Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı idare ile Kayyım vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - HGK'nun 08.06.2011 tarih ve 2011/3-243 esas 392 sayılı kararında belirtildiği üzere mahkeme kararı ile kayyım olarak atanan ve bu kişiler adına yaptığı iş ve işlemler nedeniyle 3561 sayılı Kanun kapsamında yönetim kayyımı olan defterdar burada Hazineyi temsil etmemekte aksine kayyımlık görevi gereği açık kimliği ve adresi tespit edilemeyen kişilerin hak ve...

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri yönünden verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – 1- Davalıya kayyım tayinine ilişkin Şarkışla Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/92 Esas sayılı karar örneğinin ilgili mahkemesinden istenilerek, 2- HGK'nun 08.06.2011 tarih ve 2011/3-243 esas 392 sayılı kararında belirtildiği üzere; mahkeme kararı ile kayyım olarak atanan ve bu kişiler adına yaptığı iş ve işlemler nedeniyle 3561 sayılı Kanun kapsamında yönetim kayyımı olan Defterdar, burada Hazineyi temsil etmemekte, aksine kayyımlık görevi gereği açık kimliği ve adresi tespit edilemeyen kişilerin hak ve menfaatlerini korumaktadır...

      D)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 3561 Sayılı Yasaya göre kayyım atanması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş, karar davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmiştir. Her ne kadar davacı vekili Hazine'nin harçtan muaf olduğunu beyanla yatırılan başvurma harcı ve peşin harcın iadesine karar verilmesini talep etmiş ise de, 3561 Sayılı Kanunun 24/07/2008 tarih ve 5793 Sayılı Kanunla değişiklikten önce " kayyım tayin edilen mal memurunun 492 Sayılı Harçlar Kanunun 1 ve 3 sayılı tarifelerine göre bütün işlemleri hakkında aynı Kanunun 13. maddesinin (j) bendi hükmü uygulanır. " düzenlemesi gereğince Hazine tarafından açılan davalarda dava harcı(yargı harcı) alınmıyordu....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu 460 ada 5 parsel sayılı taşınmazın tamamının İsmail adına kayıtlı olup, malikin sağ veya ölü olduğunu gösterir bir belge elde edilemediği gibi adı geçeni tanıyan ve bilen olmadığı, ölü veya sağ olduğu bilinmeyen İsmail'in haklarının korunması, mallarının kayyım (yönetim kayyımı) tarafından idare edilmesi ve ...nin haklarının korunması için ...nın kayyım olarak tayin edilmesini talep etmiştir. Mahkemece, kayyım tayini şartları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava, 3561 sayılı Kanuna dayalı olarak açılan kayyım atanması istemine ilişkindir....

        Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler esas alındığında; Nevşehir ili, Merkez ilçesi, Sümer Mahallesi (Eski Bekdik Mahallesi 2.Mıntıka), 1000 ada, 20 parsel sayılı taşınmazın tapuda kayıtlı maliki T3 sağ olup olmadığı, mirasçılarının olup olmadığı tespit edilemediğinden, 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanun 2/1 maddesi ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 427. maddesi uyarınca, T1 Orhan TAŞ’ın kayyım tayin edilmesi için Nevşehir Sulh Hukuk Mahkemesine eldeki davanın açılmış olduğu, ilk derece mahkemesince, 2019/1742 Esas 2020/695 Karar sayılı kararıyla tapu kayıtlarından kendisine kayyım tayin edilmesi istenilen Ali’nin babasının adının Ali Osman, Ali’nin ayrıca İsmail adında kardeşinin olduğu, tapu maliki Ali T3 TC.Kimlik numaralı Ali SERTELEN olduğu, 3561 sayılı kanunda aranan şartların oluşmadığı gerekçesiyle açılan davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı vekili tarafından istinafı üzerine, dairemizin 2020/998 Esas 2020/604 Karar sayılı ilamı ile, ilk...

