Limited Şirketinin 2007 yılına ait prim borçlarından dolayı tahakkuk ettirilen 2008/10511,2008/10512, 2008/10513 sayılı ödeme emirlerince çıkartılan prim ve gecikme zamları nedeniyle Tüzel kişiliğe çıkartılan 1792 talep sayılı icra takibi ile 15.500,00 TL borç için şahsına ait ... ve ... plaka sayılı araçlarına konan haczin kaldırılması ve borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece 6183 sayılı Yasasına 55.maddesine göre davalı Kurumca davacı adına çıkartılmış tebliğ edilmiş bir icra takibi olmadığından araçlar üzerine konan haczin kaldırılmasına (iptaline), fazla talebin reddine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının ......
Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut olayda, uyuşmazlık dükkan satımına ilişkin olarak teminat amaçlı verildiği iddia edilen bono nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, talebin Türk Ticaret Kanunu'nda(TTK) düzenlenen kıymetli evrak hukukunu ilgilendirmesi nedeniyle, TTK.nun 4. maddesinin 1.bendi uyarınca anılan Yasa'da düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan hukuk davaları, mutlak ticari dava sayılır....
Maddesine göre kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51., 102. Ve 106. Maddeleri hariç diğer maddeleri uygulanır. Kurum 6183 sayılı Kanunun uygulanmasında Maliye Bakanlığı ile diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanır. Kurumun 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen prim ve diğer alacakları amme alacağı niteliğinde olup, imtiyazlı alacaktır. 5510 sayılı Kanunun 88. Maddesinin 19. fıkrasında iş mahkemesine başvurulmasının alacakların tahsilini durdurmayacağının hüküm altına alınmıştır. Bu düzenlemelere ve HMK 391....
Mahkemece, Dairemizin 2012/ 17586 – 2013/ 10950 sayılı bozma ilamına uyulması sonrasında yazılı şekilde karar verilmiş ise de; Bozma gereklerinin tümüyle yerine getirilmediği, zira, şirketi temsil ve ilzama yetkisinin bulunmadığı ve şirketten tahsil imkanının da kalmadığı anlaşılan davacının, borçlu şirketin ortağı olması sebebiyle 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 22.07.1998 gün ve 4369 sayılı Kanun’un 21. maddesiyle değişik 35. maddesi kapsamındaki sorumluluğunun yeterince irdelenmediği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, öncelikle 01.12.2012 tarihinden itibaren 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi kapsamında yaşlılık aylığına hak kazandığının, kesilen aylığın kaldığı yerden devam etmesi gerektiğinin ve Kuruma borçlu olmadığının tespiti, bu talepten kabul görmez ise tahsis şartları 5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddesi kapsamında değerlendirilerek ilk tahsis talebi itibariyle bu kapsamda aylık bağlanması gerekitğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kısmen reddine, kısmen konusuz kaldığına karar verilmiştir. Hükmün, taraf avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanun'un 80. maddesinde 3917 sayılı Kanun'la yapılan değişiklik uyarınca, Kurumun süresi içerisinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması öngörüldüğünden 08/12/1993 tarihi ve bundan sonraya ilişkin prim ve gecikme zamları yönünden 6183 sayılı Kanun'un zamanaşımına ilişkin 102. madde ve devamı maddeleri geçerlidir. 6183 sayılı kanunun 102. madde hükmüne göre zamanaşımı süresi 5 yıl olup zamanaşımı süresinin başlangıcı ise alacağın vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden yıl başıdır....
Dava 6183 sayılı yasanın 79/... maddesi uyarınca açılan borçlu olmadığının tesbiti istemine ilişkindir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 88. maddesi uyarınca kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesi yetkilidir. Mahkemelerin görevi kamu düzeni ile ilgili olduğundan mahkemece resen göz önüne alınması gerekir. Bu nedenle mahkemece görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli iş mahkemesine gönderilmesi gerekirken davanın esasına girilerek yazılı olduğu üzere davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık alacaklı Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından 6183 Sayılı Yasa uyarınca başlatılan takip sırasında konulan haciz işleminden kaynaklanmıştır. Asıl davada davacı üçüncü kişi 6183 Sayılı Yasanın 67. maddesine dayanarak istihkak iddiasında bulunmakta, birleşen davada ise alacaklı Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından aynı yasanın aynı maddesine istinaden istihkak iddiasının reddini istemektedir. İcra ve İflas Yasası uyarınca yapılan herhangi bir takip bulunmamaktadır. Bu durumda davayı görmekte 6183 Sayılı Yasanın 68. maddesinde belirtildiği üzere haczi yapan tahsil dairesinin bulunduğu mahal mahkemesi görevlidir. Belirtilen maddede ifade edilen mahkemenin ise genel mahkeme olduğunda kuşku yoktur....
SONUÇ : 1- Hüküm fıkrasının 1. bendinin silinerek yerine “Davanın kabulü ile davacının, 2015-10802, 2015-10803, 2015-10804 sayılı ödeme emirleri nedeniyle borçlu olmadığının tespitine" ibarelerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, dava dışı kamu borçlusu ... ..AŞ hakkında 6183 sayılı Yasa'ya göre takip yapıldığını ve müvekkiline anılan yasanın 79.maddesi gereğince haciz ihbarnamesi gönderildiğini, 18.605,75 TL borçlarını haciz ihbarnamesinin tebliğinden sonra davalı kuruma ödendiğini ancak süresinde itiraz edilemediğini kamu borçlusuna 640.526,20 TL borçları olmadığının 6183 sayılı Yasa'nın 79.maddesi gereğince tesbitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı idare vekili, davacının haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediğinden alacağın zimmetinde sayıldığını haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....