WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eldeki davada, 22.01.2002-03.08.2004 tarihleri arasında kalan dönemde 56/80 oranında hisseli ortaklığı ile 22.01.2002 tarihli ortaklar kurulu kararıyla 10 yıl süreyle münferiden imza yetkili müdür olarak görevlendirildiği anlaşılan davacı hakkında davalı kurumca yapılan takip ile 2002 yılının 6. ayı ile 2004 yılının 7. ayları arasındaki kurum alacakları nedeniyle ödeme emrinin gönderildiği, süresinde açılan bu dava ile ödeme emrinin zamanaşımı nedeniyle iptali ile 6183 sayılı Yasanın 35’inci maddesi şartlarının oluşmaması nedeniyle Kuruma karşı borçlu olmadığının tespiti istenilmiş, mahkemece zamanaşımı süresine göre davanın kısmen kabulüne davacının hissesi oranında zamanaşımına uğramadığı kabul edilen 2004 yılı 6....

    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının, J blok 13 no'lu bağımsız bölümün değeri olarak belirlenen 20.000,00 TL borçlu olduğu, Y blok 1 no'lu gazinonun değeri olarak belirlenen 39.600,00 TL borçlu olmadığının tespitine dair verilen karar davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesince bozulmuş, mahkemece uyulmasına karar verilen bozma ilamı ve dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulü ile, davacının davalıya takip nedeniyle 42.600,00 TL borçlu olmadığının tespitine dair verilen karar davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 21.12.2012 tarih ve 2012/6183 Esas, 2012/7575 Karar sayılı ilamıyla onanmıştır. Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....

      -2- 2015/986 2017/1768 Somut olayda, davacıya haciz ihbarnamesi 26.10.2013 tarihinde tebliğ edilmiş 7 günlük sürede itiraz edilmemiş ancak dava 07.02.2014 tarihinde yani 1 yıl içinde açıldığından, işin esasına girilerek davacının haciz ihbarnamesinin tebliğinden sonra dava dışı kamu borçlusunun maaşından ödemesi gereken bir kesinti bulunup bulunmadığı araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 2-Kabule göre ise, 1136 Sayılı Avukatlık Kanununun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı Yasanın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalarda vekalet ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmü gereğince taraflar yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri doğru görülmemiştir....

        Mahkemece yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, kurumun yersiz ödemeleri tespit tarihini ve Kurumca yasanın hangi bendi kapsamında işlem yapıldığını ve yersiz ödeme dönemlerini tam olarak belirleyerek, davacının Kuruma ne miktarda olduğunun tespiti bakımından, davacının aylığın bağlanması sürecinde tahsis talebinde eşinden dul aylığı aldığını belirtmesine rağmen davalı kurumca aylığın bağlandığı da dikkate alınmak ve davalı kurumca her ne kadar 5510 sayılı Yasanın 96’ncı maddesinin “b” bendi kapsamında işlem yapıldığı belirtilmekte ise de, borç tahakkukuna ilişkin dönemin 5 yılı aşacak şekildeki 01.11.2008-11.03.2015 tarihleri arasında olduğu buna göre davalı kurumdan bu çelişkinin de giderilmesi gereği üzerinde durularak ve 96’ncı maddesinin b bendi kapsamında bir değerlendirme yapılarak Kurum alacağının davacının kuruma karşı borçlu olmadığının tespiti istemini de karşılayacak şekilde belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

          Hükmün, taraf avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Eldeki davanın yasal dayanağının 6183 Sayılı Yasanın 35.’inci maddesi olmasına ve 06.09.2004 tarihinde noterden pay devri yoluyla şirketten ayrılan davacının sorumluluğu bakımından, işveren şirkete yapılan takip ve hacizler nedeniyle 6183 sayılı Yasanın 35. maddesindeki şartların gerçekleşmiş bulunmasına, 06,07.2004 tarihinden önceki prim borçlarının 5 yıllık, bu tarihten sonra tahakkuk ettirilen prim borçlarının ise 506 sayılı Yasanın 80’inci maddesi gereğince 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olmasına göre; mahkemece, davacının 2004 yılında 7’nci ve 8’inci aylara ait prim borçları bakımından 6183 sayılı...

            in tasarruf tarihi itibariyle vergi borçlusu davalı şirket yetkilisi olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 6183 sayılı yasanın kanuni temsilcilerin sorumluluğu başlığını taşıyan mükerrer 35. maddesi, tüzel kişilerin mal varlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacaklarının kanuni temsilcilerinin mal varlığından tahsil edileceği hükmünü içermektedir. Mahkemece, davalı ...'in tasarruf tarihi itibariyle vergi borçlusu davalı şirket yetkilisi olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç toplanan delillere göre dosya içeriğine uygun düşmemektedir....

              in tasarruf tarihi itibariyle vergi borçlusu davalı şirket yetkilisi olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 6183 sayılı yasanın kanuni temsilcilerin sorumluluğu başlığını taşıyan mükerrer 35. maddesi, tüzel kişilerin mal varlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacaklarının kanuni temsilcilerinin mal varlığından tahsil edileceği hükmünü içermektedir. Mahkemece, davalı ...'in tasarruf tarihi itibariyle vergi borçlusu davalı şirket yetkilisi olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç toplanan delillere göre dosya içeriğine uygun düşmemektedir....

                Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 79/4 maddesine dayalı olarak açılan borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı İdare vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Eldeki dava 6183 sayılı Yasa'nın 79. maddesi hükmüne göre açılmış olup, davacı haciz bildirisine süresinde itiraz etmemiş olup davanın açılmasına kendisi sebebiyet verdiğinden yargılama giderlerinin üzerinde bırakılması ve davacı lehine vekalet ücretinin hüküm altına alınmaması gerekir....

                  "İçtihat Metni" Mahkemesi : Karacabey Sulh Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Dava, icra takibinde talep olunan gecikme zammının 6183 sayılı Yasanın 53. maddesine aykırı olduğunun tespiti ve borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkin olup, tarafların sıfatına göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 3.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 15.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Davacı 6183 sayılı Yasa'nın 79.maddesi gereğince borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Mahkemece davacı tarafından haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinden sonra 11.03.2014 tarihli 1.828,92 TL'nin dava açıldıktan sonra da 22.09.2016 tarihinde 7.452,34 TL'nin davacı tarafından davalının hesabına gönderildiği, bu nedenle davacının ihbarnamesinde yazan 9.281,16 TL nin davacı tarafından ödenmiş olduğu nedeni ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Davalı ücreti vekalet ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulmuştur. Her dava açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilmesi gerekir....

                      UYAP Entegrasyonu