WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 6183 sayılı Yasa’nın 28/1 maddesi gereğince üçüncü dereceye kadar kan hısımları ile, eşeler ve ikinci dereceye kadar (bu derece dahil) sıhri (kayın)hısımları arasındaki tasarruflar bağış niteliğinde olup iptali gerekmektedir. Somut olayda üçüncü kişi ...‘ın dosya içeriğinden kamu borçlusu ...’nın kayın biraderi yani eşinin kardeşi olduğu anlaşılmaktadır. Bu halde davalılar arasındaki tasarruf ivazlı veya raiç bedel üzerinden olsa bile bağış niteliğinde olup davacı alacaklıya karşı geçersizdir. Ayrıca 6183 sayılı Yasa’nın 30.maddesine göre de kamu alacaklarının bir kısmını veya tamamının tahsiline olanak bırakmamak amacı ile borçlu tarafından bir taraflı tasarruflar ile borçlunun maksadını bilen veya bilmesi gereken kimseler ile yaptığı tasarruflar geçersizdir....

    Dava, 6183 Sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

      Mühendislik Yapı Malzemeleri ...Ltd.Şti davaya dahil edilerek taraf teşekkülü sağlandıktan karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 2-Mahkemece de belirlendiği gibi bu tür davaların dinlenme koşullarından biri iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olmasıdır. Somut olayda takip konusu borcun 20.12.2009 tanzim tarihli senetlere dayalı olduğu, iptali istenen tasarrufların ise 08.07.2009 tarihli olduğu anlaşılmakta ise de davacı vekili dava dilekçesinde takip konusu borcun iptali istenen tasarruftan önce doğduğunu belirtmektedir. Uygulamada alacak- borç ilişkisi daha önce başlamasına rağmen alacak için düzenlenen bono veya çek gibi kıymetli evraka sonraki tarihlerin atıldığı sıklıkla görülmektedir....

        Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, borçlu davalı ... mirasçıları hakkında yapılan bir icra takibi olmadığı gibi, borçlu ...'nin sağlığında düzenlenen vekaletnameye dayanılarak ölümünden sonra bu vekaletnameye dayanılarak satış işleminin yapılmasına, dolayısıyla iptali gereken geçerli bir tasarrufun olmamasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre borçlu davalı ... mirasçılarına yönelik temyiz itirazlarının REDDİNE 2-Davacı vekilinin borçlu davalı ... tarafından yapılan tasarrufa ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Dava 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

          Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre davanın 6183 sayılı Yasanın 26, 27 ve 29.maddelerde öngörülen süre içinde açılmadığı gerekçesiyle davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı AATÜHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1- Dosya içeriğine kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalı borçlu tarafından kardeşi ...'e yapılan 4.10.2000 tarihli tasarrufla ilgili olarak 6183 sayılı Yasanın 26.maddesinde öngörülen 5 yıllık hakdüşürücü süre içinde dava açılmamış bulunmasına göre, davacı vekilinin borçlu ile kardeşi ... arasındaki tasarruf yönünden yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle dava konusu 7 ada 6 parselde kayıtlı taşınmazlarıyla hükmün ONANMASINA, 2- Davacı vekilinin; borçlu tarafından yeğeni ...'...

            Dava, 6183 sayılı Kamu Alacakları Tahsil Usulü Kanunu'nun 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Kamu alacağı veya kurum alacağı nedeniyle açılan tasarrufun iptali davasının dinlenebilmesi için kesinleşmiş ve ödenmemiş bir kurum veya kamu alacağının bulunması zorunlu olup, bu hususta bir anlaşmazlık bulunmamaktadır. Davalılar D... Gıda Ltd. Şti. ile S... E... Gıda Ltd. Şti.'nin şirket müdürlerinin aynı kişi olduğu 15.09.2004 tarihli tutanakla saptanmış olup, her iki şirket arasında yapılan satış ile davalı S... E... Gıda Ltd. Şti. tarafından davalı Murata yapılan satış 13.09.2004 tarihlidir. Dava konusu olan işyerindeki malzemeler satın alınmadan önce davalı Murat ile işyeri sahibi arasında 09.09.2004 tarihli kira sözleşmesi imzalanmıştır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

                İİK'da, bu tür davalarda, geçici hukuki koruma tedbiri olarak kendine mahsus ihtiyati haciz yolu düzenlemesi (İİK m.281/II) yapıldığından HMK'nın 389 ve devamı maddelerine göre, tasarrufun konusu mal üzerine ihtiyati tedbir kararı verilemeyecektir. Yukarıda açıklanan ilke ve Yasa hükümleri çerçevesinde yapılan değerlendirmede, davanın 6183 sayılı yasaya dayalı alacak nedeniyle tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, tasarrufun iptaline ilişkin davalarda geçici hukuki koruma yolu olarak sadece ihtiyati haciz talep edilebileceğinin benimsendiği, taşınmaz aynına ilişkin olmayan bu tür davalarda uyuşmazlık konusu olmayan taşınmaz hakkında ihtiyati tedbir verilemeyeceği ve bu haliyle yerel mahkeme kararının isabetli olduğu anlaşılmıştır....

                in, 213 Sayılı VUK'nun 10. maddesi gereğince şahsi sorumluluğuna dayanılarak yaptığı tasarrufun iptali dava edildiğinden, davalı ...'in borcun doğduğu tarihteki borçlu şirketteki sıfatı, ticaret sicili ve şirket defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak tespit edildikten sonra sonucuna göre karar verilmesi gereğine değinilmiştir. Ayrıca, tasarrufun iptali davalarında vekalet ücretinin iptal edilen tasarrufun değeri, takip edilen alacaktan az ise dava konusu tasarruf değeri üzerinden, iptal edilen tasarrufun değeri alacağı geçiyorsa alacak tutarı üzerinden belirlenmesi gerektiği, somut olayda takip konusu alacağın değeri tasarrufun değerinden daha az olduğundan, vekalet ücretinin alacak değerine göre hesaplanması gerekirken tasarrufun değerine göre hesaplanmasının ve davalılar yararına hükmedilen vekalet ücretinin tamamının davalı ... vekili tarafından İstanbul 8....

                  Mahkemece, tasarrufun vergi borcunun tahakkukundan 4 yıl kadar önce yapılması nedeniyle iptal davası açılamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, amme alacağının devir tarihinden sonra doğmuş olmasına, borçlu davalı ... tarafından taşınmazın diğer davalılara satış tarihinin 01/02/2002, dava tarihinin 30/12/2010 olmasına, 6183 sayılı yasanın 26. maddesine göre tasarrufun iptali davalarının tasarruf tarihinden itibaren 5 yıllık süre içinde açılması ve söz konusu sürenin hak düşürücü niteliğine sebebiyle mahkemece resen nazara alınması gerektiğine ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2- 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde 16/6/2009 tarihinde ve 5904 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu hazırlanan...

                    UYAP Entegrasyonu