İşte davacı Hazine kadastro tespiti ile belediye adına tarla niteliğiyle tescil edilen 295 ada 113 sayılı parselde imar uygulaması ile oluşan 3446 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13 ve 14 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına tescili gerektiğinden bahisle dava açmıştır. Görülüyor ki, açılan davada kadastrodan önceki bir sebebe dayanılmamış, imar uygulaması sonucu belediye adına tescil edilen taşınmazın tescilinin yolsuz olduğu ileri sürülerek bu dava açılmıştır. Öyleyse, açılan davada 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12.maddesinin 3.fıkrasının uygulama yeri yoktur....
İşte davacı Hazine kadastro tespiti ile belediye adına tarla niteliğiyle tescil edilen 295 ada 113 sayılı parselde imar uygulaması ile oluşan 3445 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11 ve 12 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına tescili gerektiğinden bahisle dava açmıştır. Görülüyor ki, açılan davada kadastrodan önceki bir sebebe dayanılmamış, imar uygulaması sonucu belediye adına tescil edilen taşınmazın tescilinin yolsuz olduğu ileri sürülerek bu dava açılmıştır. Öyleyse, açılan davada 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12.maddesinin 3.fıkrasının uygulama yeri yoktur....
İşte davacı Hazine kadastro tespiti ile belediye adına tarla niteliğiyle tescil edilen 295 ada 113 sayılı parselde imar uygulaması ile oluşan 3473 ada 7, 3474 ada 6, 3480 ada 14, 3485 ada 1, 3486 ada 1 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına tescili gerektiğinden bahisle dava açmıştır. Görülüyor ki, açılan davada kadastrodan önceki bir sebebe dayanılmamış, imar uygulaması sonucu belediye adına tescil edilen taşınmazın tescilinin yolsuz olduğu ileri sürülerek bu dava açılmıştır. Öyleyse, açılan davada 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12.maddesinin 3.fıkrasının uygulama yeri yoktur....
İşte davacı Hazine kadastro tespiti ile belediye adına tarla niteliğiyle tescil edilen 295 ada 197 ve 198 sayılı parselde imar uygulaması ile oluşan 2341 ada 1,2,3,4,5,6,7 ve 2342 da 3,4,5 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına tescili gerektiğinden bahisle dava açmıştır. Görülüyor ki, açılan davada kadastrodan önceki bir sebebe dayanılmamış, imar uygulaması sonucu belediye adına tescil edilen taşınmazın tescilinin yolsuz olduğu ileri sürülerek bu dava açılmıştır. Öyleyse, açılan davada 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12.maddesinin 3.fıkrasının uygulama yeri yoktur....
İşte davacı Hazine kadastro tespiti ile belediye adına tarla niteliğiyle tescil edilen 295 ada 113 sayılı parselde imar uygulaması ile oluşan 2499 ada 13 , 3404 ada 1 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına tescili gerektiğinden bahisle dava açmıştır. Görülüyor ki, açılan davada kadastrodan önceki bir sebebe dayanılmamış, imar uygulaması sonucu belediye adına tescil edilen taşınmazın tescilinin yolsuz olduğu ileri sürülerek bu dava açılmıştır. Öyleyse, açılan davada 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12.maddesinin 3.fıkrasını uygulama yeri yoktur....
İşte davacı Hazine kadastro tespiti ile belediye adına tarla niteliğiyle tescil edilen 295 ada 113 sayılı parselde imar uygulaması ile oluşan 2099 ada 3, 2104 ada 1, 2108 ada 2, 2109 ada 1 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına tescili gerektiğinden bahisle dava açmıştır. Görülüyor ki, açılan davada kadastrodan önceki bir sebebe dayanılmamış, imar uygulaması sonucu belediye adına tescil edilen taşınmazın tescilinin yolsuz olduğu ileri sürülerek bu dava açılmıştır. Öyleyse, açılan davada 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12.maddesinin 3.fıkrasının uygulama yeri yoktur....
İşte davacı Hazine kadastro tespiti ile belediye adına tarla niteliğiyle tescil edilen 295 ada 113 sayılı parselde imar uygulaması ile oluşan 3447 ada 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına tescili gerektiğinden bahisle dava açmıştır. Görülüyor ki, açılan davada kadastrodan önceki bir sebebe dayanılmamış, imar uygulaması sonucu belediye adına tescil edilen taşınmazın tescilinin yolsuz olduğu ileri sürülerek bu dava açılmıştır. Öyleyse, açılan davada 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12.maddesinin 3.fıkrasını uygulama yeri yoktur....
İşte davacı Hazine kadastro tespiti ile belediye adına tarla niteliğiyle tescil edilen 295 ada 110sayılı parselde imar uygulaması ile oluşan 2097 ada 1, 2131ada 3, 2134 ada 1, 2, 3,4, 5, 6, 7, 8, 9, 13,14,15 ve 16 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına tescili gerektiğinden bahisle dava açmıştır. Görülüyor ki, açılan davada kadastrodan önceki bir sebebe dayanılmamış, imar uygulaması sonucu belediye adına tescil edilen taşınmazın tescilinin yolsuz olduğu ileri sürülerek bu dava açılmıştır. Öyleyse, açılan davada 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12.maddesinin 3.fıkrasının uygulama yeri yoktur....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi gereğince yapılan güncelleme çalışmalarına itiraz niteliğindedir. ...köyünde 3116 sayılı Kanun hükümleri uyarınca ilk kez 1938 yılında yapılarak 1939 yılında kesinleşen ... kadastrosu ile 1744 sayılı Kanun döneminde yapılan ve 10.05.1977 tarihinde ilân edilerek kesinleşen ... kadastrosu, aplikasyon ve aynı Kanunun 2. madde uygulaması ve 07.08.1985 tarihinde ilân edilen 2896 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması ve yine 1988 yılında 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması vardır. 1997 yılında 2924 sayılı Kanun uyarınca kullanım kadastrosu yapılmış ve kesinleşmiş, 2010 yılında ise 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi uyarınca güncelleme çalışmaları yapılmıştır. Bu köyde arazi kadastrosu 1969 yılında kesinleşmiştir....
Köyü eski 26 sayılı parsel, 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22. madde 2. fıkra (a) bendi hükmüne göre yapılan kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması sırasında, 271 ada 5 parsel sayılı 6.209,25 m2 yüzölçümü ve yeni haritası ile malik hanesi “tapu kütüğünde olduğu gibi” şeklinde tesbit edilmiş, 3402 sayılı Kanunun 11. maddesine göre 23.02.2011 ila 24.03.2011 tarihinde ilan edildiği tutanak arkasına yazılmıştır. Orman Yönetimi, açtığı davada, parselin kısmen yörede 6831 sayılı Kanuna göre orman kadastrosu ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması ve aplikasyon işlemleri sırasında orman kadastrosu sınırları içinde bırakıldığını belirterek, bu bölümün tespitinin iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescilini istemiştir. Mahkemece, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/ a maddesine yapılan itirazın reddi ile, ......