Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların görülebilmesi içinde borçlu hakkında 6183 sayılı yasaya göre bir takip yapılmış ve kesinleşmiş olması gerekir ancak aciz belgesine gerek olmayıp borçlunun borcunu ödeyememe durumunun gerçekleşmiş olması yeterlidir. Öte yandan 6183 sayılı Yasa’nın 28/1 maddesine göre üçüncü dereceye kadar kan hısımları ile eşler ve ikinci dereceye kadar (bu derece dahil) sıhri (kayın) hısımları arasındaki tasarruflar bağış niteliğinde olup iptali gerekmektedir....
Davacının ortaklığı devralmadan önceki şirket borçlarından sorumluluğu hususunda Anayasa Mahkemesinin 28.04.2011 tarihli kararı ile 5766 sayılı Yasanın geçici 1.maddesini iptal etmesi nedeniyle 6183 sayılı Yasanın geçici 1.maddesi ve her kanunun yürürlükte olduğu dönemde uygulanması gerektiğine ilişkin genel hukuk kuralı nedeniyle 6183 sayılı Yasanın 35. maddesine 04/06/2008 tarihinde 5766 sayılı Yasanın 3. maddesiyle eklenen fıkraların uygulanmasına olanak bulunmamaktadır. 6183 sayılı Yasanın 35. maddesinin yukarıda belirtilen ilk haline göre değerlendirilme yapıldığı takdirde ise sorunun çözümünde 5766 sayılı Yasanın çıkarılış amacı ve Ticaret hukuku ile birlikte konu irdelenmelidir. 5766 sayılı Yasanın genel gerekçesinde; 6183 sayılı Kanun’un mevcut hükümlerinin uygulamasına ilişkin yargı kararları dikkate alınarak, uygulamaya açıklık getiren düzenlemelere yer verildiği, öngörülen değişiklikler ile 6183 sayılı Kanunun ... felsefesi korunarak, amme alacaklarının daha süratle tahsiline...
Taraflar arasındaki davada .... ile....Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davalı kurumun davacıya gönderdiği ödeme emrinin iptali ile davacının kuruma borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. .... davacı şirket dava dışı ...borcundan dolayı davalı kurum tarafından 6183 sayılı Kanunun 79. maddesine göre haciz bildirimi ve davalı kurumca ödeme emri gönderildiğinden bahisle, borçlu olmadığının tespiti ile gönderilen ödeme emirlerinin iptalini talep etmiş olmakla, 6183 sayılı Kanunun 79/4. maddesi gereğince davaya bakmaya genel mahkemeler görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ....k Mahkemesince, Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 03.04.2017 tarih, 2017/772 - 2017/2722 E.K. sayılı olan bozma ilamına uyulmuş, uyuşmazlığın 6183 sayılı Kanunun 79. maddesine göre gönderilen ödeme emirlerinin iptaline ilişkindir....
Şti. hakkında 1998/2-2000/3 dönemine ilişkin prim borcu nedeniyle 2012/018401 takip no’lu dosyadan icra takibine girişilip, ilgili ödeme emirlerinin 30.4.2015 tarihinde davacıya tebliğ edilmiştir. 6183 sayılı Yasanın 55. maddesi kapsamında davacı adına düzenlenmiş ve anılan Yasanın 58. maddesi uyarınca tebliğ edilmiş bir ödeme emrinin ya da başlatılmış bir icra takibinin bulunmaması, yapılan bu tebliğatın ödeme emri niteliğinde olmayıp borç bildirim yazısından ibaret bulunması karşısında, davanın menfi tespit davası olarak kabul edilip esastan karara bağlanması gerekirken, yazılı biçimde davanın zamanaşımı nedeniyle ödeme emirlerin iptaline hükmedilmesi hata olup bozma nedenidir. Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır....
Hukuk Dairesince; İlk Derece Mahkemesince davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin bu hususlara değinen istinaf isteminin yerinde olmadığı; 6183 sayılı Yasa hükümleri uyarınca idari işlem niteliğinde olan haciz bildirgesinin iptali istemi yönünden davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'na göre Vergi Mahkemelerinde görülmesi gerektiğinden 6100 sayılı HMK'nun 114/1-b bendi uyarınca davanın bu kısmının yargı yolu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK'nun 355 inci maddesi uyarınca kabulüne, davalı harçtan muaf olduğuna ve dava davacı lehine sonuçlandığına göre, alınması gereken maktu karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye harcın davacı tarafa iade edilmesi gerektiği gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak; davacının haciz bildirisinin iptali istemi bakımından açtığı davanın...
İş Mahkemesi'nin 04/12/2017 tarihli, 2016/436 Esas - 2017/250 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Yasa'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine" karar verilmiştir. IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ: Davacı vekili, davaya konu kararın bozulmasını talep etmiştir. V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME: Dava, ödeme emrinin iptali ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. 1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-) Davanın yasal dayanağı 6183 sayılı Yasanın 58. maddesidir; Davalı Kurum tarafından davaya konu ödeme emri ile dava dışı ... Endüstriyel Tesisler A.Ş.'...
Dairesine ait 32 adet toplam 309.243,80 TL bedelli haciz bildirisinin müvekkili bankaya E Haciz yöntemi ile gönderildiği, 6183 Sayılı yasa kapsamında haciz bildiriminin 23/09/2009 tarihinde tebliğ edilmesi rağmen müvekkili bankanın sistemindeki teknik ve pilot uygulamadaki diğer bankalarda yaşanan benzer aksaklıklar sebebiyle haciz ihbarnamelerine cevaplarının davalı idareye 30/03/2009 tarihinde değil 31/03/2009 tarihinde ulaşabildiğini, E Haciz listesinde ismi geçen kişilerin müvekkili bankada hak ve alacaklarının bulunmadığını belirterek, 32 adet bildirim toplamı 309.243,80 TL bedelli haciz bildiriminden müvekkili bankanın borçlu olmadığının tespitini dava ve talep etmiştir....
Mahkemece davacının talebi 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerinde tanımlanan tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilip bu çerçevede araştırma ve inceleme yapılarak davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya içeriğine uygun düşmemektedir Somut olayda davacı idare vekili, dava dışı Alsa Sebze Meyve Sevkiyat Nakliyat İnşaat Tekstil Ticaret Turizm Limited Şirketi ile ortakları olan ..., Salih Alhan ve Mehmet Sağlamer aleyhine 6183 sayılı yasa hükümleri uyarınca icra takibi yaptıklarını, ancak dava dışı ... ...’un borçlu... ile diğer borçlu ...’ın sağlığında kendisine verdiği vekaletname ile ... plakalı aracı ölümünden sonra davalı ... Tic. Ltd. Şti.ne sattığını öne sürerek 6183 sayılı yasanın 27 ve devamı maddeleri uyarınca geçersiz vekaletname ile yapılan satışın iptalini, araç elden çıkarılmış ise takdir edilecek bedelinin ödenmesini talep etmiştir....
Mahkemece davacının talebi 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerinde tanımlanan tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilip bu çerçevede araştırma ve inceleme yapılarak davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya içeriğine uygun düşmemektedir Somut olayda davacı idare vekili, dava dışı Alsa Sebze Meyve Sevkiyat Nakliyat İnşaat Tekstil Ticaret Turizm Limited Şirketi ile ortakları olan ..., ... ve Mehmet Sağlamer aleyhine 6183 sayılı yasa hükümleri uyarınca icra takibi yaptıklarını, ancak dava dışı ... ...’un borçlu ... ile diğer borçlu ...’ın sağlığında kendisine verdiği vekaletname ile ... plakalı aracı ölümünden sonra davalı ... Tic. Ltd. Şti.ne sattığını öne sürerek 6183 sayılı yasanın 27 ve devamı maddeleri uyarınca geçersiz vekaletname ile yapılan satışın iptalini, araç elden çıkarılmış ise takdir edilecek bedelinin ödenmesini talep etmiştir....
Mahkemece davacının talebi 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerinde tanımlanan tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilip bu çerçevede araştırma ve inceleme yapılarak davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya içeriğine uygun düşmemektedir Somut olayda davacı idare vekili, dava dışı Alsa Sebze Meyve Sevkiyat Nakliyat İnşaat Tekstil Ticaret Turizm Limited Şirketi ile ortakları olan ...n, ... ve ... aleyhine 6183 sayılı yasa hükümleri uyarınca icra takibi yaptıklarını, ancak dava dışı ... ...’un borçlu ... ile diğer borçlu ...n’ın sağlığında kendisine verdiği vekaletname ile... plakalı aracı ölümünden sonra davalı ... Tic. Ltd. Şti.ne sattığını öne sürerek 6183 sayılı yasanın 27 ve devamı maddeleri uyarınca geçersiz vekaletname ile yapılan satışın iptalini, araç elden çıkarılmış ise takdir edilecek bedelinin ödenmesini talep etmiştir....