İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili, müvekkili şirket ve müvekkili şirketten önceki cirantalar ile davalı arasında hiçbir ticari ilişki bulunmadığını, tedbir talebinin reddi nedeniyle müvekkili şirketin telafisi güç ve imkansız zararlara uğrayacağını, talep ettikleri tedbir kararının mevcut durumda bir değişikliğe sebebiyet vermeyeceğini, hali hazırda çek iptali davasında tesis edilen ihtiyati tedbirin devamı niteliğinde olacağını, buna en olarak sadece çek aslı başkaca usulsüz işlemlere konu edilmemesi adına mahkeme kasasına alınacağını, müvekkilinin tek bir seferde 3 çekinin çalınarak zayi olduğunu, bu kapsamda bu dava haricinde çalınan diğer çekin ... adlı şahıs tarafından icra takibine konu edildiğini, çeke ilişkin bu dava ile içeriği bire bir aynı sadece davalı tarafı farklı olan istirdat davası ikame edildiğini, söz konusu davada 07/03/2023 tarihli ara karar ile tedbir talebinin kabul edildiğini, ilgili çeke ilişkin yargılamanın sonuna kadar ödeme yasağı konduğunu...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; dava konusu çekin ibraz edilmiş olması nedeniyle davacı vekiline 27/09/2021 tarihli oturumda çek hamiline karşı istirdat davası açmak üzere iki haftalık kesin süre verildiği, ancak son oturumdaki beyanında istirdat davası açmadıklarının görüldüğü, zayi nedeniyle iptaline karar verilmesi istenen dava konusu çekin ilgili bankaya ibraz edildiği, davacı tarafın çeki ibraz eden son hamile karşı istirdat davası açmaması üzerine açılan davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kararda sözü edilen Yargıtay ilamına konu olayda, iptali istenen çeki elinde bulunduran 3. kişilerin mahkeme dosyasına ibraz ettiğini, huzurdaki davada ise çek aslının mahkemeye sunulmadığını, TTK'nın 763. maddesi uyarınca; (1)Elden çıkan poliçe (çek) mahkemeye sunulursa, mahkeme iade davası açması için dilekçe sahibine uygun bir süre verir....
Hasımsız olarak açılan davalarda, üçüncü kişilerin davaya müdahaleleri halinde davanın çekişmeli duruma gelmesi mümkün ve gerekliyse de, çek iptali davalarında yukarıda açıklanan prosedür gereğince, hasımsız şekilde açılan davaya üçüncü kişilerin asli ya da fer’i müdahale imkanı yoktur..."şeklinde belirtilmiştir. Tüm dosya kapsamı incelendiğinde çek iptali isteyen tarafından talep konusu çeklere ilişkin verilen kesin süre içinde istirdat davası açılmadığı gibi ilan ücretinin de yatırılmadığı anlaşılmakla; davacının zayi nedeniyle çek iptali isteminin reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
DAVALININ CEVABI: Davalı vekili Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça istirdat davası açılarak icra tehdidi altında yapılan ödemelerin istirdadı talep edildiğini, Dava dilekçesi müvekkil Kooperatif Başkanlığına 16....2021 tarihinde tebliğ edilmiş yasal süresi içerisinde cevap ve delillerini bildirmiş, İstirdat davası şartları oluşmamış bu nedenle hukuka aykırı ve yersiz davanın reddine karar verilmesini Davacının Kooperatif ortaklığının başladığı tarihten itibaren aidat ve ödemelere ve faize ilişkin genel kurul karar tutanaklarını dilekçe ekinde sunmakla, Bilirkişi tarafından inceleme yapıldığında icra takibine konu edilen alacak miktarının doğru olacağını, arz edilen nedenle,yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda müvekkilin haklılığı anlaşılacağından davanın reddine,yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. DELİLLER VE DEĞERLENDİRME: Dava, istirdat davası niteliğindedir....
Davaya konu çeki hamiline karşı istirdat davası açıldığı, davaya açılan istirdat davası üzerinden devam edeceği, işbu davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla, konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına; mevcut delil durumuna göre ortada meşru çek hamili bulunduğundan ödeme yasağına yapılan itirazın yerinde olduğu anlaşılmakla, ödeme yasağının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Bu durumda yukarıda anılan kanun hükmü gereğince menfi tespit davası devam ederken takip konusu borcun icra tehdidi altında ödenmesi halinde menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü gözetilerek işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde davanın reddinde isabet görülmemiştir." denilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde,davalı ..., Şerafettin Özbek ve ... tarafından bono düzenlendiği ve bononun teminat altına aldığı kredinin ... tarafından ödendiği, bononun banka tarafından davalı ... Akyürek'e verildiği, davalı ...'in, diğer davalı ...'...
Bank'a yazılan müzekkerelere verilen cevabi yazı ile davaya konu edilen çeklerden ...,... ve ... seri no.lu çeklerin takas sistemi kapsamında ibraz edildiğinin belirtilmesi üzerine Mahkememizce davacı vekilinin istirdat davası açmak üzere süre verildiği ve davacı vekili tarafından gerek belirtilen çekler yönünde gerekse ... seri no.lu çek yönünden yani davaya konu edilen tüm çekler yönünden İzmir ... ATM'nin ... E. Sayılı dosyası üzerinden istirdat davası açıldığı anlaşılmakla her ne kadar mahkememizce ... seri nolu çek yönünden davacı yana istirdat için süre verilmesine dair koşullar oluşmuş ve fakat süre verilmemiş ise de bu duruma yönelik eksiklik davacı vekilince giderildiği görülmüştür....
Mahkemece, toplanan delillere göre, dava tarihi itibariyle davanın istirdat davası olduğu, en son ödeme tarihinin 30/03/2009 tarihi olduğu,davanın 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle dava menfi tespit davası olarak açılmışsa da takip dosyasına ödeme yapıldıktan sonra açılan davanın istirdat davası olarak nitelendirilip yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 22.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2020/551 Esas KARAR NO : 2020/345 HAKİM : ... ... KATİP : ... ... DAVACI : ... - ... VEKİLİ : Av. ... - ... UETS DAVALI : ... - ... DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 17/07/2020 KARAR TARİHİ : 22/07/2020 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/07/2020 Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili... San. Tic. A.Ş....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, üçüncü şahıs tarafından açılan istirdat davasıdır. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı taraf dava dışı borçlu aleyhine başlatılan icra takibine müvekkilinin adresine gelerek haciz ve muhafaza işlemleri yapıldığını, bu nedenle ticari itibarlarının zedelenmemesi için ihtirazi kayıtla ödeme yapmak durumunda kaldıklarını, davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. 2004 sayılı İ.İ.K. 72 madde uyarınca istirdat davası öncelikle icra takibinin borçlusu tarafından açılır. Davacı sıfatı aktif husumet ehliyeti takip borçlusuna aittir. Takip konusu borcu ödemiş olan 3. kişi takip alacaklısına karşı istirdat davası açamaz. Bu durumda geri alma davasında, davacı borçlu olmadığı parayı cebri icra tehdidi altında ödemiş olan, borçlu davalı ise alacaklıdır....