Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin 19.2.2009 gün, 1857-2291 sayılı, 17.Hukuk Dairesinin 20.3.2009 gün 1545-1622 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, 6183 sayılı yasa uyarınca yapılan icra takibine dayalı istihkak iddiasına ilişkin olup hüküm Asliye Hukuk mahkemesince verilmiştir. Uyuşmazlığın bu niteliği ve dosyanın Yargıtay’a geliş tarihi itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 21.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 21. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 18.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava 6183 sayılı Yasanın 66. ve onu izleyen maddelerine dayalı olarak açılan 3.kişinin isitihkak davasına ilişkindir. Dava konusu aracın trafik kaydı üzerine haciz 25.04.2010 tarihinde konulmuş ve noter satışı bu tarihten önce 19.03.2010 tarihinde yapılmış ise de, borçlu hakkındaki 6183 sayılı Yasa'ya göre yapılan takip 2009 yılında başlamıştır.Araç Otobüs olup 04.07.2011 tarihli Araç Muayene Raporunda Kullanım amacının "Yolcu Nakli "Tescil Şeklinin "Ticari "olduğu belirtilmiş, Vergi idaresinden celp edilen kayıtlarda borçlu ve davacı adına kayıtlı olduğu ancak kullanım şeklinin "Gayri Ticari "olduğu belirtilmiştir. İİK’nun 280/3 fıkrası gereğince bir işletmenin veya işyerindeki mevcut ticari emtianın önemli bir kısmını devir ../... - 2 - 2012/7317 2012/10821 veya satın alan şahsın borçlunun alacaklılarını ızrar kastını bildiği ve borçlunun da bu hallerde ızrar kastıyla hareket ettiği kabul edilir....
İcra Müdürlüğü'nün 2012/3691 Esas sayılı dosyalarından ve ... tarafından dava konusu ..... plaka sayılı araç üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararı, davacı 3. kişi vekili yetkisizlik kararına yönelik olarak, birleşen davanın davalısı Vergi İdaresi vekili ise aleyhlerine verilen kabul kararına yönelik olarak temyiz etmiştir. Dava, 3.kişinin İİK'nun 96 vd maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasıdır. 1- Davacı 3. kişi vekilinin temyiz itirazları bakımından; 1086 sayılı HUMK’nun 512/1. maddesine göre eşyanın bulunduğu ya da icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde istihkak davasının açılabileceği açıkça düzenlenmişti....
Vergi Mahkemesi’ne açılan dava mahkemenin 2007/1201 Esas ve 2007/1312 sayılı kararı ile uyuşmazlığın çözümünde adlî yargının görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş ve bu sebeple davacı şirket tarafından 06.12.2007 tarihinde bu dava açılmıştır. Mahkemece 6183 sayılı Yasanın 66/II. maddesi gereğince davanın 7 günlük süre içinde adlî yargıda açılmadığı ve idarî yargıda açılan davanın belirtilen hak düşürücü nitelikteki sürenin kesilmesi sonucunu doğurmadığı; başka bir anlatımla, HUMK’nın 193. maddesi hükmünün uygulanmasına yasal olanak bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir....
Davanın yasal dayanaklarından olan, 506 sayılı Kanunun “Primlerin ödenmesi” başlığını taşıyan 80. maddesinde, 08.12.1993 tarihinde yürürlüğe giren 3917 sayılı Kanunun 1. maddesiyle değişiklik yapılarak Kurumun, süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüş, 4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 30.09.2003 günü yürürlüğe giren 38. maddesiyle anılan madde yeniden değiştirilerek tahsilde, 6183 sayılı Kanunun 51. maddesi hariç, diğer maddelerinin uygulanacağı belirtilmiş, sonrasında bu maddede 06.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5198 sayılı Kanunun 11. maddesi ile bir kez daha değişikliğe gidilerek tahsilde, 6183 sayılı Kanunun 51 ve 102. maddeleri hariç, diğer maddelerinin uygulanacağı açıklanmış, böylelikle 3917 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki duruma dönülmüştür....
Davalı alacaklı vergi Dairesi (Hazine) vekili, dava konusu bağımsız bölümler üzerinde 10.06.2005 tarihinde 6183 sayılı kanun uyarınca konulan haciz şerhlerinin borçlunun başka bir taşınmazını teminat göstermesi üzerine 10.02.2005 tarihinde 6183 sayılı kanun uyarınca konulan haciz şerhlerinin borçlunun başka bir taşınmazını teminat göstermesi üzerine 10.02.2009 tarihinde kaldırıldığını, davanın konusuz kaldığını savunmuştur. Davalı alacaklı Sosyal Güvenlik Kurulu vekili, davanın görevli mahkemede açılmadığını haciz işlemleri sırasında taşınmaz hisselerinin borçlu adına kayıtlı olması nedeniyle haciz konulduğunu, davanın reddini gerektiğini savunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile bir kısım bağımsız bölümler üzerindeki haciz şerhlerinin kaldırılmasına, diğer bağımsız bölümlere yönelik davanın reddine karar verilmiş; hüküm taraflarca temyiz edilmesi üzerine karar, Dairemizin 23.01.2012 gün ve 2011/7106-2012/356 sayılı kararı ile davalı ......
Anılan madde hükmünde ise, Dairemizin hasren 506 ve 1479 sayılı Yasalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin olarak İş Mahkemelerinden verilen hüküm ve kararları inceleyeceği öngörülmüştür. İnceleme konusu karar, sulh hukuk mahkemelerince verilmiş haczin kaldırılması ve istihkak istemine ilişkin olup takip 6183 sayılı Yasa'ya göre yapıldığından belirgin şekilde 14'ncü maddenin kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının Yargıtay 15.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 15.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
O halde 6183 sayılı Kanunun 22/A maddesi kapsamında çıkartılan Maliye Bakanlığı Tahsilat Genel Tebliği ile 5018 sayılı Kanuna tabi kamu kurumlarının yapacakları ödemelerde ilgililerin Maliye Bakanlığına borcu olmadığına dair belge ibraz etmeleri aynı zamanda 5502 sayılı yasanın 36....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişiler vekili, davacıların gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığı ve bilahare açılan davalarla hükmen tesciline karar verilen Üsküdar ilçesi Kısıklı mahallesi 161 pafta 808 ada 4 nolu parselin dava dışı satıcı şahsın vergi borcu nedeniyle haczedildiğini belirterek, 6183 sayılı Yasa'nın 66.maddesine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile haczin kaldırılmasını istemiştir. Davalı alacaklı vekili, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Somut olayda davacı istihkak davası açarak Pazar İcra Müdürlüğünün 2019/15 esas sayılı takip dosyasında gerçekleştirilen haciz işlemine konu taşınırlar yönünden haczin kalkmasını talip etmiştir. Öncelikle istihkak davası görülebilmesi için geçerli bir haczin varlığı gerekir. Oysa ki somut olayda Pazar İcra Müdürlüğünün 2019/15 esas sayılı takip dosyası incelendiğinde haciz esnasında istihkak iddiasında bulunulmuş, alacaklı vekili tarafından istihkak iddiası kabul edilmemiş, dosya İ.İ.K. 97 gereğince istihkak iddiasının incelenmesi üzere Pazar İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir. Pazar İcra Hukuk mahkemesi tarafından 2019/78esas , 2020/1 karar numarası ile istihkak iddiasının Kabulüne karar verilmiştir. Bu durumda istihkak konusu taşınırlar yönünden hukuken haciz işleminin kalkması gerekir....