Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davalı Kurum tarafından 1995/34, 10455, 2256, 5255, 7742, 2755 ve 1996/2013, 6481, 3899, 8336, 9609, 7569, 506, 6410 Esas sayılı icra takipleri nedeniyle davacının maaşına haciz konulması işleminin iptali istemine ilişkindir. ... 3. İcra Hukuk Mahkemesince, 5510 sayılı Kanunun 88/16. maddesi gereğince 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre SGK tarafından takip konusu yapılan prim ve diğer alacakların tahsili sırasında doğan uyuşmazlıkların çözümünde aynı Kanunun 88/19. maddesi uyarınca görevli mahkemenin alacaklı Sosyal Güvenlik Kurumunun bulunduğu yerdeki iş mahkemeleri olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. ... 1. İş Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 21....

    Bu husus tartışılmaksızın ısrar kararının bu defa başka bir gerekçe ile bozulması yoluna gidilmesi yerinde bulunmadığı gibi, dava konusu haciz işleminin tesis edildiği tarihte 6183 sayılı Kanunun 70 inci maddesi 1 inci fıkrası hükmü yürürlükte bulunduğundan dava konusu haciz işleminin yargısal denetimi yapılırken sözü edilen kanun hükmüne dayanılması zorunludur. Bu zorunluluk bu idari işlemin yargısal denetiminin, o işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan hukuka uygun olup olmadığının tespitinden ibaret bulunmasının sonucudur....

      D A N I Ş T A Y DÖRDÜNCÜ DAİRE Esas No : 1998/4040 Karar No: 1999/517 Temyiz Eden : Çankaya Vergi Dairesi Müdürlüğü/ANKARA Karşı Taraf : … Vekili : … İstemin Özeti : Davacının ortağı ve Kanuni temsilcisi olduğu limited şirketin 1994 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu 6183 sayılı Kanun'un 9 uncu maddesi uyarınca istenen teminatın gösterilmemesi nedeniyle aynı kanunun 13 ncü maddesi gereğince şirket adına alınan ihtiyati haciz kararına dayanılarak davacının şahsi taşınmazına uygulanan ihtiyati haciz işleminin iptali istemiyle dava açılmıştır. ......

        İhracat ve İhracata Dayalı İmalatın Desteklenmesi Hakkındaki 94/5349 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile ihracatçıların vergi dairesine olan borçlarının mahsup sistemi ile ödenmesi esası kabul edilmiş, aynı Kararda değişiklik yapılmasına ilişkin kararda da vergilerin ödenmesinde mahsup işlemlerinin 6183 sayılı Yasa kuralları uyarınca Maliye Bakanlığı ile ... Bankası arasında düzenlenecek protokol uyarınca işlem yapılacağı belirlenmiştir. Para Kredi Koordinasyon Kurulu Kararına İlişkin Uygulama Usul ve Esaslarını belirleyen 2.5.1994 tarihli ... sayılı Tebliğde de ihracatçıların vergi borçlarının mahsup yoluyla ödenmesinde izlenecek prosedür düzenlenmiştir. Dosyanın incelenmesinden, bu düzenlemelere uygun olarak yükümlü kurumun vergi dairesi müdürlüğü ve ... Bankasına başvuruda bulunduğu, ... Bankasınca ......

          Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi dikkate alınarak 1086 sayılı Kanunun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır. S O N U Ç : Hükmün gerekçe kısmının altıncı paragrafından sonra yeni bir paragraf olarak yazılmak üzere üzere “Davacı adına düzenlenmiş ve tebliğ edilmiş herhangi bir ödeme emri bulunmadığından, davaya menfi tespit davası olarak devam edilmiştir” ibaresinin yazılmasına ve bu şekliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04.07.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            -TL’nin 12.09.2019 tarihinden itibaren 5510 Sayılı Kanunun 89. maddesine göre sadece gecikme zammı hesaplanması gerektiğini, 27/10/2014 tarihli ve 5274923 sayılı Genel Talimat hükümlerine göre 6183 sayılı Kanun çerçevesinde cebri takip işlemlerinin yapılarak alacağın tahsil edilmesi gerekmektiğini, dolayısıyla Kurumca yapılan işlemlerde yasaya ve mevzuata aykırı herhangi bir durum bulunmadığını, 6183 sayılı Yasa gereğince, Kurum alacağının %10 zamla tahsiline, yargılama masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece yapılan yargılama sonunda; " Davanın Kabulü ile; davalı Kurum tarafından, davacıya 2019/18 sayılı takip dosyasından gönderilen 27.09.2019 tarih ve 14284522 sayılı 5.542,39 TL bedelli ödeme emrinin İPTALİNE " karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; 6183 sayılı Yasa’nın 58....

            TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince, 2577 sayılı Kanunun 17 nci maddesi uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü: Katma değer vergisi iade alacağının gelir(stopaj) vergisine mahsup edilmesi isteminin reddine ilişkin yazı, davacıya tebliğ edildiği halde 2005/Nisan ayına ilişkin gelir (stopaj) vergisinin ödenmemesi üzerine düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararı temyiz edilmiştir. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 55 inci maddesinde amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri ya da mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı, 58 inci maddesinde ise kendisine ödeme emri tebliğ edilen kişinin böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde dava açılabileceği belirtilmiştir. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 11...

              HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Bolu İcra Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, Dosyanın merci tayini talebinde bulunan Mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 23/1 ve 362/1- c maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 23/11/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi....

              Somut uyuşmazlıkta kurum 5521 sayılı kanundan kaynaklanan prim alacağının tahsili için, anılan kanunun 88. maddesi uyarınca 6183 sayılı kanun hükümleri uyarınca prim borçlusu şirketlerin yönetim kurulu üyeleri hakkında takip başlatılmış ve adı geçenlere murislerinden kalan taşınmazın muvazaalı satışından dolayı 6183 sayılı kanunun 26 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali davası açılmıştır. Dava tarihi itibari ile İş Mahkemesinin görevli olduğu açıktır. Zira 88. Maddenin 16. fıkrasında “kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç, diğer maddeleri uygulanacağı” belirtilirken, açıkça 26 ve devamı tasarrufun iptali ile ilgili hükümler hariç bırakılmamıştır....

                Maddesi delaletiyle 6100 Sayılı HMK'nın 362/1- a maddesi gereğince alacağın miktarı itibariyle KESİN olmak üzere 16/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu