sürüklenen çocukların suça konu araçtan 25 TL çaldığının anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuklar hakkında 5237 sayılı TCK'nın 145. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediği tartışılmadan yazılı şekilde karar verilmesi, 2-5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 11. maddesi ve Çocuk Koruma Kanunu'na Göre Verilen Koruyucu ve Destekleyici Tedbir Kararlarının Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 8. maddesi uyarınca, fiili işlediği sırada oniki yaşını bitirmiş onbeş yaşını doldurmamış bulunan çocuklar ile onbeş yaşını doldumuş ancak on sekiz yaşını doldurmamış sağır ve dilsizlerin işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamamaları veya davranışlarını yönlendirme yeteneklerinin yeterince gelişmemiş olması halinde mahkemece suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklarla korunma ihtiyacı olan çocuklar hakkında tedbir verilebileceği gözetilmeden ceza sorumluluğu olan ve hakkında mahkumiyet hükmü kurulan suça sürüklenen çocuk hakkında, 5395 sayılı Çocuk Korumu Kanunu'nun...
KÜÇÜK ÇOCUKLAR HAKKINDA TEDBİR KARARIYARGI YERİNİN BELİRLENMESİ5395 S. ÇOCUK KORUMA KANUNU [ Madde 1 ] 5395 S. ÇOCUK KORUMA KANUNU [ Madde 26 ] 5395 S. ÇOCUK KORUMA KANUNU [ Madde 3 ] 5395 S. ÇOCUK KORUMA KANUNU [ Madde 7 ] 5395 S. ÇOCUK KORUMA KANUNU [ Madde 11 ] 5395 S....
Aile Mahkemesi ise, 5395 Sayılı Çocuk Koruma Yasası gereğince, Aile Mahkemesinin görevli olmadığını belirterek, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosya kapsamından, Şanlıurfa 1.Çocuk Mahkemesinin 29.08.2008 Tarih,2008/39-39 esas ve karar sayılı ilamı ile 5395 sayılı yasanın 9. Maddesi ve 5.maddesinin 1.fıkrasının c bendi uyarınca , ...'in korunma ihtiyacı olan çocuk statüsünde olduğundan söz edilerek, acil koruma ve Bakım tedbiri uygulanmasına karar verildiği ve koruma kararının uzatılması istendiği anlaşılmaktadır. 2828 Sayılı Yasanın 22.maddesinde, "Korunmaya muhtaç çocukların reşit oluncaya kadar bu kanun hükümlerine göre kurumca kurulan sosyal hizmet kuruluşlarında bakılıp yetiştirilmeleri ve bir meslek sahibi edilmeleri hususundaki gerekli tedbir kararı yetkili ve görevli mahkemece alınır." denilmektedir....
Yine, görevli mahkeme yönünden 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 26 maddesinin 1, 2 ve 3. fıkrası ile bu kanunun uygulamasına ilişkin yönetmeliğin, usul ve esaslar hakkındaki 4. maddenin (I/e) fıkrası ile "mahkeme; çocuk mahkemeleri ile çocuk ağır ceza mahkemelerini, çocuk mahkemesi bulunmayan yerlerde aile yada asliye hukuk mahkemeleri ile ceza mahkemelerini" şeklinde görevli mahkemeler belirtilmiştir. Somut olayda hakkında tedbir talep edilen çocuğun 5395 Sayılı Yasa'nın 3. maddesinde tanımı yapılan korunma ihtiyacı olan çocuklardan olup, 5395 sayılı Yasa'nın amaç ve kapsamını düzenleyen 1 ve 2. maddeleri ile yukarıda görevli mahkeme yönünden yapılan açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde bu kanun kapsamında tedbir talepleri ile ilgili olarak Çocuk Mahkemeleri yetkili kılınmıştır. Bu durumda, koruma kararı verilmesine ilişkin davanın Çocuk Mahkemesinde görülmesi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : 2828 Sayılı Kanuna Göre Korunma Kararı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dava, 2828 sayılı Kanuna göre verilmiş bulunan korunma kararının kaldırılması talebine ilişkindir. Sözü edilen Kanun, korunmaya muhtaç çocukların, ergin oluncaya kadar, bu kanun hükümlerine göre kurulan sosyal hizmet kuruluşlarında bakılıp gözetilmeleri hususundaki tedbirin 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’na göre görevli ve yetkili mahkemece alınacağını hükme bağlamıştır (2828 S.K. m. 22/1)....
Aile ve Çocuk mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R – Dava, cinsel taciz suçunun mağduru olan çocuk hakkında, daha önce Kayseri Çocuk Mahkemesinin 2012/53 sayılı kararı hakkında acil koruma kararı verilen küçük için 5395 sayılı ÇKK'nın 5. maddesinin c ve b bentleri gereğince bakım ve sağlık tedbiri talebine ilişkindir. 3. Aile Mahkemesince, 5395 Sayılı Yasa kapsamında tedbir kararı uygulama görev ve yetkisinin Çocuk Mahkemesinde olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir....
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü; -K A R A R – Dava, 15.07.2005 günü yayınlanıp yürürlüğe giren 5395 Sayılı Çocuk Koruma Yasasının 5/1-a maddesi gereğince onüç yaşındaki çocuk hakkında danışmanlık tedbiri kararı verilmesi istemine ilişkindir. İzmir 2. Çocuk Mahkemesince adı geçen çocuğun suça sürüklenen çocuk değil korunmaya muhtaç çocuk kapsamında bulunduğu, 5395 sayılı yasanın 26. maddesi gereğince çocuk mahkemelerinin suça sürüklenen çocuklarla ilgili koruyucu ve destekleyici tedbir kararı almakla görevli olduğu dolayısıyla bir suça karışmayıp sadece bedensel zihinsel ahlaki sosyal ve duygusal gelişimi ve kişisel güvenliği tehlikede olan korunmaya muhtaç çocuklar hakkında koruma tedbiri alma görevinin Aile Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Ancak; 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunun 11.maddesi gereğince aynı kanunun 5.maddesinde öngörülen koruyucu ve destekleyici tedbirlerin suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından uygulanacağı gözetilmeden sanık hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunun 5/1-b maddesindeki tedbirlere hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMUK'nun 321.maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanunun 322.maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan; hüküm fıkrasından "suça sürüklenen çocuk hakkında sosyal çalışmacı Bülent Dağ'ın düzenlemiş olduğu sosyal inceleme raporuna göre 5395 sayılı çocuk koruma yasasıın 5/1-d bendi gereğince sağlık tedbiri, meslek edinmesi ve düzenli olarak çalışması amacıyla Çıraklık eğitim merkezi kaydı olan bir iş dalında meslek sahibi bir ustanın yanına veyahut kamuya yada özel sektöre ait işyerlerinden birine yerleştirilmesi...
Yine, görevli mahkeme yönünden 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 26 maddesinin 1, 2 ve 3. fıkrası ile bu kanunun uygulamasına ilişkin yönetmeliğin, usul ve esaslar hakkındaki 4. maddenin (I/e) fıkrası ile “mahkeme; çocuk mahkemeleri ile çocuk ağır ceza mahkemelerini, çocuk mahkemesi bulunmayan yerlerde aile yada asliye hukuk mahkemeleri ile ceza mahkemelerini” şeklinde görevli mahkemeler belirtilmiştir. Somut olayda hakkında tedbir talep edilen çocuğun 5395 Sayılı Yasa'nın 3. maddesinde tanımı yapılan korunma ihtiyacı olan çocuklardan olup, 5395 sayılı Yasa'nın amaç ve kapsamını düzenleyen 1 ve 2. maddeleri ile yukarıda görevli mahkeme yönünden yapılan açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde bu kanun kapsamında tedbir talepleri ile ilgili olarak Çocuk Mahkemeleri yetkili kılınmıştır. Bu durumda, koruma kararı verilmesine ilişkin davanın Çocuk Mahkemesinde görülmesi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ...'...
Yine, görevli mahkeme yönünden 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 26 maddesinin 1, 2 ve 3. fıkrası ile bu kanunun uygulamasına ilişkin yönetmeliğin, usul ve esaslar hakkındaki 4. maddenin (I/e) fıkrası ile "mahkeme; çocuk mahkemeleri ile çocuk ağır ceza mahkemelerini, çocuk mahkemesi bulunmayan yerlerde aile yada asliye hukuk mahkemeleri ile ceza mahkemelerini" şeklinde görevli mahkemeler belirtilmiştir. Somut olayda hakkında tedbir talep edilen çocuğun 5395 Sayılı Yasa'nın 3. maddesinde tanımı yapılan korunma ihtiyacı olan çocuklardan olup, 5395 sayılı Yasa'nın amaç ve kapsamını düzenleyen 1 ve 2. maddeleri ile yukarıda görevli mahkeme yönünden yapılan açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde bu kanun kapsamında tedbir talepleri ile ilgili olarak Çocuk Mahkemeleri yetkili kılınmıştır. Bu durumda, koruma kararı verilmesine ilişkin davanın Çocuk Mahkemesinde görülmesi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nun 21 ve 22. maddeleri gereğince .......