Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a 2.000.000,00-TL. bedelle ipotek ettirdiğini, 6183 sayılı Kanunun 30. maddesindeki düzenlemeye göre yapılan devirlerin hükümsüz olduğunu açıklayarak davalı mükellefin sahibi bulunduğu Mersin ili ... ilçesi ... Köyü 400 Parsel sayılı taşınmazın devrine ilişkin tasarrufların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... Mad. Ltd. Şirketi adına yetkili temsilcisi ..., davalı ...'ın dava konusu taşınmazı yirmi dokuz icra borcuyla, bir ipotekle ve kesinleşen vergi borcuyla yüklü olarak, bilerek ve isteyerek devraldığını, hiç bir bedel ödemediğini, açıklayarak davayı kabul ettiğini bildirmiştir. Davalı ... vekili; davacının Tarsus 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/300 E. sayılı dosyasında tarafları, konusu ve dava değeri dahi aynı olan başka bir davası bulunduğunu, 6183 sayılı Yasanın 26. maddesinde belirtilen hak düşürücü sürenin de geçtiğini beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre;Ödeme nedeni ile konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. HMK'nun 331.maddesine göre davanın konusuz kalması halinde hakim davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderine takdir ve hükmeder....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili, tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Hükmüne uyulan 17. Hukuk Dairesinin 20.03.2019 gün, 2016/14275 E- 2019/3258 K sayılı ilamında; “...Mahkemece, tasarruf tarihindeki borçlunun vergi borcunun ne kadar olduğunun tespiti yapıldıktan sonra dava ön koşullarının oluştuğu ve 6183 sayılı Yasa'nın 28/2 ve 30. maddesi kapsamında sayılan şahıslardan olduğu anlaşılan davalı ...'...

        Ancak bu durumda maktu karar ilam harcı alınması ve ayrıca 1136 Sayılı Avukatlık Kanununun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı Yasanın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir”. Hükmü gereğince davacı yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken karar ilam harcının nisbi hesaplanması ve davacı yararına nisbi vekalet ücreti takdir edilmesi doğru değil bozma nedeni ise de yapılan yanlışlığının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün harç ve vekalet ücreti yönün- den 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir....

          Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- 1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168. maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı yasanın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalarda vekalet ücreti tutarı maktu olarak belirlenir”hükmü gereğince taraflar yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri doğru görülmemiştir. Ne var ki, H.U.M.K’nun geçici 3/2 ve 438/7.maddesi uyarınca bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

            Bu durumda davacının davasının kabulü ile davalılar arasındaki tasarrufun alacaklı davacının alacağına yetecek oranda iptaline karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır. 3-Kabule göre de; 6183 sayılı Kanuna göre açılmış olan tasarrufun iptali davaları sonucunda, mahkemece tasarrufun yapıldığı tarihe kadar tahakkuk eden vergi asılları ve bunların işleyecek faiz ve eklentileri ile sınırlı olarak tasarrufun iptaline karar verilmesi gerekirken tasarruf tarihinden sonra oluşan vergi asıllarından da davalının sorumlu tutulamayacağı gibi ilk tasarruf tarihinden sonraki bir tarihe kadar doğan alacak ve eklentileri için de iptal kararı verilemeyeceğinin gözönüne alınmaması hatalı olmuştur....

              vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-6183 sayılı yasının 38.maddesi ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde 16/06/2009 tarihinde ve 5904 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu hazırlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirlenmesi gerekirken nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsiz olmuştur. Ne varki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK'nin geçiçi 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nin 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....

                Dava, 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddesinden kaynaklanın tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Bu tür davaların görülebilmesi içinde borçlu hakkında 6183 sayılı yasaya göre bir takip yapılmış ve kesinleşmiş olması gerekir ancak aciz belgesine gerek olmayıp borçlunun borcunu ödeyememe durumunun gerçekleşmiş olması yeterlidir. Öte yandan 6183 sayılı Yasa’nın 28/2. maddesine göre kendi verdiği malın akdin yapıldığı sıradaki değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler bağış niteliğinde olup iptali gerekmektedir. Yine aynı Yasanın 30. maddesine göre de kamu alacaklarının bir kısmını veya tamamının tahsiline olanak bırakmamak amacı ile borçlu tarafından bir taraflı tasarruflar ile borçlunun maksadını bilen veya bilmesi gereken kimseler ile yaptığı tasarrufların tarihleri ne olursa olsun geçersiz olacağı hüküm altına alınmıştır....

                  a devrine ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıda belirtilen 2 nolu bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-1136 Sayılı Avukatlık Kanunu'nun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı Yasa'nın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalarda vekalet ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmü gereğince davacı yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri doğru görülmemiştir. 3-Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

                    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 23- 24 vd. maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu