WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlunun menfi tespit davası açmış olması halinde, bu dava sırasında ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması nedeniyle borç (alacaklıya) ödenmiş olursa, artık menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir(m.72VI) bu konu, yukarıda incelendi. İstirdat davası İİK'nda düzenlenmiş olmasına rağmen, uyuşmazlığı maddi hukuk bakımından sona erdirme amacına yönelik bir davadır. İstirdat davası, normal bir eda davası olup, bununla icra takibi sırasında sebepsiz olarak ödenmiş olduğu iddia edilen paranın geri verilmesi istenir. Yalnız, istirdat davasının şartı icra hukukuna dayanmaktadır: borçlunun, borcu olmadığı bir parayı icra takibinin kesinleşmesi nedeniyle cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kalmış olması. İstirdat davasının amacı, sonuçlanmış olan bir icra takibinin maddi hukuka aykırı olan sonucunun iptal edilmesi ve maddi hukuk ile icra hukukunun şekli kuralları arasında uyum sağlamaktır....

    Davalı vekili, açılan davanın istirdat davası olmasına rağmen yasada öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, ayrıca takibe konulan senedin davacının müvekkili bankadan çekmiş olduğu genel kredi sözleşmesinden kaynaklı kredi borcunu ödeyememesi sebebiyle "tahsil edildiğinde borçtan mahsup edilmek üzere" müvekkiline verildiğini ve bu amaçla takibe konulduğunu, davacının davaya konu ödediği bedelin de esasen kredi sözleşmesinden kaynaklı borç için ödenmiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonuncunda, davacının yapmış olduğu ödemelerin en son 01.06.2012 tarihli olduğu ve İİK'nun 72/7. maddesi gereğince davacının en geç 1 yıllık hak düşürücü süre içinde dava açması gerekirken bu süreden çok sonra dava açtığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/500 KARAR NO : 2024/101 DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 12/06/2023 KARAR TARİHİ : 09/02/2024 Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin, İzmir ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... E. sayılı dosyası ile dava dışı diğer üç çek ile birlikte ... Bankası Ödemiş Şubesi'nin, keşidecisi ... olan, 25.04.2011 tarihli, ... seri numaralı, 8.000,00 TL bedelli çeki ile ilgili olarak zayi sebebiyle çek iptal davası açmış bulunduğu, İzmir ... Asliye Ticaret Mahkemesinin, 11.05.2023 tarihli ara kararında söz konusu bu çek ile ilgili olarak davalı ... A.Ş.'ye karşı çek istirdat davası açmak üzere taraflarına kesin süre verdiği, dava konusu çekin istirdadı ve müvekkiline iadesinin sağlanması için işbu davanın açılma zorunluluğu doğduğu belirtilerek açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile: dava konusu ......

        Esas sayılı dosyada yaptığı itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatı talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde davacının taleplerinin zaman aşımına uğradığını, davalının böyle bir borcu olmadığını, fatura aslının davacıya iade edildiğini, davalının davacıya kur farkından kaynaklı borcunun olmadığını, davanın reddini ve %20 kötü niyet tazminatı talep etmiştir. Bu davadan önce davalı tarafından ... 12. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ...Esas sayılı dosyasında davacı aleyhine menfi tespit ve istirdat davası açılmıştır. Davamızın konusu ise itirazın iptali davası olup her iki davanın birlikte değerlendirilmesinin hukuka daha uygun olacağı anlaşılmakla birleştirme kararı vermek gerekmiştir. HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere; 1- HMK 166. maddesi gereğince iş bu dosya ile aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunan ... 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin... Esas sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE, yargılamanın birleştirilen ... 12....

          Esas sayılı dosyada dava konusu çekte dahil 4 çek için iptal davası açılmıştır. İlgili mahkeme davamız konusu 10.000,00 TL'lik ...'a ait çekin son hamilinin bilinmesi nedeniyle davacıya istirdat davası açması için süre vermiştir. Davacı istirdat davası açacağına menfi tespit ve çek iptali davası açmıştır. Halihazırda ...20. Asliye Ticaret Mahkemesinde zaten açılan bir çek iptali davası var iken aynı çek için açılan ikinci çek iptali davası yönünden derdestlik nedeniyle davanın reddi gerekir. Yine davacı tarafa istirdat davası açması için süre verilmesine rağmen borçlu olmadığının tespiti yani menfi tespit davası açılmıştır. İkisi farklı davalardır. İstirdat çekin iadesi şeklinde bir dava iken borçlu olunmadığının tespiti yani menfi tespit davasında çekin iadesi değil bu çekten davalıya karşı borçlu olunmadığnın tespiti istenir. Taleple bağlılık ilkesi gereği menfi tespit davası açısından değerlendirme yapılması gerekir....

            İlk derece mahkemesinde açılan çek zayii davası sırasında çekin bankaya ibrazı üzerine mahkemece verilen süre içinde istirdat davası açılmamış, istirdat davası açılmadığı gerekçesiyle çek zayii davasının reddine karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından icra takibi başlatılmadığı, ödeme yapılmadan istirdat istenemeyeceği, çekin ziro zincinde davacı görülmediğinden istirdat davası açmakta hukuki yararları bulunmayan davayı açmaya zorlanamayacakları ileri sürülmekte ise de; istinaf sebebinin menfi tesbit davası için geçerli olabileceği düşünülse de; mahkemece verilen süre İİK nın 72.maddesi değil, TTK'nin 763. maddesi gereği verilen süredir. Ciro zincirinde görülmeyen davacı hakkında icra takibi başlatılamayacak ise de; çek ödenmeden davacı çekin hamili olduğunu ve çekin rızası dışında elinden çıktığını ispatlamak suretiyle çekin istirdadını talep edebilecektir. Davacı vekilinin karara yönelik istinaf sebebi yerinde olmadığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

              Sulh Hukuk Mahkemesince, davanın kira ilişkisinden kaynaklı alacak davası niteliğinde bulunduğu ve değere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, alacağın Kat Mülkiyeti Kanunundan doğması, ortak giderlere ilişkin bulunması, kat maliklerinin sorumluluğununda kat mülkiyetinden kaynaklanması nedenleriyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, dava konusu uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklanmakta olup, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun ek 1. maddesinin uygulanma olanağı bulunmamaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın dava değerine göre Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 08.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Kendisine karşı icra takibi yapılmamış olan kişi (borçlu) İİK. m. 72/VII hükmüne göre istirdat davası açamaz, ancak (şartları varsa) BK. m. 62’ ye göre sebepsiz iktisap davası açabilir. ( Yargıtay 3. HD 2007/1356 E. 2007/1785 K) Yargıtay 19.HD 2016/17351 E. 2018/2172 K. sayılı kararında da "... Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacının 10.09.2014 tarihinde dava dışı Odak Kimyevi Maddeleri San ve Dış. Tic. Ltd. Şti 'nin T3 A.Ş'deki hesabına ödeme yaptığının anlaşıldığı, istirdat davasının icra takibinin borçlusu tarafından açılması gerektiği, icra takibine ilişkin borç üçüncü şahıs tarafından ödenmiş olsa dahi davacı sıfatının borçluya ait olduğu, borcu ödediğini iddia eden üçüncü kişinin alacaklıya karşı istirdat davası açma hakkının bulunmadığı, icra dosyasında yapılan ödemenin Odak Kimyevi Maddeler San. Ve Dış Tic. Ltd....

                Her ne kadar davacı tarafça takip konusu borcu haciz ve icra tehdidi altında ödendiği ileri sürülerek istirdat davası açılmış ise de davalının sunmuş olduğu cevap dilekçesinde davacının henüz takip konusu borcu ödemediğini bildirdiği ayrıca icra dairesine yazılan yazı cevabında davacı borçlunun icra dosyasının borcunun ödenmesine ilişkin herhangi bir ödeme kaydı bulunmadığını bildirmiştir. Açılan menfi tespit davası, takip konusu borcun davacı borçlu tarafından ödenmesi halinde kendiliğinden istirdat davasına dönüşeceği yerleşik yargıtay uygulamasından anlaşılmakla ise de istirdat davasının kendiliğinden menfi tespit davasına dönüşmeyeceği açıktır....

                  Öte yandan, borçlunun menfi tespit davası açmış olması halinde, bu dava sırasında ihtiyati tedbir kararı verilmemesi nedeniyle borç alacaklıya ödenmiş olursa, artık menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (İİK.m.72/VI). İstirdat davası, İcra ve İflas Kanununda düzenlenmiş olmasına rağmen, uyuşmazlığı maddi hukuk bakımından sona erdirme amacına yönelik bir davadır. İstirdat davası, normal bir eda davası olup, bununla icra takibi sırasında sebepsiz olarak ödendiği iddia edilen paranın geri verilmesi istenir. İstirdat davasının biri takip hukukuna, diğeri maddi hukuka ilişkin olmak üzere iki şartı vardır. İstirdat davası açılması için ilk şart, geri verilmesi istenen paranın icra takibi sırasında ödenmiş olmasıdır....

                    UYAP Entegrasyonu