. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı arasında kredi kartı üyelik sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan alacağının tahsili için başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının aynı alacak için önce ... İcra Müdürlüğünde daha sonra da İstanbul İcra Müdürlüğünde takip yaptığını, müvekkilinin 4822 sayılı yasadan yararlanmak için davacı bankaya başvuru yaparak ilk taksiti ödediğini bu itibarla davanın konusuz kaldığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Somut olayda, davacı taşınmaz üzerinde bulunan yapının çatısı ile pencere ve camlarının mülkiyetinin kendisine ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Dava alacak davası olmayıp, mülkiyetin tespiti davasıdır. Buna göre, görev, mülkiyetin tespiti istenen malların dava tarihindeki değerine göre saptanacaktır. Yapılan keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporuna göre dava konusu bölümlerin değeri 1.137,08 YTL olarak belirlenmiş olup, Asliye Hukuk Mahkemesinin görev sınırının altındadır.Bu durumda uyuşmazlığın, Sulh Hukuk Mahkemesinde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Edirne 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 08.05.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, haciz tarihinin noter satışından çok sonra olduğu, mülkiyetin satışla davacıya geçtiği gerekçesiyle davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 6183 sayılı Yasaya göre yapılan icra takiplerine dayalı istihkak davalarının aynı Yasanın 68. maddesi hükmü gereği dava değerine göre Sulh Hukuk veya Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılmasının gerekmesine göre, davalı alacaklı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca Hazineden harç alınmamasına 24.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
görülmediği; ödeme emrinin mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararına ilişkin kısmının değerlendirilmesinden ise; mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararına konu olan eşya bulunamadığında 4458 sayılı Kanun'un 177. maddesinin 3. fıkrası uyarınca eşyanın tasfiye edilmek suretiyle amme alacağına dönüştürülerek 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uyarınca ödeme emri düzenlenebilmesi için, amme alacağının miktarının, vadesinin bilinmesi ve alacağın vadesinde ödenmemesi gerektiği, dolayısıyla 6183 sayılı Kanun'un 37. maddesi uyarınca bildirim yapılması ve bu sürenin sonunda alacağın ödenmemesi üzerine ödeme emri düzenlenmesi gerektiği, ara kararına cevaben gönderilen yazıdan, davacıya, 6183 sayılı Kanun'un 37. maddesi gereği bildirimde bulunulmadığı anlaşıldığından ortada anılan Kanun'un 55. maddesinde öngörüldüğü şekilde usulüne uygun olarak kesinleşmiş ve vadesinde ödenmemiş bir amme alacağının varlığından söz edilemeyeceği gerekçesiyle dava konusu ödeme emrinin kısmen iptaline...
Şti’ne satış yapılmış olmasına rağmen malların Şirketin merkezine götürülmediği ve Karabük’te muhafaza edildiğinin ve bu davalının da malları 15 gün sonra davalı Mehmet’e satmış olduğu, davalı Mehmet ile borçlu şirket yetkilisinin birlikte fabrika işletmelerinden dolayı davalılar arasında yapılan satışların 6183 sayılı Yasanın 30. maddesi kapsamında kaldığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı borçlu şirket yetkilisi tarafından temyiz edilmiştir. 2010/10678 2010/11300 Dosya içeriğine, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalı borçlu şirket yetkilisinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 358,50 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ... San. Tic. Ltd. Şti’den alınmasına 20.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı alacaklı Hazine her ne kadar ihtiyati tedbir talebinde bulunmuş ve mahkemece de ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş ise de ihtiyati tedbir ihtiyati hacizden daha kapsamlı bir müessese olduğundan tasarrufun iptali davalarında talep edilen ihtiyati tedbir talebinin ihtiyati haciz olarak nitelendirilmesi gerekir. 6183 sayılı yasanın 13. Md. İhtiyati haciz düzenlenmiştir. Yine Dairece İİK. da bulunan bağzı hükümler kıyas yoluyla 6183 sayılı yasadan kaynaklanan davalarda uygulanmaktadır. İçtihatlarımız bu yönderi. İİK'nın 281/2.maddesinde tasarrufun iptali davaları için özel bir düzenleme yapılarak ihtiyati haciz isteyebilme imkanı getirilmiştir. İhtiyati haciz talebinin kabulü için tüm dava şartlarının gerçekleşmesine gerek bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 sayılı yasadan kaynaklanan tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı ... hakkında 6183 sayılı Yasa'sına dayanarak hakkında takip başlatıldığını, takibin semeresiz kaldığını, 28.05.2010 tarihinde dava konusu 5 parça taşınmazını davalı eşine devrettiğinden bu tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı ..., eşinin kendisini aldatması nedeni ile boşandıklarını, ve boşanma protokolü gereği taşınmazların kendisine devredildiğini muvazaa olmadığını haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne ve dava konusu parselin kamulaştırma öncesinde orman olması nedeniyle mülkiyetin Hazineye ait olduğunun tespiti ile davacılara ödenen 1.942.50 YTL. kamulaştırma bedelinin ödeme tarihi olan 15.12.1999 tarihinden itibaren tahsili ile yasal faiziyle birlikte davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, mülkiyetin tespiti ve sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak davası niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 14.08.1948 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1952 yılında 5653 Sayılı Yasaya göre makiye ayırma işlemi 05.07.1991 tarihinde ilan edilip dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlık, 6183 sayılı yasadan kaynaklanmaktadır. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 15. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 15. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 21.3.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 6183 sayılı Özel yasadan doğan istihkak davası niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 4.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 4.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 15.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....