Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu geçici 8. maddesi uyarınca yapılan kadastro tespitine askı ilan süresi içinde açılan Kadastro Tespitine İtirazına ilişkindir. Çekişmeli 2412 ada 26 parsel sayılı taşınmaz yörede yapılan Geçici 8....

Çekişmeli taşınmazın bulunduğu ... beldesinde ilk tesis kadastrosu kısmen 766 sayılı Yasaya göre yapılarak 24.03.1988 tarihinde kesinleşmiş, aynı Yasa gereğince kadastro çalışmalarına devam olunarak, sonucu 29.08.1990 tarihinde kesinleşmiştir. Daha sonra, kalan yerlerde 3402 sayılı Yasa gereğince aynı zamanda orman kadastro sınırlaması sayılmak üzere arazi kadastro çalışmalarına devam edilerek sonucu, 27.06.1991 tarihinde kesinleşmiştir. 2004 yılında 766 sayılı Yasaya göre arazi kadastrosu çalışması yapılan alanda orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması, yine 3402 sayılı Yasaya göre arazi kadastrosu yapılan yerlerde bu çalışmada saptanan orman sınırlarının aplikasyonu ve 2/B madde uygulaması ve diğer tüm alanlarda da orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması yapılarak sonucu 29.06.2010 tarihinde ilan edilmiş, dava nedeniyle kesinleşmemiştir....

    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu ... beldesinde ilk tesis kadastrosu kısmen 766 sayılı Yasaya göre yapılarak 24.03.1988 tarihinde kesinleşmiş, aynı Yasa gereğince kadastro çalışmalarına devam olunarak sonucu 29.08.1990 tarihinde kesinleşmiştir. Daha sonra, kalan yerlerde 3402 sayılı Yasa gereğince aynı zamanda orman kadastro sınırlaması sayılmak üzere arazi kadastro çalışmalarına devam edilerek sonucu 27.06.1991 tarihinde kesinleşmiştir. 2004 yılında 766 sayılı Yasaya göre arazi kadastrosu çalışması yapılan alanda orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması, yine 3402 sayılı Yasaya göre arazi kadastrosu yapılan yerlerde bu çalışmada saptanan orman sınırlarının aplikasyonu ve 2/B madde uygulaması ve diğer tüm alanlarda da orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması yapılarak sonucu 29.06.2010 tarihinde ilan edilmiş, dava nedeniyle kesinleşmemiştir....

      Çekişmeli taşınmazın bulunduğu ... beldesinde ilk tesis kadasrosu kısmen 766 sayılı Yasaya göre yapılarak, 24.03.1988 tarihinde kesinleşmiş, aynı Yasa gereğince kadastro çalışmalarına devam olunarak, sonucu 29.08.1990 tarihinde kesinleşmiştir. Daha sonra kalan yerlerde 3402 sayılı Yasa gereğince aynı zamanda orman kadastro sınırlaması sayılmak üzere arazi kadastro çalışmalarına devam edilerek, sonucu 27.06.1991 tarihinde kesinleşmiştir. 2004 yılında 766 sayılı Yasaya göre arazi kadastrosu çalışması yapılan alanda orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması, yine 3402 sayılı Yasaya göre arazi kadastrosu yapılan yerlerde bu çalışmada saptanan orman sınırlarının aplikasyonu ve 2/B madde uygulaması ve diğer tüm alanlarda da orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması yapılarak sonucu 29.06.2010 tarihinde ilan edilmiş, dava nedeniyle kesinleşmemiştir....

        Daha sonra kalan yerlerde 3402 sayılı Yasa gereğince aynı zamanda orman kadastro sınırlaması sayılmak üzere arazi kadastro çalışmalarına devam edilerek, sonucu 27.06.1991 tarihinde kesinleşmiştir. 2004 yılında 766 sayılı Yasaya göre arazi kadastrosu çalışması yapılan alanda orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması, yine 3402 sayılı Yasaya göre arazi kadastrosu yapılan yerlerde bu çalışmada saptanan orman sınırlarının aplikasyonu ve 2/B madde uygulaması ve diğer tüm alanlarda da orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması yapılarak, sonucu 29.06.2010 tarihinde ilan edilmiş, dava nedeniyle kesinleşmemiştir İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının...

