kadar süre verilmiştir.Davacı vekili tarafından sunulan 21/02/2023 tarihli beyan dilekçesi ile istirdat davası açıldığına ilişkin beyanda bulunulmuştur.Tüm dosya kapsamı ve davacı vekilinin beyanları kapsamında davaya konu çekin yargılama devam ederken bankaya ibraz edilmiş olması ve verilen süre içerisinde istirdat davası açılmış olması nedeniyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve TTK 758/2 maddesi gereğince ödeme yasağı hakkında verilen tedbirin devamına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur....
Borç ödendikten sonra menfi tespit davası açılmasında borçlunun hukuki yararı bulunmadığından menfi tespit davası borcun ödenilmesinden sonra açılamaz. Borç ödendikten sonra açılacak dava istirdât davası olup, bu davanın da İİK'nın 72/VII. maddesi uyarınca borcun ödendiği tarihten itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerekir. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmesi ve davaya istirdat davası olarak devam edilmesi İİK'nın 72/VI. maddesinde düzenlenmiş olup, bu madde hükmüne göre borçlu, açtığı menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilen ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeble kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu ödemek zorunda kalmış olursa menfi tespit davası yasa gereği kendiliğinden istirdat davasına dönüşür ve davaya istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda İİK'nın 72/VII. maddesindeki 1 yıllık hak düşürücü süre de uygulanmaz....
altına alıp almadığı, davacının zararının ne olduğu, olay kapsamında eksik sigorta söz konusu olup olmadığı, üçüncü kişilerin zararının taraflar arasındaki poliçenin teminatları arasında kalıp kalmadığı, olayda mücbir sebep olup olmadığı hususundadır.Dava öncelikli olarak görev dava şartı yönünden incelenmiştir.634 sayılı Kat mülkiyeti kanunu uygulanma şartları, ana taşınmazın üzerinde kurulu bulunduğu parselde; 1-Bir parselde kat mülkiyeti kurulmuşsa, 2-Bir parselde kat irtifakı kurulup, yapı tamamlanıp, bağımsız bölümlerin üçte ikisi fiilen kullanılmaya başlanmışsa, 3-Birden fazla parselde Kat mülkiyeti veya Kat irtifakı kurulup toplu yapı yönetimine geçilmişse, 634 sayılı Kat mülkiyeti kanunu uygulanır....
Esas sayılı dosyası ile istirdat davası açıldığı yönündeki beyanı) ilk derece mahkemesince süresinde istirdat davası açılmadığı gerekçesiyle 05.02.2024 tarihinde davanın reddine karar verildiği görülmüştür.Hal böyle olunca davacı vekilinin beyanı alınarak istirdat davası açıldığı takdirde ilgili dosya mahkemesinden celp edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken istirdat davası açılıp açılmadığı araştırılmadan yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere : 1)-.......
Arasında birleştirilerek görülen istirdat davalarına dair Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 24/06/2021 tarihli ve 2018/1113 E. 2021/634 K. sayılı hükmün bozulması hakkında Dairece verilen 21/10/2021 tarihli ve 2021/6267 E. 2021/10532 K. sayılı karara karşı, davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....
Birleşen 2001/446 Esas sayılı davanın davacısı Şaban, davalı bankanın ihtarnamesi üzerine ödeme yapmadığı temerrüt faizi bölümüne ilişkin olarak menfi tesbit davası açmış bulunmasına ve dosya kapsamına göre bu davanın kabulünde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin bu davaya yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün, bu davacı bakımından onanması gerekmiştir. 2-llK'nun 72/7 madde hükmüne göre, borçlu gerçekte borçlu olmadığı bir parayı icra takibinin kesinleşmesi nedeniyle cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kalmış olması halinde istirdat davası açabilir, BK.'nun 62. madde hükmüne göre ise, borçlu olmadığı şeyi ihtirayile veren kimse, hataen kendisini borçlu zannederek verdiğini ispat etmedikçe onu istirdat edemez....
Hak düşürücü süre, niteliği itibari ile bir itiraz olup, sonuçları kendiliğinden meydana gelir, resen göz önünde tutulmalıdır. 6183 sayılı Kanun'un 58.maddesi uyarınca açılacak itiraz davası bir '' .. '' davası niteliğindedir. Ne var ki; kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılmasına anılan kanun hükümleri cevaz vermemektedir. Zira tahsil edilmesi istenen alacak kamu alacağı niteliğinde imtiyazlı olup, sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsili sağlanmak istenmektedir. 6183 sayılı Kanun'da, İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesine koşut bir hüküm bulunmamış olması karşısında, Kanun'da öngörülen 7 günlük itiraz süresini geçiren kamu alacağı borçlusu, aynı konuda menfi tespit ve istirdat davası açamayacaktır....
Yukarıda belirtilen kanunun beşinci kitabı kapsamı ve yerleşik içtihatlar ışığında somut olaya gelindiğinde; davanın --- kaynaklanan istirdat davası olması karşısında uyuşmazlığın --- denizcilik ve ihtisas mahkemesi olarak görevlendirilen --- Ticaret Mahkemesi tarafından görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin ----- Mahkemesi olduğuna, ayrıca davalı vekilinin iş bu dosyanın ---- esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi talebinin görevli mahkemece değerlendirmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın 6100 sayılı HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği görev yönünden usulden REDDİNE, 2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, 3-Görevli ve yetkili mahkemenin ----Mahkemesi olduğuna (Denizcilik ve İhtisas Mahkemesi Sıfatıyla), 4-Hukuk Muhakemeleri Kanunu 20....