Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; açılan davanın dava dışı Rekabet Kurumu'nun davalı şirket hakkında dava dışı başkaca bankalarla beraber mevduat, kredi, kredi kartı, faiz oranları ve komisyonlarının beraberce belirlenmesi ile rekabete aykırı iş ve işlemler dolayısıyla 4054 sayılı Rekabetin Korunması hakkında kanunun 4....
'nin 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 4. maddesini ihlal ettiklerine OYBİRLİĞİ ile, b) Denizbank A.Ş., Finans Bank A.Ş., HSBC Bank A.Ş., ING Bank A.Ş., Türk Ekonomi Bankası A.Ş., Türkiye iş Bankası AŞ/nin 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 4. maddesini ihlal ettiklerine OYÇOKLUĞU ile," ifadeleri bulunduğu görülmektedir....
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Sosyal Güvenlik Kurumunun kamu kurumu iskontolarını artırması sonrasında … Derneği, … Sendikası ve … Derneği arasında imzalanan ve ticari indirimlerin kaldırılarak bunların kamuya aktarılması yönündeki protokolün 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’a aykırı olduğu ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun teşebbüs olmadığı, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun kapsamında değerlendirilemeyeceği, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir....
Dava, 4054 sayılı kanundan kaynaklı tazminat ve kullanılan krediler sebebiyle kesilen komisyon masrafının iadesi talepli davadır. 4054 sayılı Kanundan kaynaklı tazminat yönünden; Davalının sorumluluğuna gidebilmesi için Rekabet kurulu tarafından verilen kararın kesinleşmiş olması gerekmekte olup, dava tarihinde kesinleşmiş ve geçerli bir Rekabet Kurulu kararı söz konusu olmadığından dava tarihinde davanın haklı nedene dayandığından söz edilemez. Bu durumda; bu talep yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, davacı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; davacının tüketici kredileri sebebiyle kendisinden alınan komisyon masrafları yönünden mahkemece ilk hükümde 100,00 TL masrafın 04.11.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş olup, verilen bu hüküm taraflarca istinaf edilmediğinden kesinleşmiştir....
Eldeki davada, kartel faizi uygulandığı iddiasıyla 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanun 57 ve 58 maddeleri gereğince zararının üç katı tutarında tazminat talebi yanında, ayrıca bir kısım kredilerden alınan masraf ve komisyonların da iadesi talep edilmiş, mahkemece sadece Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanun uyarınca gerekçe yazılarak dava reddedilmiş, masraf ve komisyon iadesi talebi yönünden ayrı bir hüküm oluşturmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacının masraf ve komisyon iadesi talebi yönünden de olumlu veya olumsuz bir karar verilerek, karar gerekçesinde bu durumu tartışması gerekirken, yasanın emredici hükmüne aykırı olarak bu konuda karar verilmemiş ve karar gerekçesinde bu durumu tartışmamış olması yerinde görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunu bu nedenle kabulü ile hükmün bu sebeple kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2019/218 KARAR NO : 2023/37 DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 17/11/2017 KARAR TARİHİ : 27/01/2023 KARARIN YAZIM TARİHİ : 27/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde; rekabet kurulunun 14-21/410-178 sayılı ve 12.06.2014 tarihli kararı ile davalı ... - İçki San ve Tic. A.Ş.'nin rakiplerinin pazardaki faaliyetlerini zorlaştırma amacı ve etkisi taşıyan uygulamalar ile hakim durumunu kötüye kullanmak sureti ile 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanununun 6....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - 1)Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2)Taraflar arasında yapılan tek satıcılık sözleşmesi özelliği taşıyan bayilik sözleşmesi 4054 sayılı Rekabetin Koruması Hakkındaki Kanun kapsamında dikey sözleşme niteliği taşımaktadır.Bu sözleşmenin 8.1.ve 8.2 maddelerinde öngörülen rekabet yasağı hem Rekabetin Korunması...
Karar sayılı dava dosyası, bilirkişi raporu. GEREKÇE ; Dava; 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 57 ve 58. maddeleri uyarınca uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davacı vekili cevaba cevap dilekçesi ile; dava konusu sözleşmenin davalı bankanın ......
veren kuruluşa karşı açmış olduğu yüksek faiz sebebiyle dava tarihine kadar yapılan fazla faiz ödemesinin hesaplanarak iadesi ve çekilen sıkıntılar sebebiyle 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanundan kaynaklanan tazminat istemidir....
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı tarafın fesih beyanında 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanununun 4. maddesine dayandığı, taraflar arasındaki sözleşmenin, 4054 sayılı Yasanın 4. maddesinde sayılan hallerin kapsamına girmediği gibi genel olarakta maddede yasaklanan antlaşma niteliğinde olmadığı, münhasıran davalının ihtiyaçları için yapılan bir mal alım sözleşmesi niteliğinde olduğu dolayısıyla davalının sözleşmeyi feshederken dayandığı sebebin haklı bir sebep olmadığı, bu nedenlerle davacının sözleşmede kararlaştırılan cezai şart talep etme hakkına sahip olduğu, davacının dava tarihinden önce temerrüt ihtarı bulunmadığından temerrüdün dava tarihi ile başlayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne, 7.259.06 TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....