Dava, 6183 sayılı Yasanın 66. maddelerine dayalı olarak açılan istihkak davasına ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı ... İdaresi vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve 492 Sayılı Harçlar Yasasının .../J maddesi uyarınca davalı ... İdaresi'nden harç alınmamasına .../03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, davanın nitelikçe 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan takip neticesinde konulan haciz işlemine ilişkin olup, davacı vekili lehine 5904 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 168. maddesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekalet ücretine hükmedildiği ve onama kararında gözardı edildiği anlaşılmış olmasına göre maddi hatanın giderilmesi gerekmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 6183 sayılı Yasaya göre Kurum alacağının tahsiline dair yapıldığı açık olan takibe ait bu davada, davacı vekili lehine maktu ücreti vekalete karar verilmesi gerekirken, nisbi tarifeye göre hesaplanıp hüküm altına alınması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmektedir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı HMK.'nın geçici 3. maddesi uyarınca H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır....
Şti. aleyhine 05/10/2012 gününde verilen dilekçe ile 6183 Sayılı ... Alacaklarının ... Usulü Hakkındaki Kanunun 67. maddesi kapsamında istihkak iddiasının kaldırılması istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17/11/2017 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 03/03/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Ile davalı, Mihalgazi Mal Müdürlüğü aralarındaki istihkak davası hakkında Mihalgazi Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 29.01.2009 gün ve 21/2 sayılı hüküm incelendi gereği konuşuldu. KARAR Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin İş Bölümü alanı, özel Kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı taktirde, "Yargıtay Kanunu" nun 14'ncü maddesiyle sınırlıdır. Anılan madde hükmünde ise, Dairemizin hasren 506 ve 1479 sayılı Yasalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin olarak İş Mahkemelerinden verilen hüküm ve kararları inceleyeceği öngörülmüştür. İnceleme konusu karar, 6183 sayılı takipten kaynaklanan ve Asliye Hukuk Mahkemesinden verilmiş karara ilişkin olup belirgin şekilde 14'ncü maddenin kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının Yargıtay 15. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 31.03.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....
Otomotiv ..Ltd.Şti hakkında 6183 sayılı Yasa'ya göre takip yapıldığını ve müvekkiline anılan yasanın 79. maddesi gereğince haciz ihbarnamesi gönderildiğini, ancak süresinde itiraz edilemediğini, kamu borçlusuna bir borçları olmadığından 6183 sayılı Yasa'nın 79. maddesi gereğince borçlu olmadıklarının tesbitine ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı idare vekili, davacının haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediğinden alacağın zimmetinde sayıldığını, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Mahkemece dava konusu hisse senetlerinin davacıya ait olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 15.Hukuk Dairesi'nin 3.6.2008 gün ve 208/2580-3677 sayılı ilamı ile davacının taraf olduğu ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/8 esas sayılı dosyasında, davalı vekilinin verdiği 3.9.2002 günlü cevap dilekçesi ekli ve Takasbank'ın davalı fona yazdığı yazıda dava konusu hisse senetleri üzerine 30.10.2001 günlü yazı ile iştirak haczi konulduğunu bildirdiği, davacı vekilinin bu dilekçeyi tebellüğ ederek 24.9.2002 tarihli cevaba cevap dilekçesi de verdiği, bu durumda davacının en geç 24.9.2002 tarihi itibariyle haciz işlemini öğrendiğinin kabulü gerektiği davanın 6183 sayılı AATUHK'nda öngörülen süre içinde açılmadığı, davanın süre yönünden reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur....
Mahkemece,dava konusu...... plakalı aracın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine, dava konusu ..... plakalı araç üzerindeki Didim İcra Müdürlüğünün 2008-924 Esas sayılı takibine istinaden davalı ... AŞ ve ... tarafından konulan haczin kaldırılmasına karar verilmiş ise de, varılan bu sonuç usul ve yasaya aykırıdır. Davacı, Vergi Dairesi yönünden 6183 sayılı Yasa uyarınca haczedilen aracın mülkiyetinin kendisine ait olduğunu ileri sürerek aynı Yasa'nın 66. maddesine dayalı isitihkak davası açmıştır. 6183 sayılı Yasanın 68/1. maddesine göre Bu Yasa'dan kaynaklanan istihkak davalarına bakmaya haczi yapan tahsil dairesinin bulunduğu yerdeki mahkeme yetkilidir. Buradaki mahkeme sözcüğü deyiminden dava değerine göre Asliye Hukuk veya Sulh Hukuk mahkemesini anlamak gerekir. Görev konusu kamu düzenine ilişkin olup hakimin bu konuyu görevi nedeniyle yargılamanın her aşamasında kendiliğinden göz önünde tutması gerekir....
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporlarına göre davalı bankanın sözleşme gereği miktarda öncelik ve rehin hakkı bulunduğu anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-1136 Sayılı Avukatlık Kanunu'nun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı Yasa'nın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalarda vekalet ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmü gereğince taraflar yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri doğru görülmemiştir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK'nin geçiçi 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nin 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....
ile Bunların İntifa Haklarının ve Daimi Vergilerin Mektumlarını Haber Verenlere Verilecek İkramiyelere Dair Kanun, - 29/6/2001 tarihli ve 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun, kapsamında yapacakları ödemeler sırasında hak sahiplerinin, .......
Satış, devir, temlik, hibe edilemez" kaydının bulunması nedeniyle sonradan istihkak iddiası ileri sürülmesini engellemez. Çünkü haczi yapan memur tarafından başlangıçta gerekli araştırmalar yapılmış olması halinde kolayca saptanacak böyle bir kaydın, salt haciz sırasında bu yönde bir iddia ileri sürülmediğinden bahisle, istihkak iddiasının dinlenemeyeceğini göstermez. Bu itibarla haczi yapan idare tarafından gerekli araştırmalar yapılarak, söz konusu mülkiyeti muhafaza kaydının tespiti üzerine, idarenin ya bu istihkak iddiasını kabul etmesi ya da etmiyorsa bunu üçüncü şahsa bildirerek, istihkak iddiasının yerinde olmadığını açılacak istihkak davasında kanıtlaması yasal zorunluluktur....