Koruma kararı verilmesi istenen çocuklar 5395 Sayılı Kanunun 3. maddesinde belirtilen suça sürüklenen çocuklardan da değildir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev Ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 6. maddesine göre bedensel ve zihinsel gelişmesi tehlikede olan veya manen terk edilmiş durumda bulunan küçüğü ana ve babadan alıp, bir aile ya da kuruma yerleştirmeye ilişkin tedbirlerin Aile Mahkemesince alınabileceği hükme bağlanmıştır. Benzer şekilde 2828 Sayılı Kanun uyarınca korunmaya muhtaç çocuklar hakkında koruma kararı alma, koşullarının varlığı halinde korunma kararının uzatılması ve korunma kararının kaldırılmasına ilişkin karar verme 4787 Sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 18.01.2003 tarihinden itibaren Aile Mahkemesinin görev alanına girmiştir. Bu durumda, çocuk hakkındaki koruma kararı verilmesine ilişkin davanın Aile Mahkemesinde görülmesi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nın 21, 22 ve 23. maddeleri gereğince ... 6....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : 5395 Sayılı Yasaya Göre Koruma Kararı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kurum, korunmaya muhtaç olan küçük 22,11.1999 doğumlu ... hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 5-1 (c) maddeleri uyarınca bakım tedbiri kararı verilmesini istemiş, mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü veleyet hakkını anneyle birlikte ortak kullanan baba ... temyiz etmiştir. Küçüğün velayeti anne ve babadadır. Korunmaya muhtaç çocuklar hakkında, Kanunda öngörülen tedbirlerin alınması, küçüğün haklarına etkili olduğu gibi, yasal temsilcilerinin haklarına da etkilidir. Bu bakımdan davanın küçüğün yasal temsilcisi olan ve velayet kendisinde olan anne ve babaya husumet yöneltilerek görülmesi, göstermesi halinde onların da delillerinin toplanması gerekir....
Ancak; 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 11 ve 5237 sayılı TCK’nın 31. maddeleri uyarınca çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinin; 12 yaşını doldurmamış çocuklar ile aynı maddenin ikinci fıkrasına göre işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan ya da davranışlarını yönlendirme yeteneği yeterince gelişmemiş 12-15 yaş grubunda bulunan çocuklar hakkında uygulanması olanağının bulunduğu gözetilmeyerek, ceza sorumluluğu bulunan ve mahkumiyet kararı verilen suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 5/1-a maddesi uyarınca danışmanlık tedbirine ve 5/1-b maddesi uyarınca eğitim tedbirine hükmolunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından ‘‘Çocuk...
Ancak; 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 11 ve 5237 sayılı TCK’nın 31. maddeleri uyarınca çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinin; 12 yaşını doldurmamış çocuklar ile aynı maddenin ikinci fıkrasına göre işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan ya da davranışlarını yönlendirme yeteneği yeterince gelişmemiş 12-15 yaş grubunda bulunan çocuklar hakkında uygulanması olanağının bulunduğu gözetilmeyerek, ceza sorumluluğu bulunan ve mahkumiyet kararı verilen suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 5/1-a maddesi uyarınca danışmanlık tedbiri ile aynı Yasa'nın 5/1-d maddesi uyarınca sağlık tedbirine hükmolunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından...
Ağır Ceza ve Uşak Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R – Dava, çocuklar hakkında TCK. 31/1 maddesi yollamasıyla, 5395 Sayılı Çocuk Koruma Yasası gereğince suç tarihinde 12 yaşını doldurmamış çocuklar hakkında tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir. Uşak 1. Ağır Ceza Mahkemesince, çocuk mahkemesi bulunmayan yerlerde, 5395 S.Y.'nın 5,7,8 ve 11. maddeleri uyarınca tedbir kararının Aile Mahkemesince verileceği gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilmiştir. Uşak Aile Mahkemesi ise, 5395 Sayılı Çocuk Koruma Yasası gereğince, aile mahkemesinin görevli olmadığını belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Türk Ceza Kanunu 31/I. maddesinde “Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmamış olan çocukların ceza sorumluluğu yoktur....
Asliye Ceza Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R – Dava, TCK. 31/1 maddesi yollamasıyla, 5395 Sayılı Çocuk Koruma Yasası gereğince suç tarihinde 12 yaşını doldurmamış çocuk hakkında tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir. Aile Mahkemesi, 5395 Sayılı Çocuk Koruma Yasası gereğince, aile mahkemesinin görevli olmadığını belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Asliye Ceza Mahkemesi ise, çocuk mahkemesi bulunmayan yerlerde, 5395 S.Y.'nın 5,7,8 ve 11. maddeleri uyarınca tedbir kararının Aile Mahkemesince verileceği gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilmiştir. Türk Ceza Kanunu 31/I. maddesinde “Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmamış olan çocukların ceza sorumluluğu yoktur....
Tabar'ın 15.9.2008 tarihinde vefat ettiği 5395 sayılı yasadaki tedbir hükümlerinin suça sürüklenen ve koruma ihtiyacı olan çocuklar hakkında uygulanabileceği,18 yaşından büyükler hakkında mahkemenin tedbir kararı vermeye yetkili olmadığı 4787 Sayılı Yasanın 6. ve 2828 sayılı Yasa gereğince talep hakkında karar verme yetkisinin Aile Mahkemesine ait olduğu ğerekçesiyle anne ... hakında tedbir talebi ile ilgili aile mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :5395 Sayılı Yasaya Göre Koruma Kararı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkeme kararının koruma altına alınan küçük ...'un anne ve babasına tebliğ edilerek onlar yönünden de temyiz süresi beklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 03.03.2014 (Pzt.)...
Ancak; 1- 01.01.1995 doğumlu olup, suç tarihinde 15 yaşını bitirmemiş olan suça sürüklenen çocuk hakkında, 5237 sayılı TCK’nın 31/2 ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 11. maddesi uyarınca, işlediği suçun hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabilme ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişip gelişmediği uzman doktor raporu ile saptanmadan, Çocuk Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20/4. maddesince aykırı olarak sosyal inceleme raporu ile yetinilmek suretiyle yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, 2- Kabule göre de; ceza sorumluluğu olup hakkında mahkumiyet kararı verilen suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 5. maddesinde öngörülen koruyucu ve destekleyici tedbirlere hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 08.10.2013 tarihinde...
(HGK'nun 16.01.2013 tarih, 2012/2-563 Esas, 2013/69 Karar sayılı ilamı) Yukarıda açıklandığı üzere. 5395 Sayılı Yasa'nın yürürlüğe girmesiyle, 2828 sayılı Kanun uyarınca korunmaya muhtaç çocuklar hakkında korunma kararı alma ve koşullarının varlığı halinde bu kararı kaldırma görevi Çocuk Mahkemelerinin görevi kapsamına alınmıştır. ..... ilinde Çocuk Mahkemesi bulunmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında, görevsizlik kararı verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. 2-Kabule göre de; koruma kararının kaldırılmasına yönelik istek koruma altında bulunan çocuğun hak ve menfaatleriyle ilgilidir. Bu sebeple davanın hakkında koruma kararı alınmış olan kişi küçük ise yasal temsilcisine, ergin ise koruma altına alınan kişiye yöneltilmesi gerekir. Bu husus nazara alınmadan eksik hasım ve eksik incelemeyle hüküm kurulması da doğru görülmemiştir....