Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı hakkında uygulanan idari para cezasının tahsili amacıyla 133256 takip kart no ve 2015/11358 takip no ile icra takibi başlatıldığı ve 6183 sk uyarınca düzenlenen 2.907,00 TL tutarlı ödeme emrinin davacıya tebliğ edildiği ve eldeki davanın 24/04/2015 günü açıldığı anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58. maddesinde, Kurum alacakları yönünden tebliğ edilen ödeme emrine karşı iş mahkemelerinde dava açma hakkı 7 günlük hak düşürücü ile sınırlandırılmıştır. Somut olayda davacı, 6183 sayılı Yasa uyarınca aleyhine yapılan icra takibinin ve devamındaki ödeme emrinin iptali ile, ödeme emrinde belirtilen miktarda borcu olmadığının tespitini istediğine göre; uyuşmazlığın belirgin bir biçimde 5510 sayılı Yasanın 88. ve 6183 sayılı Yasanın 58. maddelerinden kaynaklandığı açıktır. Hal böyle olunca, uyuşmazlığın çözüm yerinin İdari Yargı olmayıp, alacaklı Sigorta Müdürlüğünün bulunduğu yer İş Mahkemesi olduğu ortadadır....
I-İSTEM: Davacı vekili, davalı kurum tarafından müvekkilinin ......n eski ortağı olduğu gerekçesiyle 2012/10-11-12, 2013/1-2-3-4-5-6-7-8-9-10-11-12 dönemlerine ilişkin toplam 111.739,00 TL prim, gecikme zammı, dosya masrafı borçlarından dolayı 2013/28444 takip numarası ile 6183 sayılı Yasa hükümleri gereğince ödeme emri düzenlendiğini, 23.11.2015 tarihinde tebliğ edildiğini, .....adresinde daha önce faaliyet gösteren .....çalışan işçilere 16.12.2013 tarihinde çıkış verdiği ve müvekkilin ortak olduğu dava dış....... bu işçileri 17.12.2013 tarihinde verdiği işe giriş bildirgesi ile işe aldığı, her iki şirket arasında bağlantı olduğu ve 4857 sayılı Yasa'nın 6. maddesi uyarınca işyeri devri gerçekleştiği, ödenmeyen kurum borçlarından eski ve yeni işverenlerin müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğunun kabulü ile limited şirketin eski ortağı olan müvekkiline 6183 sayılı Yasanın 35. maddesine göre ödeme emri gönderildiğinin anlaşıldığını, davalı kurum müfettişi tarafından düzenlenen raporun...
ın kötü niyetinin ispat edilemediği gibi bedel farkının da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırmanın hüküm kurmaya yeterli olmadığı, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı iptale tabi tasarruflar üç grup altında ve 6183 sayılı Yasanın 27, 28, 29 ve 30. maddelerinde düzenlendiği,ancak bu maddelerde iptal edilebilecek bütün tasarruflar sınırlı olarak sayılmadığı, Kanunun, iptale tabi bazı tasarruflar için genel bir tanımlama yaparak hangi tasarrufların iptale tabi olduğu hususunun tayinini hakimin takdirine bıraktığı,( İİK.md.281 )bu yasal nedenle de davacı tarafından 6183 sayılı Yasanın 27, 28, 29 ve 30. maddelerden birine dayanılmış olsa dahi mahkeme bununla bağlı olmayıp diğer maddelerden birine göre iptal kararı verebileceği ( Y.H.G.K.25.11.1987 Tarih, 1987/15-380 Esas ve 1987/872 Karar sayılı ilamı ), Yasanın 30. maddesinde borçlunun malı bulunmadığı veya borca yetmediği takdirde, amme alacağının bir kısmının veya tamamının...
Daha sonra dairemiz 22.05.2017 tarihinde 2017/2240 Esas ve 2018/4263 Karar sayılı kararı ile "dava dışı borçlu İlhan Savaş'ın ücreti yeterince araştırılıp incelenmeden karar verildiği" gerekçesiyle bozma yapılmış olup, bozma sonrası mahkeme, bozmaya uyma kararı vermesine rağmen bozmaya uymayarak davalı şirketin 6183 sayılı 79.Maddesinde belirtilen 1 yıldan sonra 13/01/2015 tarihinde dava açtığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir....
in borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olması nedeniyle dava konusu tasarrufların 6183 Sayılı AATUHK'nun 30.maddesi gereğince iptale tabi bulunmasına göre, davalı ...'in aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı yasanın 35.maddesi gereğince “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” davacı idare yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri doğru değil bozma nedeni ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...'...
Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmeyecektir. 6183 sayılı Yasanın tamamı incelendiğinde davacının meskeniyet iddiasını ileri sürmesi açısından herhangi bir hak düşürücü sürenin belirlenmediği görülmektedir....
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, 6183 sayılı Yasanın 79/III. maddesi gereğince haciz bildirisine 7 günlük süresi içerisinde itiraz etmeyen davacının, aynı yasanın 79/IV. maddesi uyarınca 1 yıllık süresi içerisinde açmış olduğu menfi tespit davasında haciz bildirisinin tebliği tarihinde kamu borçlusuna karşı borçlu olmadığının belirlenmiş olmasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davacı ve davalı vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 4,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davalı Hazineden harç alınmamasına 30.5.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, 6183 sayılı Yasanın 79/III. maddesi gereğince haciz bildirisine 7 günlük süresi içerisinde itiraz etmeyen davacının, aynı yasanın 79/IV. maddesi uyarınca 1 yıllık süresi içerisinde açmış olduğu menfi tespit davasında haciz bildirisinin tebliği tarihinde kamu borçlusuna karşı borçlu olmadığının belirlenmiş olmasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davacı ve davalı vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 2,75 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davalı ...'nden harç alınmamasına 30.5.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı, bu taşınmazda su kullandığı dönemde borçlarını ödediği ve davalı tarafından talep edilen dönemde taşınmazda oturmadığından borçlu olmadığının tespitini talep etmektedir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı ile davalı arasında 4077 sayılı yasanın değişik 11/A maddesi kapsamında sözleşme ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. 4077 sayılı yasının 23.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür....
Davalı T3nca 6183 sayılı Kanun hükümlerine dayanılarak dava dışı borçlu Aykut Özcan aleyhine başlatılan takip kapsamında davacıya 6183 sayılı Kanun'un 79. maddesi gereğince haciz bildirisi tebliğ edilmiştir. Ancak davacı haciz kararının kendisine tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde üçüncü kişi olarak haciz kararına karşı itiraz etmemiştir. İtiraz süresini kaçıran 3. şahıs olan davacı 6183 sayılı Kanun'un 79/4.maddesi gereğince iş bu menfi tespit davasını açmıştır....