Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi gereğince dava konusu taşınmazın sınırları ve yüçölçümü konusunda düzeltme yapılması talebinin reddi nedeniyle açılmasına rağmen, dava dilekçesi ve dosya kapsamına göre, davacı tarafın talebinin, dava konusu taşınmazda yapılan uygulaması kadastrosuna itiraz davası mı, yoksa kadastro öncesi mülkiyet iddiasına dayalı tapu iptali tescil talebi mi veya Kadastro Kanununun 41. Maddesi gereğince düzeltme yapılması talebi mi olduğu anlaşılamamaktadır....

Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, davacıya ait 3 parsel ve davalılara ait 5 parsel sayılı taşınmazlar hakkında 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptaline, taşınmazların yüzölçümlerinin kadastro sırasında kesinleşen eski hallerine iadesine karar verilmiş; hüküm, bir kısım davalılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkin olup, karar tarihinden sonra dava konusu taşınmazların bulunduğu çalışma alanında Kadastro Kanunu'nun 22-A maddesi uygulaması yapılmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : 3402 SY'NIN 41.MD.Sİ UYARINCA YAPILAN DÜZELTME İŞLEMİNİN İPTALİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro Müdürlüğünce 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca davalı Köy Tüzel Kişiliği temsilcisi’nin talebi üzerine yapılan düzeltme işlemi sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan ve tapuda davacı ... adına kayıtlı olan 240 parsel sayılı 583.00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 414.63 metrekare yüzölçümlü olarak belirlenerek tapu kaydında düzeltme yapılmasına karar verilmiştir. Davacı ..., düzeltme işlemi sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği ve sınırının yanlış belirlendiği, bu hataların taşınmazına komşu yoldan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır....

      Dava, 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi çerçevesinde T3nce yapılan düzeltme işleminin iptali istemine ilişkindir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi gereğince kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, tersimat ve hesaplamalardan doğan fenni hatalar ile bundan kaynaklanan yüzölçümü hatası düzeltilebilir. Bu tür davalarda Mahkemece yapılacak iş İdarenin düzeltme kabul ya da reddi kararının usul ve yasaya uygunluğu ile uygulanma kabiliyeti bulunup bulunmadığını denetlemekten ibarettir....

      Somut olayda, yörede 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek - 4. madde uyarınca yapılan kulanım kadastrosu sırasında davacının dava ettiği taşınmaz hakkında kullanım kadastrosu tutanağı düzenlenmediği, dava dilekçesindeki açıklamalardan ve dosya arasında bulunan paftadan anlaşılmaktadır....

        Somut olayda; yörede 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek - 4. madde uyarınca yapılan kulanım kadastrosu sırasında davacının dava ettiği taşınmaz hakkında kullanım kadastrosu tutanağı düzenlenmediği dava dilekçesindeki açıklamalardan ve dosya arasında bulunan paftadan anlaşılmaktadır....

          Somut olayda, yörede 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek - 4. madde uyarınca yapılan kulanım kadastrosu sırasında davacının dava ettiği taşınmaz hakkında kullanım kadastrosu tutanağı düzenlenmediği, dava dilekçesindeki açıklamalardan ve dosya arasında bulunan paftadan anlaşılmaktadır....

            Somut olayda, yörede 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek - 4. madde uyarınca yapılan kulanım kadastrosu sırasında davacının dava ettiği taşınmaz hakkında kullanım kadastrosu tutanağı düzenlenmediği, dava dilekçesindeki açıklamalardan ve dosya arasında bulunan paftadan anlaşılmaktadır....

              Eldeki davada da davacının dava dilekçesinde dayandığı vakıalara göre davanın tapu iptali ve tescil olarak nitelendirmesinde de bir usulsüzlük yoktur. Davacının isteminin 3402 sayılı Yasanın 41. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği yönündeki iddiasına gelince; 3402 sayılı Yasanın 41. maddesi “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir…” şeklindedir. Görülüyor ki, taşınmazda tersimat hatasının bulunması halinde bunun düzeltilmesi 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesine göre ilgilinin müracaatı veya Kadastro Müdürlüğünce resen yapılır....

                Bu halde mahkemece davacıdan açıklama istenilmeksizin ve böylelikle davanın niteliği kesin olarak saptanmaksızın karar verilmesi yerinde olmamıştır. O halde, doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle davacıdan davasının 3402 sayılı Kanun'un 22/2- a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sonucu tesis edilen yeni paftaların kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılmadığı, bir başka deyişle isteminin 22/2- a maddesi gereği uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde mi olduğu, yoksa isteminin 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi çerçevesinde düzeltme mi, bir başka deyişle davasının Kadastro Müdürlüğüne düzeltme istemiyle yaptıkları başvurunun reddi üzerine açtıkları ve 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi çerçevesinde değerlendirilmesine mi ilişkin olduğu açıklattırılmalıdır....

                UYAP Entegrasyonu