Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dolayısıyla 3561 sayılı Yasanın uygulanmasını gerektiren şartlar oluşmamıştır. Diğer taraftan dosya kapsamından ve ihbarda bulunanın beyanından ...'nın vesayet altında olduğu, kendisine ...'ın vasi olarak atandığı ve söz konusu davada vasi ile kısıtlı arasında menfaat çatışması bulunduğu iddia edilmektedir. Bu iddia karşısında mahkemece ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi' nin 2012/841 Esas, 2012/1256 Karar sayılı dosyası getirtilip kısıtlı ile vasi arasında anılan dava konusunda menfaat çatışmasının olup olmadığı araştırılarak,menfaat çatışmasının tespit edilmesi halinde kısıtlıya Türk Medeni Kanununun 426. maddesi uyarınca temsil kayyımı atanması gerekirken 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanuna göre kayyım tayin edilmesi doğru görülmemiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, 3561 sayılı Kanuna dayalı olarak açılan kayyım atanması istemine ilişkin olup Kanunun amacı 1. maddesinde, bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi nedeniyle malvarlıkları üzerinde Hazine menfaatinin korunmasını sağlamak üzere mahallin en büyük mal memurunun kayyım olarak atanması, yetkileri, yetki devri, kayyımlık mallarının yönetimi ve giderleri, kayyım ve görevli personele ödenecek ücretler ile diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiş; 2. maddesinde ise 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 427. maddesine göre, bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi veya ortada bulunmayan ve miras açıldığında sağ olup olmadığı ispatlanamayan mirasçının payının resmen yönetilmesi amacıyla kayyım atanmasının gerektiği hallerde, vesayet makamının bu kimselerin malları üzerinde Hazinenin hak ve menfaati bulunup bulunmadığını, mahallin en büyük mal memurluğundan araştıracağı...

    Dava, 3561 sayılı Kanuna dayalı olarak açılan kayyım atanması istemine ilişkin olup 1. maddesinde Kanunun amacının, bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi nedeniyle malvarlıkları üzerinde Hazine menfaatinin korunmasını sağlamak üzere mahallin en büyük mal memurunun kayyım olarak atanması, yetkileri, yetki devri, kayyımlık mallarının yönetimi ve giderleri, kayyım ve görevli personele ödenecek ücretler ile diğer hususlara ilişkin usul ve esasları düzenlemek; 2. maddesinde ise 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 427 nci maddesine göre, bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi veya ortada bulunmayan ve miras açıldığında sağ olup olmadığı ispatlanamayan mirasçının payının resmen yönetilmesi amacıyla kayyım atanmasının gerektiği hallerde, vesayet makamının bu kimselerin malları üzerinde Hazinenin hak ve menfaatlerinin bulunup bulunmadığını mahallin en büyük mal memurluğundan araştıracağı, Hazinenin hak...

      Dava, 3561 sayılı Kanuna dayalı olarak açılan kayyım atanması istemine ilişkin olup 1. maddesinde Kanunun amacının, bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi nedeniyle malvarlıkları üzerinde Hazine menfaatinin korunmasını sağlamak üzere mahallin en büyük mal memurunun kayyım olarak atanması, yetkileri, yetki devri, kayyımlık mallarının yönetimi ve giderleri, kayyım ve görevli personele ödenecek ücretler ile diğer hususlara ilişkin usul ve esasları düzenlemek; 2. maddesinde ise 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 427 nci maddesine göre, bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi veya ortada bulunmayan ve miras açıldığında sağ olup olmadığı ispatlanamayan mirasçının payının resmen yönetilmesi amacıyla kayyım atanmasının gerektiği hallerde, vesayet makamının bu kimselerin malları üzerinde Hazinenin hak ve menfaatlerinin bulunup bulunmadığını mahallin en büyük mal memurluğundan araştıracağı, Hazinenin hak...

        Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde davacı Medeni Kanunun 426. maddesi gereğince küçüğe temsilen kayyım atanmasını istediğine göre deliller bu çerçevede değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, olayımızda uygulanma olanağı bulunmayan 3561 sayılı Yasaya göre İzmir Defterdarı'nın kayyım olarak atanmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda gösterilen nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/407 esas sayılı dosyasında hissedar Murtaza oğlu Adil adına temsil etmek üzere T1 3561 Sayılı Kanunun 1 ve 2.maddeleri uyarınca yönetim kayyımı olarak atanmasına" karar verilmiştir....

          Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/83 esas sayılı dosyasında hissedar Hamza karısı Ayşe adına temsil etmek üzere T5 3561 Sayılı Kanunun 1 ve 2.maddeleri uyarınca yönetim kayyımı olarak atanmasına" karar verilmiştir....

          Maddesinde ise, kayyımlıkla ilgili işlemlerin her türlü vergi, resim, harç, katkı payı gibi mali yükümlülüklerden müstesna olduğu hükme bağlanmıştır. 3561 Sayılı Kanunun 24/07/2008 tarih ve 5793 Sayılı Kanunla değişiklikten önce bu hüküm " kayyım tayin edilen mal memurunun 492 Sayılı Harçlar Kanunun 1 ve 3 sayılı tarifelerine göre bütün işlemleri hakkında aynı Kanunun 13. maddesinin (j) bendi hükmü uygulanır. " hüküm düzenlenmiştir. Bu itibarla 5793 Sayılı Kanunla gerçekleşen 24/07/2008 tarihli değişikliğe kadar buradaki açık Kanun hükmü gereğince 3561 sayılı Kanun gereğince, kayyım ataması için Hazine tarafından açılan davalarda dava harcı (yargı harcı) alınmıyordu. Oysa, 5793 Sayılı Kanunla değişik 3561 Sayılı Kanunun 2. maddesinde yargı harcından muafiyetle ilgili hükme yer verilmemiştir....

          Hukuk Hakimliğinin 1954/725 Esas, 1954/959 Karar sayılı dosyasının davacısının ..., davalıların ... ve ..., davanın ketmi verese hukuksal nedenine dayalı açılan tapu iptal ve tescil davası olduğu, dava konusu 1069 ada 17 parsel sayılı taşınmazın 750/14400 payının taraflar adına tesciline karar verildiği ve anılan kararın temyiz edilmeksizin 25.11.1954 tarihinde kesinleştiği, ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1987/525 Esas, 1989/750 Karar sayılı dosyasında dava konusu taşınmaz ile dava dışı 1074 ada 24 parsel yönünden ... tebalı olan paydaşlar için ...Defterdarının kayyım olarak tayin edilmesine karar verildiği, ... 3....

            Mahkeme kararıyla kayyım olarak atanan ve gaip kişi adına yaptığı bu iş ve işlemler nedeniyle, 3561 Sayılı Kanun kapsamında bir yönetim kayyımı olan Defterdar; burada hazineyi temsilen hareket etmemekte; aksine kayyımlık görevi gereği gaip kişinin anılan taşınmazdaki hak ve menfaatlerini korumak için işlem yapmaktadır. Öte yandan, Defterdarın taşıdığı kayyımlık sıfatı ile açtığı veya aleyhine açılan davalar yönünden 492 sayılı Harçlar Kanunu kapsamında harçtan muafiyeti olmadığı gibi, işlemi de harçtan müstesna kılınmamıştır.Diğer taraftan, ......

              UYAP Entegrasyonu