Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

edilen vergi borcu ve ferileri ile sınırlı olarak haciz ve satış isteme yetkisinin alınması olduğundan, bu yönde hüküm kurulması gerekirken infazda tereddüt oluşturacak şekilde sadece iptali şeklinde karar verilmesi isabetsizdir.Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK'nin geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nin 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....

    Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanunun “Primlerin ödenmesi” başlığını taşıyan 80. maddesinde, 08.12.1993 tarihinde yürürlüğe giren 3917 sayılı Kanunun 1. maddesiyle değişiklik yapılarak, Kurumun, süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüş, 4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 30.09.2003 günü yürürlüğe giren 38. maddesiyle anılan madde yeniden değiştirilerek tahsilde, 6183 sayılı Kanunun 51. maddesi hariç, diğer maddelerinin uygulanacağı belirtilmiş, sonrasında bu maddede 06.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5198 sayılı Kanunun 11. maddesi ile bir kez daha değişikliğe gidilerek tahsilde, 6183 sayılı Kanunun 51 ve 102. maddeleri hariç, diğer maddelerinin uygulanacağı açıklanmış, böylelikle 3917 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki duruma dönülmüştür....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir. Davanın yasal dayanaklarından olan, 506 sayılı Kanunun “Primlerin ödenmesi” başlığını taşıyan 80. maddesinde, 08.12.1993 tarihinde yürürlüğe giren 3917 sayılı Kanunun 1. maddesiyle değişiklik yapılarak Kurumun, süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüş, 4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 30.09.2003 günü yürürlüğe giren 38. maddesiyle anılan madde yeniden değiştirilerek tahsilde, 6183 sayılı Kanunun 51. maddesi hariç, diğer maddelerinin uygulanacağı belirtilmiş, sonrasında bu maddede 06.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5198 sayılı Kanunun 11. maddesi ile bir kez daha değişikliğe gidilerek tahsilde, 6183 sayılı Kanunun 51 ve 102. maddeleri hariç, diğer maddelerinin uygulanacağı açıklanmış, böylelikle 3917 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki duruma dönülmüştür....

    Bir kısım davalı vekili, ...Yapı kooperatifi üyesi olduklarını, borçlu ile bir tasarrufun söz konusu olmadığını ve Çanakkale Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/576 Esas sayılı kesinleşen kararı gereğince taşınmazlara malik olunduğundan davanın reddini istemişleridir. Mahkemece, dava konusu 660 ada 235 parsel nolu taşınmazla iligili olarak borçlu tarafından bir hisse devri ve satış işlemi yapılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 23-24 maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir....

      . … İSTEMİN KONUSU : Davacı hakkında, bir dönem kanuni temsilcisi olduğu …Eğitim Hizmetleri Anonim Şirketinin vergi borçları nedeniyle 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulu Hakkında Kanun'un 13/1,2,3. maddeleri uyarınca uygulanan ihtiyati haciz işleminin iptali istemiyle açılan davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararına karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunu reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararının Danıştay Dokuzuncu Dairesince "amme alacağının asıl borçlusu olmayan kanuni temsilci adına doğrudan teminat, ihtiyati haciz ve ihtiyati tahakkuk gibi amme alacağının korunmasına ilişkin işlemlerin uygulanmasına yasal olanak bulunmadığı" gerekçesiyle bozulması üzerine, bozma kararına uymayan ve ilk kararında ısrar edip davayı reddeden …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararına yönelik davacı temyiz isteminin, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 18/11/2020 tarih ve E:2020/956, K:2020/1243 sayılı kararıyla ısrar hükmü yönünden...

        Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ: Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararname gereğince kapatılan yükseköğretim kurumu olan Şifa Üniversitesi'nin vergi borçları nedeniyle davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'un 13. maddesi uyarınca uygulanan ihtiyati haciz işleminin iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ......

          Borç tahakkuk döneminde geçerli olan 506 sayılı Kanunun 80. maddesindeki, “Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 21.7.1953 tarih ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır. Kurum, söz konusu Kanunun uygulanmasında Maliye Bakanlığı, diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanır.” hükmü prim borcunun hesabında 6183 sayılı Kanunun 52. maddesinin uygulanmasını önleyici bir düzenleme içermemektedir. 6183 sayılı Kanunun 5/1. maddesine göre; “ Gecikme zammının tatbik müddeti, amme alacağının tecilinde tecilin yapıldığı, iflas halinde iflasın açıldığı, aciz halinde bu durumun sabit olduğu güne kadar olan müddettir”....

          İş Mahkemesinin 07/05/2019 tarih, 2018/116 Esas- 2019/174 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Yasanın 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, Davalı Kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf yoluna başvuran tarafca yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonrasında 7036 sayılı Yasanın 7/3 maddesi göndermesi ile 7035 sayılı Yasa ile değişik 6100 sayılı HMK'nın 361.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere 10/02/2021 günü oy birliği ile karar verildi....

          Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanun'un 80. maddesinde 3917 sayılı Kanun'la yapılan değişiklik uyarınca, Kurumun süresi içerisinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması öngörüldüğünden 08/12/1993 tarihi ve bundan sonraya ilişkin prim ve gecikme zamları yönünden 6183 sayılı Kanun'un zamanaşımına ilişkin 102. madde ve devamı maddeleri geçerlidir. 6183 sayılı kanunun 102. madde hükmüne göre zamanaşımı süresi 5 yıl olup zamanaşımı süresinin başlangıcı ise alacağın vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden yıl başıdır....

          İdare Mahkemesinin 2020/1624 E. ve 2021/380 K. sayılı kararı için Kuruma yapılan başvuru kapsamında; 21.505,39 TL bandrol ücreti ile 14.04.2021 tarihine kadar hesaplanan 2.327,88 TL yasal faiz olmak üzere toplam 23.833,27 TL hesaplanıp Kurumun firmadan alacağı olan tutardan 14.04.2021 tarihi itibariyle mahsuben iade edilerek, yapılan bu işlemden firma vekiline bilgi verildiğini, takibe konu karar nedeniyle alacaklı davalı vekilince Kuruma başvuru yapılıp ve dosya konusu alacağın 6183 sayılı Kanunun 23. maddesi gereğince alacaklı şirketin borcundan mahsup edildiğini, tüm bu nedenler gözetilerek takip dayanağı ilamda Kurum aleyhine hüküm bulunmadığı belirtilerek kurum yönünden takibin iptaline, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından fazladan ödenmek zorunda kalınan 21.505,39 TL TRT Bandrol ücretinin iadesi için İstanbul 5....

          UYAP Entegrasyonu