        Bu nedenle, kayyım, açılan bu davada, 492 sayılı Harçlar Kanununa göre harçtan muaf değildir. 3561 sayılı Kanunun 2/son maddesinde "kayyımlıkla ilgili işlemler her türlü vergi, resim, harç ve katkı payı gibi mali yükümlülüklerden müstesnadır." hükmüne yer verilmişse de burada yargı harçlarından bağışıklığına ilişkin özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; mahkeme hükmü davalı kayyım tarafından süresinde verilen dilekçe ile temyiz edilmişse de, peşin yatırılması gereken 1/4 nisbi harç ve başvuru harcı ödenmemiştir. HUMK'nun 434/son maddesi uygulanmak suretiyle bu eksiklik giderildikten sonra, Birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 25.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare ile davalı ... vd. ile kayyım vekillerince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – HGK'nun 08.06.2011 tarih ve 2011/3-243 esas 392 sayılı kararında belirtildiği üzere; mahkeme kararı ile kayyım olarak atanan ve bu kişiler adına yaptığı iş ve işlemler nedeniyle 3561 sayılı Kanun kapsamında yönetim kayyımı olan mal müdürü burada Hazineyi temsil etmemekte, aksine kayyımlık görevi gereği açık kimliği ve adresi tespit edilemeyen kişilerin hak ve menfaatlerini korumaktadır....

            Bu nedenle, kayyım, açılan bu davada, 492 sayılı Harçlar Kanununa göre harçtan muaf değildir. 3561 sayılı Kanunun 2/son maddesinde "kayyımlıkla ilgili işlemler her türlü vergi, resim, harç ve katkı payı gibi mali yükümlülüklerden müstesnadır." hükmüne yer verilmişse de burada yargı harçlarından bağışıklığına ilişkin özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; mahkeme hükmü davalılar kayyımı vekili tarafından süresinde verilen dilekçe ile temyiz edilmişse de, peşin yatırılması gereken harç ödenmemiştir. HUMK'nun 434/son maddesi uygulanmak suretiyle bu eksiklik giderildikten, Sonra, birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 11.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Bu nedenle, kayyım, açılan bu davada, 492 sayılı Harçlar Kanununa göre harçtan muaf değildir. 3561 sayılı Kanunun 2/son maddesinde "kayyımlıkla ilgili işlemler her türlü vergi, resim, harç ve katkı payı gibi mali yükümlülüklerden müstesnadır." hükmüne yer verilmişse de burada yargı harçlarından bağışıklığına ilişkin özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; mahkeme hükmü davalılar kayyımı tarafından süresinde verilen dilekçe ile temyiz edilmişse de, peşin yatırılması gereken temyiz harcı ve temyiz yoluna başvurma harçları ödenmemiştir. HUMK'nun 434/son maddesi uygulanmak suretiyle bu eksiklik giderildikten sonra birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 14/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Maddesinde ise, kayyımlıkla ilgili işlemlerin her türlü vergi, resim, harç, katkı payı gibi mali yükümlülüklerden müstesna olduğu hükme bağlanmıştır. 3561 Sayılı Kanunun 24/07/2008 tarih ve 5793 Sayılı Kanunla değişiklikten önce bu hüküm " kayyım tayin edilen mal memurunun 492 Sayılı Harçlar Kanunun 1 ve 3 sayılı tarifelerine göre bütün işlemleri hakkında aynı Kanunun 13. maddesinin (j) bendi hükmü uygulanır. " hüküm düzenlenmiştir. Bu itibarla 5793 Sayılı Kanunla gerçekleşen 24/07/2008 tarihli değişikliğe kadar buradaki açık Kanun hükmü gereğince 3561 sayılı Kanun gereğince, kayyım ataması için Hazine tarafından açılan davalarda dava harcı (yargı harcı) alınmıyordu. Oysa, 5793 Sayılı Kanunla değişik 3561 Sayılı Kanunun 2. maddesinde yargı harcından muafiyetle ilgili hükme yer verilmemiştir....

                UYAP Entegrasyonu