          Daha sonra kalan yerlerde 3402 sayılı Yasa gereğince aynı zamanda orman kadastro sınırlaması sayılmak üzere arazi kadastro çalışmalarına devam edilerek, sonucu, 27/06/1991 tarihinde kesinleşmiştir. 2004 yılında 766 sayılı Yasaya göre arazi kadastrosu çalışması yapılan alanda orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması, yine 3402 sayılı Yasaya göre arazi kadastrosu yapılan yerlerde bu çalışmada saptanan orman sınırlarının aplikasyonu ve 2/B madde uygulaması ve diğer tüm alanlarda da orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması yapılarak sonucu 29/06/2010 tarihinde ilan edilmiş, dava nedeniyle kesinleşmemiştir İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının...

            Çekişmeli taşınmazın bulunduğu Kuskan beldesinde ilk tesis kadastrosu kısmen 766 sayılı Yasaya göre yapılarak 24.03.1988 tarihinde kesinleşmiş, aynı Yasa gereğince kadastro çalışmalarına devam olunarak, sonucu 29.08.1990 tarihinde kesinleşmiştir. Daha sonra kalan yerlerde 3402 sayılı Yasa gereğince aynı zamanda orman kadastro sınırlaması sayılmak üzere arazi kadastro çalışmalarına devam edilerek, sonucu 27.06.1991 tarihinde kesinleşmiştir. 2004 yılında 766 sayılı Yasaya göre arazi kadastrosu çalışması yapılan alanda orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması, yine 3402 sayılı Yasaya göre arazi kadastrosu yapılan yerlerde bu çalışmada saptanan orman sınırlarının aplikasyonu ve 2/B madde uygulaması ve diğer tüm alanlarda da orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması yapılarak, sonucu 29.06.2010 tarihinde ilan edilmiş, dava nedeniyle kesinleşmemiştir....

              Çekişmeli taşınmazın bulunduğu Kuskan beldesinde ilk tesis kadastrosu kısmen 766 sayılı Yasaya göre yapılarak 24.03.1988 tarihinde kesinleşmiş, aynı yasa gereğince kadastro çalışmalarına devam olunarak sonucu 29.08.1990 tarihinde kesinleşmiştir. Daha sonra kalan yerlerde 3402 sayılı Yasa gereğince aynı zamanda orman kadastro sınırlaması sayılmak üzere arazi kadastro çalışmalarına devam edilerek sonucu 27.06.1991 tarihinde kesinleşmiştir. 2004 yılında 766 sayılı Yasaya göre arazi kadastrosu çalışması yapılan alanda orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması, yine 3402 sayılı Yasaya göre arazi kadastrosu yapılan yerlerde bu çalışmada saptanan orman sınırlarının aplikasyonu ve 2/B madde uygulaması ve diğer tüm alanlarda da orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması yapılarak, sonucu 29.06.2010 tarihinde ilan edilmiş, dava nedeniyle kesinleşmemiştir....

                Somut olayda davacılar, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi gereğince yapılan yenileme çalışmalarında kendilerine ait 1790 ve 1793 parsel sayılı taşınmazların yüzölçümlerinde azalma meydana geldiği iddiasıyla komşu parselde bulunan taşınmaz maliklerini ve Hazineyi davalı göstererek askı ilân süresi içinde kadastro mahkemesinde tesbite itiraz ve davalı gerçek kişilerin müdahalelerinin önlenmesine yönelik dava açmışlardır. Kadastro Mahkemesince 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi gereğince açılan davanın kabulüne, elatmanın önlenmesi istemi yönünden ise görevsizliğe karar verilmiştir. Her ne kadar Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi uyarınca yenileme çalışmaları yapılarak askı ilân süresi içinde eldeki dava açılmış ise de, davacıların mülkiyet hakkına yönelik olarak müdahalenin önlenmesi talebine ilişkin uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

                  Kadastro mahkemesinin genel olarak görevi; 3402 sayılı Kanunun 25. maddesinde, zaman bakımından görev ve yetkisi ise aynı Kanunun 27. maddesinde düzenlenmiştir. 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. madde hükmüne göre yapılan kadastro işlemine itiraz davasında kadastro mahkemesi görevli olup, davacıya ait taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu halde, 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesine göre bu yer için tutanak düzenlenmediği iddiasıyla açılan davada kadastro mahkemesinin görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, istek olmasa dahi re'sen gözönünde bulundurulması gerektiğinden, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek davanın reddine karar verilmiş olması yerinde olmadığından, hükmün bozulması gerekmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu