Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin 2017/8963 Esas ve 2019/3695 Karar sayılı ilamında belirtildiği ve Dairemizce de aynen benimsendiği üzere davacının talebi; Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaşı Cuma Hasan ile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı T3’ın aynı kişi olduğunun tespiti ve buna bağlı olarak da, davacıların, T3’ın çocuğu olarak nüfusa tescil istemidir. Bir başka anlatımla, Nüfus Kanunu’nun 36. maddesi uyarınca tespit talebidir. Bu durumda, dava, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesi ve tespit istemine ilişkin olup, asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Bu sebeple, Kızıltepe 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle, 1- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Kızıltepe 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE. 2- Dosyanın merci tayini isteminde bulunan mahkemeye gönderilmesine....

(TMK md.7) Hakim çekişmesiz yargıda re'sen araştırma ilkesi uyarınca, davanın ispatı için gerekli bütün delillere başvurabilir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 29. maddesinde bir kimsenin sağ veya ölü olduğunu veya belirli bir zamanda ya da başka bir kimsenin ölümünde sağ bulunduğunu ileri süren tarafın iddiasını ispat etmek zorunda olduğu, 30. maddesinde ise doğum ve ölümün öncelikle nüfus sicilindeki kayıtlarla, nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa her türlü delille kanıtlanabileceği belirtilmiştir. Somut olayda; dava konusu 592 parsel sayılı taşınmazın ... mirasçıları adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. UYAP üzerinden yapılan incelemede 592 parsel sayılı taşınmazın 13.06.2016 tarihinde 3402 sayılı Kanunun 22/a maddesi gereğince yenilemeye tabi tutulduğu, taşınmazın güncel tapu kaydının dosya arasında olmadığı görülmektedir....

    UYAP ortamında alınan nüfus kayıt örneğinden, davacının kök murisi ...'in 05.01.1943 tarihinde ölmüş olması nedeniyle, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca, nüfus kaydının kapatıldığı anlaşılmaktadır. Yukarıda gösterilen kanuni düzenlemeler ve yapılan açıklamalar dikkate alındığında, davacının kök murisi ...'in soyadının "..." olduğunun tespiti ile yetinilmesi gerekirken, kapalı kayıt üzerinde işlem yapılamayacağı dikkate alınmadan düzeltme kararı verilmesi doğru değil ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bozma nedeni yapılmamış, hükmün, 1. fıkrasının HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (1.) fıkrasındaki "boş olan soyisim hanesine "..." eklenerek ad ve soyisminin ".........

      a ait nüfus kayıtlarının incelenmesinden, ... ve ... evli oldukları, davacının iddiasının kabulü halinde anne ve babasının evlilik birliğine tescil edileceği, dolayısı ile anne ve baba arasındaki soybağının hakim hükmüyle değil, TMK'nun 282. maddesi gereği kurulacağı anlaşılmaktadır. Yukarıda gösterilen açıklamalar dikkate alındığında; davacının talebi bir bütün olarak gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olarak oluşturulan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmaması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına asliye hukuk mahkemesinde bakılır....

        Davacı, çıkarıldığı Türk vatandaşlığına tekrar alınabilmek için başvuruda bulunduğunu ancak, İran'daki nüfus kaydındaki doğum tarihi ile Türkiye'deki kayıtların uyuşmadığını belirterek, Türk Vatandaşlığını Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 85. maddesi uyarınca bir örneği sunulan İran pasaportlu ... ile kendisinin aynı kişi olduğunu tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık, bu niteliği itibariyle çekişmesiz yargı işi olmayıp, tespit davası mahiyetindedir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının ilgili asliye hukuk mahkemesinde açılacağı açıkça hükme bağlanmıştır. Bu nedenle anılan madde uyarınca davanın asliye hukuk mahkemesi tarafından görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nin 21. ve 22. maddeleri gereğince Küçükçekmece 3....

          nın olduğu, bu nedenle nüfus kaydında babası ve annesi olarak görünen ... ve ...'nın kayıtlarının iptal edilerek gerçekte babası ve annesi olan ... ve ...'nın hanesine kayıt edilmesini talep etmiştir. Dosya içinde mevcut nüfus kayıtlarından, anne-baba adının değiştirilmesi talep edilen çocuğun doğum tarihinde, iddia edilen genetik annenin yine iddia edilen baba ile evli olduğu anlaşılmaktadır O halde, yukarıda açıklanan ilkeler karşısında dava, nüfus kayıtlarında düzeltim yapılması davasından ibarettir. Bu nedenle uyuşmazlığın, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesince çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 02/05/2017gününde oy birliğiyle karar verildi....

            Somut olaya gelince; dosya içinde mevcut ve UYAP'tan temin edilen nüfus kayıtlarından, nüfus kaydının iptali ve anne ve baba adının değiştirilmesi talep edilen çocuğun doğduğu tarihte, iddia edilen anne ve babanın evli olmamakla birlikte daha sonra evlendikleri ve iddia edilen genetik baba ile annenin duruşmada alınan imzalı beyanları ile davacının kendi çocukları olduğu yönünde beyanda bulundukları anlaşılmıştır. O halde, yukarıda açıklanan ilkeler karşısında dava, “Gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davasından ibarettir. Bu nedenle uyuşmazlığın, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 09/02/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi....

              Somut olaya gelince; dosya içinde mevcut ve UYAP'tan temin edilen nüfus kayıtlarından, nüfus kaydının iptali ve anne ve baba adının değiştirilmesi talep edilen çocuğun doğduğu tarihte, iddia edilen anne ve babanın evli olmamakla birlikte daha sonra evlendikleri ve iddia edilen genetik babanın duruşmada alınan imzalı beyanı çocuğun kendi çocuğu olduğu yönünde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır. O halde, yukarıda açıklanan ilkeler karşısında dava, “Gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davasından ibarettir. Bu nedenle uyuşmazlığın, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 09/02/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                in evlat edinme saiki ile eksik ve yanlış beyanla nüfusa kaydını yaptırdıklarını belirterek nüfus kayıtlarının düzeltilmesini talep etmişlerdir. Dosya içinde mevcut nüfus kayıtlarından, anne-baba adının değiştirilmesi talep edilen ...'in doğum tarihi olan 20/02/2004 tarihinde, iddia edilen genetik annenin iddia edilen baba ile evli bulunduğu anlaşılmaktadır. O halde, yukarıda açıklanan ilkeler karşısında dava, nüfus kayıtlarında düzeltim yapılması davasından ibarettir. Bu nedenle uyuşmazlığın, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesince çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince .... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 30/01/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                  nın olduğu, bu nedenle nüfus kaydında babası ve annesi olarak görünen .... ve ....'nin kayıtlarının iptal edilerek gerçekte babası ve annesi olan ... ve ... hanesine kayıt edilmesini talep etmiştir. Dosya içinde mevcut nüfus kayıtlarından, anne-baba adının değiştirilmesi talep edilen çocuğun doğum tarihinde, iddia edilen genetik annenin yine iddia edilen baba ile evli olduğu anlaşılmaktadır. O halde, yukarıda açıklanan ilkeler karşısında dava, nüfus kayıtlarında düzeltim yapılması davasından ibarettir. Bu nedenle uyuşmazlığın, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesince çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 27/03/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu