Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenle davanın tüm davalılar yönünden reddi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırıdır. 2- Kabule göre: a-1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168. maddesinde değişiklik yapan 5904 sayılı Yasanın 35. maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmünü içermekte olup, davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin de maktu hesaplanması gerekirken nispi hesaplanması hatalıdır. b-Davanın tazminata dönüşmesi halinde, bedelin sadece üçüncü kişiden tahsiline karar verilmesi gerekirken, davalı ...’dan da tahsiline karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 29/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Dikkat edilmesi gereken bir husus da, 1136 sayılı Avukatlık Kanunun 168. maddesinde değişiklik yapan 5904 sayılı Yasanın 35. maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmüdür. 6183 sayılı Yasanın 28/1. madde de üçüncü dereceye kan hısımlarıyla, eşler ve ikinci dereceye kadar sıhri hısımlar arasında yapılan ivazlı tasarrufların bağışlama niteliğinde olup iptale tabi olduğu hükme bağlanmıştır. Borçlu ile, davaya konu taşınmazın devredildiği 3. kişi (kardeşi) arasındaki akrabalık nedeniyle tasarrufun bağışlama niteliğinde olduğu ve davalı-3.kişinin borçlunun durumunu ve amacını bilen kişilerden olduğu, dolayısıyla davanın açılmasına davalı tarafça sebebiyet verildiği sonuç ve kanaatine varılmakla yargılama giderleri ile vekalet ücretinden davalıların sorumlu tutulmasında usul ve yasaya bir aykırılık görülmemiştir....

    Dava 6183 Sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmasına, davalı borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olmasına, borçlu ile davalı ......nin enişte-baldız olması, dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değer arasında misli fark bulunması nedeniyle dava konusu tasarrufun 6183 Sayılı AATUHK'nun 28/1-2 ve 30.maddeye göre iptale tabi bulunmasına göre davalılar ........ ve ...... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı yasanın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalarda vekalet ücreti tutarı maktu olarak belirlenir”.hükmünü içermektedir....

      Dava, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 6183 sayılı Yasa uyarınca borçlunun iptale tabi tasarrufları 27, 28, 29 ve 30. maddelerinde düzenlenmiş olup, sözkonusu hükümler gereğince açılan iptal davası borçlunun alacaklılarına zarar veren bazı tasarruflarını alacaklı davacı bakımından alacağı oranında hükümsüz hale getirmeye yarayan ve borçluların haciz ve iflas gibi tasarruf yetkilerinin kısıtlanmasından önce alacaklılarından mal kaçırmak kastı ile kötü niyetle yapmış oldukları hukuki işlemleri davacı alacaklı bakımından hükümsüz sayarak borçlunun mal varlığından çıkardığı mal üzerinde alacaklının cebri icra yolu ile alacağını elde etmesini sağlayan bir davadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasa’dan kaynaklanın tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, davalı borçlu ... aleyhine vergi borcundan dolayı 6183 sayılı Yasa uyarınca takip yapıldığını, takibin semeresiz kaldığını, borçlunun alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazlarını diğer davalılara sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptalini talep etmiştir....

          a satış yaptığını, yapılan bu satış işlemlerinin 6183 sayılı yasanın 30.maddesi uyarınca iptale tabi olduğunu belirterek işbu tasarrufun iptaline karar verilmesi isteminde bulunmuş, dava açılmadan önce davaya konu taşınmazların ... tarafından 3.kişilere satıldığının anlaşılması üzerine, davacı vekili tarafından verilen 21/05/2013 tarihli dilekçe ile davaya satış bedeli üzerinden devam ettiklerini ve dava değerinin, 2.012.683,00 TL sı olarak kabul edilmesini istediklerini beyan ve talep edilmiştir. Davalılar vekili cevap dilekçesinde, ... ve ... yönünden husumet nedeniyle, diğer davalı ... şirketi yönünden ise tasarrufun iptali şartlarının gerçekleşmediği, taşınmazların ipotekle yükümlü olarak temlik edildiği, taşınmazların ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile elden çıktığı savunularak davanın reddini talep etmiştir....

            Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. İptal davasından maksat 6183 sayılı yasanın 27 ila 30. maddelerinde yazıldığı gibi alacağın tahsilini temin için borcun doğumundan sonra yapılan tasarruflarının iptaline hükmettirmektir....

              iptali davası açıldığını, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 24,, 27 ve 28....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili; davacı kurumun ... Sosyal Güvenlik Merkezi'nde kaydı bulunan ... Tekstil unvanlı şirketin 955.369,21 TL prim borcunun ödenmemesi nedeni ile 5510 sayılı Yasanın 88. maddesi uyarınca şirket yetkilisi olan davalı ... hakkında 6183 sayılı Kanun kapsamında takip yapıldığını ve takibin kesinleşmesi üzerine taşınmaz haczi yoluna gidildiğini, ancak tapu müdürlüğünden alınan yazıya göre davalının taşınmazı ..., ... ve ... adlı kişilere satmış olduğunun anlaşıldığını, 6183 sayılı Yasanın 30. maddesine göre alacağın tahsiline imkan bırakmamak için yapılan tasarrufların hükümsüz olduğunu belirterek ... ilçesi, ......

                Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ... aleyhine vergi borcu nedeni ile icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunmadığını ileri sürerek davalı borçlu ...'nin üzerine kayıtlı taşınmaz payını mal kaçırma amaçlı davalı ...'a sattığını belirterek tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar ... ve ..., davanın reddini savunmuştur. Mahkemece taraflar arasında herhangi bir akrabalık bağı bulunmadığı, birbirlerini tanımadıkları, bedeller arasında fahiş fark bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu