Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in tasarruf tarihi itibariyle vergi borçlusu davalı şirket yetkilisi olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 6183 sayılı yasanın kanuni temsilcilerin sorumluluğu başlığını taşıyan mükerrer 35. maddesi, tüzel kişilerin mal varlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacaklarının kanuni temsilcilerinin mal varlığından tahsil edileceği hükmünü içermektedir. Mahkemece, davalı ...'in tasarruf tarihi itibariyle vergi borçlusu davalı şirket yetkilisi olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç toplanan delillere göre dosya içeriğine uygun düşmemektedir....

    Limited Şirketinin prim borcundan dolayı tahakkuk ettirilen prim ve gecikme zamlarına ilişkin 2001/112 takip sayılı ödeme emrinin iptali, borçlu olmadığının tespiti ile 2009/982 takiple davalı Kurumdan almış olduğu yaşlılık aylıklarına konan maaş hıaczinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, haczin iptali ile davacının fazla talebinin reddine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 16/04/1999 tarihinden itibaren .. Limited Şirketinin ortağı olup, hissesinin tamamını 10/12/2001 tarihinde Noterde bir başkasına ...'a devrettiği devir işleminin 15/01/20052 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilidği, şirketin 1999/12-2000/4-12 dönemine ait prim ve gecikme zammından dolayı 19/02/2001 tarih ve 2001/12 sayılı ödeme emrinin Berkay Limited Şirketine 19/02/2001 tarihinde tebliğ ile 23/02/2001 tarihinde haciz tebliğ edildiği, davacı adına son çalıştığı ......

      Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, vasi tarfından açılan kısıtlı oğlunun davalı bankaya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Tüketici Mahkemesi ise, tarflar arasında geçerli bir sözleşme ilşkisi bulunmadığı gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir....

        Bu tür davalar yasanın 25.maddesi ile İİK'nun 282.maddesi gereğince borçlu ve onunla hukuki işlemde bulunan 3.kişiler aleyhine açılır. Borçlu ile hukuki işlemde bulunan 3.kişi iptale tabi tasarrufa konu malı 4.kişiye devretmişse, davacı, 4.kişinin kötüniyetli olduğu iddiası ile davasını ona karşı da yöneltebileceği gibi 6183 sayılı Yasanın 31. maddesi gereğince davalı 3. kişinin dava konusu mal, hak ve değerleri elinden çıkardığı tarihteki bedel ile sorumlu tutulmasını da isteyebilir. Somut olayda; dava konusu taşınmazlardan ......

          Kurum alacağı için 6183 sayılı Kanunun 55.maddesi uyarınca düzenlenip, tebliğ edilen ödeme emrine karşı borçlu, anılan Yasanın 58.maddesi uyarınca 7 gün içinde iş mahkemesine itiraz davası açabilir....

            Kabule göre de; 6183 Sayılı AATUHK'nun 79.maddesinde öngörülen bir yıllık süre içerisinde iş bu menfi tespit davası açılmıştır. Davacının davasını ispatlaması halinde borçlu olmadığının tespitine karar verileceğinden hakkındaki haciz ihbarnamesi ve ödeme emri de bu şekilde hükümsüz kalacaktır. Mahkemece; dava dışı vergi borçlusu ...’ın davacı şirketten alacağı bulunup bulunmadığı da araştırılmamıştır....

              Dava konusu 2014/33246 ve 33247 sayılı ödeme emirlerinin 2002/5,2003/5, 2003/7,2004/6 dönemine ait prim ve işsizlik primi borcuna ilişkin olduğundan davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 80. maddesinde 3917 sayılı yasayla yapılan değişiklik uyarınca, Kurumun süresi içerisinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanması gereği öngörülmüş; 3917 sayılı Yasayla yapılan bu değişiklik aynı Yasanın 8. maddesi hükmüne göre, 08.12.1993 tarihinde yürürlüğe girmiş; daha sonra, 24.6.2004 tarih, 5198 sayılı Yasayla aynı maddede yapılan değişiklik sonucunda, Kurum alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Yasanın 102. maddesinin de uygulanma olanağı bulunmadığı düzenlemesi getirilmiş ve düzenleme 06.7.2004 tarihinde yürürlüğe girmiştir....

              Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, 6183 sayılı Yasanın 79/III. maddesi gereğince haciz bildirisine 7 günlük süresi içerisinde itiraz etmeyen davacının, aynı yasanın 79/IV. maddesi uyarınca 1 yıllık süresi içerisinde açmış olduğu menfi tespit davasında haciz bildirisinin tebliği tarihinde kamu borçlusuna karşı borçlu olmadığının belirlenmiş olmasına, yasal sürede haciz bildirisine itiraz etmeyerek bu davanın açılmasına neden olması nedeniyle de davalı aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 492 Sayılı Harçlar Yasası'nın 13/J maddesi uyarınca davalıdan harç alınmamasına 11.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Bu durumda yapılandırma gereğince davalı borçlunun ödeme yapıp yapmayacağının belirli olmaması karşısında davaya devam edilerek taraf delillerinin toplanması, borçlu ile davalılar arasındaki dava konusu tasarrufların 6183 sayılı Yasanın, 27, 28, 29 ve 30.maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığının belirlenmesi, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 13.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasa'ya dayalı menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, dava dışı kamu borçlusu ....Taşımacılık ...Ltd.Şti hakkında 6183 sayılı Yasa'ya göre takip yapıldığını ve müvekkiline anılan yasanın 79.maddesi gereğince haciz ihbarnamesi gönderildiğini, ancak süresinde itiraz edilemediğini kamu borçlusuna bir borçları olmadığından 6183 sayılı Yasa'nın 79.maddesi gereğince borçlu olmadıklarının tesbitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı idare vekili, davacının haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediğinden alacağın zimmetinde sayıldığını haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu