WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu itibarla, 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahakkuk ettirilerek salınan bir vergi ve kesilen ceza sözkonusu olmadığından 6183 sayılı Kanunun 47 nci maddesi uyarınca, yapılan ödemenin mahsup edileceği borçların belirlenmesi mümkün değildir. Davacının 30.10.2000 tarihinde verdiği ek beyanname üzerine düzenlenen tahakkuk fişinde vergi ve fon payı tutarları tahakkuk ettirilmiş, 30.11.2001 tarihinde de bunlar için ödeme yapılmıştır. Vergi ve fon payı için yapılan bu ödemelerin 6183 sayılı Kanunun 47 nci maddesi hükümlerine göre gecikme faizine mahsup edilmesi yasaya uygun değildir....

    Maddesi, 5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununa Göre El Konulan Eşya ve Alıkonulan Taşıtlara İlişkin Uygulama Yönetmeliğin 11, 13, 14 ve geçici 1. Maddeleri uyarınca araçların teslim tarihine göre piyasa rayiç bedellerinin ve buna bağlı olarak muhafaza amacıyla teslim edilen her bir araç için gözetim ve muhafaza bedellerinin hesaplanarak muhafaza altına alınma tarihinden itibaren işletilecek ticari faiz ile şimdilik 1.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; HMK'nın 121 maddesi uyarınca dava dilekçesine deliller eklenmediğinden davanın usulden reddi gerektiğini, davacı şirketin müvekkili kuruma ödemesi gereken kesinleşmiş ve haciz varakası düzenlenmiş borçları bulunduğundan 6183 Sayılı Kanunun Mahsup başlıklı 23/1 maddesi uyarınca muaccel alacağın borçtan mahsubu gerektiğini, Gümrük Genel Tebliği (Tahsilat İşlemleri Seri No: 2) 5. Bölümü 39. Maddesi uyarınca da; 6183 Sayılı Kanunun 23....

    O halde mahkemece, ödenen peşinatın mahsup edilip edilmediği yönünde, tüm belgeler üzerinde taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak, ödenen peşinatın mahsup edildiği somut olarak kanıtlandığı takdirde davanın reddine şayet mahsup işlemi somut olarak kanıtlanamıyorsa davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucunda yanlış gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanunun “Primlerin ödenmesi” başlığını taşıyan 80. maddesinde, 08.12.1993 tarihinde yürürlüğe giren 3917 sayılı Kanunun 1. maddesiyle değişiklik yapılarak, Kurumun, süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüş, 4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 30.09.2003 günü yürürlüğe giren 38. maddesiyle anılan madde yeniden değiştirilerek tahsilde, 6183 sayılı Kanunun 51. maddesi hariç, diğer maddelerinin uygulanacağı belirtilmiş, sonrasında bu maddede 06.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5198 sayılı Kanunun 11. maddesi ile bir kez daha değişikliğe gidilerek tahsilde, 6183 sayılı Kanunun 51 ve 102. maddeleri hariç, diğer maddelerinin uygulanacağı açıklanmış, böylelikle 3917 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki duruma dönülmüştür....

      Somut olayda, davacı borçlu, ilamlı takibin dayanağı olan mahkeme kararındaki borcun davalının kurumları nezdinde doğan borçlarına mahsup suretiyle 6183 Sayılı Yasanın 23. maddesi uyarınca ödendiğini belirtmiş, dava dilekçesi ekinde Muhasebe ve Finansman Daire Başkanlığının 07/04/2021 tarihli yazısını sunmuştur. Söz konusu belge İİK'nın 33/1. maddesinde sayılan belgelerden olmadığı gibi, davacı borçlunun tek taraflı mahsup beyanı ve hesabı ile takibe konu borcun ödendiği ispatlanamadığından, davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir....

      < Uyuşmazlık; katma değer vergisi borcundan dolayı 6183 sayılı Kanunun 17.maddesi uyarınca ihtiyati tahakkuk ve 13.maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı alındığı, bu yazının tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde 6183 sayılı Kanunun 9.maddesi gereğince borcu karşılayacak miktarda ve aynı kanunun 10.maddesinde belirtilen teminatlardan birini gösterilmemesi halinde gerekli haciz işleminin resen uygulanacağı yolunda Vergi Dairesi Müdürlüğünce tesis edilen işlemin iptali talebiyle açılan davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararının bozulması isteminden ibarettir. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 20.maddesinde, haklarında ihtiyati tahakkuk üzerine ihtiyati haciz tatbik olunanların ihtiyati tahakkuk sebeplerine ve miktarına 15.madde gereğince itirazda bulunabilecekleri hükme bağlanmış, aynı Kanunun 15.maddesinde de haklarında ihtiyati haciz tatbik olunanların haczin tatbiki tarihinden, gıyapta, "yapılan" hacizlerde de haczin tebliğinden itibaren yedi gün içinde...

        Davacı tarafça 17.130,00-TL'lik idari para cezası verilmesine ilişkin Kurum işleminin iptali amacıyla Manisa İdare Mahkemesine dava açıldığı, dosyada bulunan Manisa İdare Mahkemesi'nin 2010/1248E, 2011/284 K sayılı kararı ile kurum işleminin iptaline karar verildiği, dosyanın temyiz incelemesi nedeniyle Danıştay'da olduğu anlaşılmıştır....

          Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, takibe konu ilamda davacının müdahil olarak yer aldığı, davacı yönünden hüküm kurulmadığı iddiaları ile ilama aykırılığa dayalı şikayet ile ilam ile alacaklı şirkete iadesine karar verilen tutarın 6183 Sayılı Yasanın 23. maddesi gereğince kuruma olan borcundan mahsup edildiği iddiası ile borca itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İcra İflas Kanunu 16. madde, 6183 sayılı kanun 23. madde. 3....

            Uyuşmazlık, söz konusu aylara ait borçların 6183 sayılı Yasa'nın 102. maddesi gereğince zamanaşımına uğrayıp uğramadığına ilişkindir. 3917 Sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 08.12.1993 tarihi ve bundan sonraya ilişkin prim ve gecikme zamları yönünden 6183 sayılı Kanunun zamanaşımına ilişkin 102. madde ve ardından gelen maddeleri geçerlidir. 6183 sayılı Kanun'un 103.maddesinde ise zamanaşımını kesen haller sayılmış olup kesilmenin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren zamanaşımının yeniden işlemeye başlayacağı düzenlenmiştir. Aynı Kanun'un 102.maddesinde ise zamanaşımı süresi 5 yıl olarak düzenlenmiştir....

              Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı kanunun 88. maddesinin 19. fıkrasında, "Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesinin yetkili" olduğu düzenlenmiştir. 5510 sayılı Kanunun 88/19. maddesinde belirtilen yetkiye ilişkin hüküm, kesin yetki niteliğinde olup göreve ilişkin kurallar gibi kamu düzenine ilişkindir ve re'sen gözetilmesi gerekir. 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna Göre Kullanılacak Yetkilere İlişkin Yönetmeliğin; "Tanımlar" başlıklı 4. maddesinde; “Tahsil dairesi: Kurumun tahsilatla görevli ünitesini, servisini, icra memurlarını, memurlarını ve Kurum adına vekaletname verilen gerçek ve tüzel kişileri” “Ünite: Kurumun tahsilatla görevli sosyal güvenlik il müdürlüğü ile sosyal güvenlik merkezlerini ifade eder.”...

              UYAP Entegrasyonu