Her iki çekin ibrazı üzerine ilk derece mahkemesince, 12.04.2022 tarihli oturumda istirdat davası açılması için davacıya iki haftalık süre verilmiş, davacı tarafından TEB Faktoring aleyhine İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/286 Esas sayılı dosyasında istirdat davası açıldığı ve çeklerin istirdadının istenilidği anlaşılmıştır. Hasımsız şekilde açılan çek iptali davasında, çeklerin ibraz edilmesi üzerine ilk derece mahkemesince istirdat davası açılması için süre verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Çeklerin kimin tarafından ibraz edildiği banka kayıtlarıyla sabit olup, bu kişilere karşı istirdat davası açılmalıdır. Çeklerin ibraz sonrası başka kişilere devir edilmesi halinde, HMK'nın 124 ve 125. maddeleri uyarınca taraf teşkilinin ilgili davalarda sağlanarak istirdat davasının sürdürülmesi mümkündür....
İstirdat davasına ilişkin temyiz incelemesi yönünden ise; İstirdat davası, İcra ve İflas Kanununda düzenlenmiş olmasına rağmen, uyuşmazlığı maddi hukuk bakımından sona erdirme amacına yönelik bir davadır. İstirdat davası, normal bir eda davası olup, bununla icra takibi sırasında sebepsiz olarak ödendiği iddia edilen paranın geri verilmesi istenir. İstirdat davasının biri takip hukukuna, diğeri maddi hukuka ilişkin olmak üzere iki şartı vardır. İstirdat davası açılması için ilk şart, geri verilmesi istenen paranın icra takibi sırasında ödenmiş olmasıdır. Borçlunun, ödeme emrine itiraz etmemesi veya itiraz etmiş olmasına karşın itirazının kesin kaldırılması nedeniyle, kesinleşmiş olan icra takibi dolayısıyla, bu parayı gerek nakden, gerek mallarının haczedilip satılması suretiyle cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kalmış olması gerekir....
nin 03/04/2018 tarih ... sayılı kararında ifade edildiği gibi verilen süre içerisinde istirdat davasının açılmış olması durumunda kambiyo senedine ilişkin konulan ödeme yasağının kaldırılmaması gerekeceğinden ödeme yasağınını istirdat davası sonunda verilecek hükmün kesinleşmesine kadar devamına karar vermek; bu kararlar gereğince de istirdat davası sonunda verilecek hükmün kesinleşmesine kadar iş bu davada ödeme yasağı için ödenen teminatın iade edilemeyeceğinden istirdat davası sonunda verilecek hükmün kesinleştiğinde ve teminatın iadesi yeniden talep edildiğinde talep edilecek teminatın iadesi talebinin değerlendirilmesine karar vermek ve aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir ....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin 12/02/2019 gün ve 2016/14423-2019/634 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK’un 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Temyiz ilamında bildirilen gerektirici nedenler karşısında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun değişik 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin reddine ve aynı kanunun 442/3. ve 4421 sayılı Kanunun 2. ve 4/b-1. maddeleri gereğince takdiren 450,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak hazineye gelir kaydedilmesine ve aşağıda yazılı ret karar harcının karar düzeltme isteyene yükletilmesine 05/02/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Bu durumda mevcut dava İİK'nın 72/6. maddesi gereğince kendiliğinden istirdat davasına dönüşmüş olduğu halde, mahkemece istirdat yönünden bir hüküm kurulmamıştır. Davacı, daha sonra işbu istirdat davasını açmıştır. Açılan bu dava daha önce sonuçlanmış olan ve İİK'nın 72/6. maddesine göre kendiliğinden (kanundan ötürü) istirdat davasına dönüşmüş bulunan menfi tespit (daha doğrusu istirdat) davasının devamı niteliğindedir (Prof. Dr. Baki Kuru, Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, sh. 191 vd.). Bu itibarla, İİK'nın 72/7. maddesindeki hak düşürücü bir yıllık süre somut olayda uygulanamaz. Mahkemece açıklanan yönler gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 15.01.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkememize sunulan 04/04/2023 tarihli dilekçe ile talebe konu çekin yetkili, yasal ve meşru hamilinin -------olduğu, çekin müvekkiline ciro yoluyla geçtiği dava konusu çekte görülen borçlular aleyhine --------- Esas sayılı dosyasından alacağın tahsili amacıyla icra takibine geçildiği bildirilmiştir.6102 sayılı TTK'nın 818/1-s maddesinin yollamasıyla çeklerde de uygulanması gereken 758. maddesi uyarınca dava sırasında çeki elinde bulunduranın bilinmesi halinde mahkemece bu kişi aleyhine istirdat davası açmak üzere süre verilip, dava açılmaması halinde davanın reddine, dava açılması halinde ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmektedir. Mahkememizce düzenlenen 05/04/2023 tarihli muhtıra ile talep eden vekiline, -------- karşı istirdat davası açmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmiş, kesin süre sonuçları ihtar edilmiştir....
E. sayılı dosyasında menfi tespit davası açılmış olup, eldeki dava ile anılan dava arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğundan, bu dosyanın İstanbul .... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... E. Sayılı dosyası ile birleştirilmesini, bu talepleri uygun görülmediği takdirde anılan dosyanın delil olarak celbini talep ettiklerini beyanla; davanın kabulü ile; öncelikle, İstanbul .... İcra Müdürlüğünün ... E. sayılı icra dosyasına dayanak, muhatap bankasının ...bank ... Şubesi, .... seri numaralı, 35.000 TL bedelli, tahrif edilmiş şekli ile 31.04.2021 keşide tarihli, keşide yeri İstanbul olan çekin davacıya iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Dava, kıymetli evraktan kaynaklı takibin iptali istemine ilişkin İstirdat davasıdır. Mahkememizin işbu dava dosyası ile İstanbul ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - İSTİRDAT - ALACAK -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı tapu iptali ve tescil, istirdat ve alacak istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarih ve 211 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 09.07.2021 günü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 6. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 6. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 20/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Menfi tespit davası doğrudan bir alacak talebine ilişkin değildir. Ancak her tespit davası eda davasının öncüsüdür. Eda davası aynı zamanda içerisinde tespit hükmünü de barındırır. Menfi tespit davaları şartları oluştuğunda istirdat talebini de içermektedir. İİK'nın 72/6 madde ve fıkrası ''Borçlu, menfi tespit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.'' hükmünü içermektedir. Bu nedenle davaya konu çekin ödenmesi halinde davaya İİK'nın 72/6 madde ve fıkrası uyarınca istirdat davası olarak devam edilmesi gerekecektir. Nitekim Arabuluculuk Daire Başkanlığı'nın ''Ticari Uyuşmazlıklarda Dava Şartı Arabuluculuk'' başlıklı Mart 2019 tarihli yayınının 142. sayfasında ''Söz konusu gerekçeler dikkate alındığında, TTK'nın 5/A maddesi uyarınca, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkındaki davalar yanında, tespit davalarının da dava şartı arabuluculuk kapsamında olduğu sonucuna varılmaktadır....
İstinaf taleplerinin değerlendirilmesi ve gerekçe; 6100 sayılı HMK'nın 355. Maddesi gereğince kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf sebepleriyle bağlı olarak yapılan inceleme sonunda; Taraflar arasındaki uyuşmazlık; yapıldığı iddia edilen fazla ödemenin hukuki nitelemesinin istirdat davası mı yoksa sebepsiz zenginleşme davası konusu mu olduğu, buradan varılacak sonuca göre davanın süresinde açılıp açılmadığına ilişkindir. Yerel mahkeme yapıldığı iddia edilen fazla ödemenin istirdat davası konusu olabileceğini, bu durumda da hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle davanın usulden reddine karar vermiştir. İstirdat ve sebepsiz zenginleşme arasında farklar vardır. İstirdat davası, borç olmayan bir şeyin icra takibi sonucunda ödenmesi durumunda, ödenen paranın geri alınması için açılan bir davadır....