"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, ölümün tespiti ve ölüm kaydının nüfus kütüğüne işlenmesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 24.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ın ölü olduğunun tespiti ile ölümün nüfus kayıtlarına tesciline ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 08.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Soybağının Tespiti-Nüfus Kayıt Tashihi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, davalı ...'in halen nüfus sicilinde ana-baba olarak kayıtlı olan davacı ... ile ... çocuğu değil, ...'nın kız kardeş davalı ...'nın evlilik dışı ilişkisinden olma çocuğu olduğundan söz edilerek, nüfus kaydındaki yanlışlığın tespit edilerek düzeltilmesi ile ilgilidir. Tanıklar dinlenmiş, davalı ...'nın iddiayı doğrular nitelikteki beyanı alınmış ve DNA incelemesi yapılmıştır. Toplanan delillerden davalı ...'in, davalı ...'nın çocuğu olduğu, davacı ...'nin çocuğu olmadığı ve davacı ...'nin, ...'dan olma çocukları olan diğer davacıların da kardeşi olmadığı kanıtlanmıştır. ...'nın, kız kardeşi...'nın çocuğu olan davalı ...'i kendi çocuğu gibi nüfusa kayıt ettirdiği anlaşılmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Ölümün Tespiti istemine ilişkindir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile ilgilidir. Bu bakımdan hakim resen araştırma ilkesinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahiptir. Bu durumda, davacıdan iddiasını ispat için kanıt göstermesinin istenmesi, gerekmesi halinde re'sen delil toplanması, davacının iddiasındaki vakıları bilebilecek tanıkların kolluk aracılığı ile tespiti ve dinlenmesi sonucu ilgilinin ölü veya sağ olduğunun tespiti ve ölü ise ölüm tarihinin belirlenmesine karar verilmesi gerekir. (Bknz. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 2017/7489 Esas, 2018/9840 Karar sayılı ilamı) Somut olayda; davacı tarafça Mersin 1....
yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verdiği anlaşılmaktadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından, ilgilinin yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır....
nin ortak çocuğu olduğunun mahkemece tespit edilmesini talep etmiş olup, davacının iddiası davalıların da kabulü dahilindedir. Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nun 21 ve 22. maddeleri gereğince İzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 05.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Muris ... oğlu ...’e ait bilgi, belge olabileceğinden 924, 939 ve 792 parsel sayılı taşınmazların tüm tedavüllü tapu kayıtları ve dayanak belgeleri ilgili tapu müdürlüğünden getirtilerek, murisle ile ilgili araştırma yapılmalıdır. Murisin adres ve kimlik bilgilerinin araştırılmalı, nüfus kayıtlarının Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden sorulmalıdır. Kadastro tespiti esnasında bilirkişi ve muhtar olarak görev yapan kişilerin hayatta olup olmadıkları ilgili kolluk kuvveti aracılığıyla tespit edilmeli, hayatta olduklarının anlaşılması halinde yeniden yapılacak keşifte tanık olarak beyanlarına başvurulmalıdır....
Hukuk Dairesinin 2015/9442 Esas - 2016/5787 Karar sayılı ilamı) 5490 s. NHK' nun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresindeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. (Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 2015/8070 Esas -2016/5856 Karar sayılı ilamı) Dava nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. 5490 s. NHK' nun 36. maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Bu yasa hükmü dikkate alınmadan nüfus idaresi temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir. (Yargıtay 18....
(HUMK.md.190-196) 29.04.2006 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan, yayımı tarihinde yürürlüğe giren 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununa göre; kişilerin yerleşim yeri adreslerinin nüfus aile kütüklerinde bulunması zorunludur.(5490 s.K.7/9) Bu kanuna dayanılarak çıkartılan ve 15.08.2007 tarihinde yürürlüğe konulan Adres Kayıt Sistemi yönetmeliğine (15.12.2006 tarih, 26377 sayılı Resmi Gazete) göre, yerleşim yeri adreslerinin tutulmasında kişinin yazılı beyanı esas alınır. (5490 s.K.50/1 ve yönetmelik md.13/1) Adres beyan formundaki bildirimler aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir....
yu 9 yaşında doğurmasının tıbben olanaklı olup olmadığının tespit edilmediği, doğum tarihlerinde ortaya çıkan çelişkinin giderilmesi amacıyla sanıkların annesi olan ...’nun gerçek yaşının tespiti bakımından da 5490 sayılı Nüfus Kanununun 36. maddesine uygun olarak gerekirse annenin de yaşının düzeltilmesi için dava açılması suretiyle araştırma yapılarak annenin gerçek yaşı tespit edildikten sonra çelişki giderilerek, sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesinin gözetilmesine, 21/05/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....