Davalı, davanın istirdat davası olduğunu, süresinde açılmadığını, ceza davası kararının hatalı olduğunu, davacının yanında çalışırken davacıdan alacağının olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, ceza davasında, icra takibine konu senetlerde alacaklı kısmının boş olduğu ve dava dışı kişiye verilmek üzere davalıya verildiği, alacaklı kısmına davalının kendi ismini yazdığı, "..." yazılarının davalının eli ürünü olduğunun Adli Tıp Kurumundan alınan rapor ile tespit edildiği,davalıya teslim edilen bedelsiz senetlerin davalı tarafından doldurularak davacıdan hiç bir alacağı olmamasına rağmen icra tehdidi altında davacıdan tahsil edildiği, davacının icra dosyalarına ödediği miktarın 13.414,77 TL, işlemiş faizin de 4.160,06 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK.nın 33.maddesi uyarınca hakim Türk Hukuku'nu resen uygular....
tarafından 17.559,75 TL asıl alacak, ve tüm davalarda lehine hükmedilen vekalet ücreti ile menfi tespit davasındaki yargılama gideri ve bunların işlemiş faizinin tahsili amacıyla toplam 62.492,89 TL için takip başlatıldığı, borçlunun ise şikayetinde ilamın kesinleşmemesi nedeniyle asıl dava da hükmedilen ve takibe konulan 6.130,24 TL vekalet ücreti ve 99,98 TL yargılama giderinin, birleşen 2005/570 Esas sayılı dosyanın menfi tespit davasından dönüşen istirdat davası olması nedeniyle hükmedilen 3.000,00 TL vekalet ücreti ile bu alacak kalemlerine işletilen 130,57 TL faiz olmak üzere toplam 9.364,57 TL'nin iptalini istediği anlaşılmaktadır. Birleşen 2005/570 Esas sayılı dosyada menfi tespitten dönüşen istirdat davası olmadığı doğrudan açılan istirdat davası olduğu ilam içeriğinden anlaşılmakla bu davada hükmedilen 3.000,00 TL vekalet ücreti kesinleşmeden takibe konulabilir....
. - [16819-18741-83319] UETS DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 07/04/2021 KARAR TARİHİ : 16/05/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 08/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA VE SAVUNMA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalının Dava dışı borçlular ... ... ve ... ... Tur. Taş. Oto. Gıda san ve Tic. Ltd. Şti'den olan alacağı için İstanbul 20....
Şubesinden gelen müzekkere cevabında davaya konu çeklerin ... tarafından ibraz edildiğinin bildirildiği görülmüş olup, buna göre mahkememizce 14/07/2021 tarihli celsesinin 1 nolu ara kararı ile davacı vekiline iptali istenen çekleri bankaya ibraz eden 3. Kişi olan ...'a karşı istirdat davası açması için 2 haftalık süre verildiği, açılmadığı takdirde davanın reddolacağının ihtar edildiği, ancak süresi içerisinde davacı vekili tarafından çekleri ibraz edene karşı istirdat davası açtığına ilişkin dosyaya beyanda bulunmadığı, ayrıca UYAP sistemi üzerinden yapılan sorgulama neticesinde yine davacı ile çekleri ibraz eden kişinin taraf olduğu istirdat davası olmadığı anlaşıldığından; davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Davacı tarafından açılan istirdat davası ise 29/04/2017 tarihli olup yasal 1 yıllık süreden sonra açıldığından mahkemece hak düşürücü süre yönünden red kararı verilmesinde yasaya uymayan yön bulunmamaktadır. Davacı vekilince sürenin başlangıcının dava konusu bononun bedelsiz olarak takibe konulması nedeniyle açılan ceza davasında verilen mahkumiyet kararının kesinleşmesi ile başlayacağı iddia edilmiş ise de yukarıda belirtilen yasal düzenleme uyarınca hak düşürücü sürenin borçlunun borçlu olmadığı parayı ödediği tarihte başlayacağından davacının bu iddiasının yerinde olmadığı anlaşılmıştır....
Davacı vekilince ara karar gereğince sunulan beyan dilekçesinde ise; müvekkilinin borçlu olmaması sebebiyle haciz baskısı altında ödediği davanın istirdadının istendiğini, davanın İİK 72'ye göre TBK sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ikame edilen menfi tespit ve istirdat davası olduğu, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre açılan istirdat davalarında iki yıllık zamanaşımı süresinin bulunduğu, buna göre davalının zamanaşımı itirazının reddi gerektiğinin bildirildiği görülmüştür. GEREKÇE: Dava, istirdat davasıdır. Davacı taraf, davalının yaptığı takip üzerine haciz baskısıyla borcu ödemek durumunda kaldıklarını, ancak takip konusu yapılan çekteki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığını, davalının sebepsiz zenginleştiğini belirterek istirdat talebinde bulunmuştur. Davalı taraf ise davanın hak düşürücü sürede açılmadığını savunmuştur....
Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. ... Borçlu, menfi tespit davası zammında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. ... Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir. ... Menfi tespit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir....
DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 29/12/2022 KARAR TARİHİ : 30/12/2022 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/12/2022 Mahkememize açılan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasında dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından dava dışı borçlu hakkında başlatılan icra takibi sırasında davacı bankaya gönderilen haciz ihbarnamelerine KEP üzerinden cevap verilmesine rağmen sistemsel hata nedeniyle cevapların icra dosyasına girmediğini, bu nedenle bankanın İİK'nin 89/3. maddesi kapsamında dosyaya borçlu olarak eklenmesine karar verildiğini, bankanın dava dışı icra dosyası borçlusuna ve dosya alacaklısına herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek ... 18....
Elektrik olmadığını, davacılardan ... şirketi olduğunu, davaya konu çekin keşidecisi olduğundan çekin iptalini talep edemeyeceğini ve çek istirdat davası açamayacağını, çünkü yetkili hamil olmadığını, bu nedenle öncelikle davacı ......
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının soruşturma neticesinde verilmiş olup, verilen kararın usule, yasaya ve yargıtay'ın yerleşmiş içtihatlarına aykırı kçmış olduğu 89/3 haciz ihbarnamesine karşı menfi tespit davası olduğunu, bu davanın klasik bir menfi tespit davası olmayıp, icra takip hukukuna ilişkin usuli bir dava olduğunu, 89/1-2-3 ihbarnamelerine karşı bir itiraz davası olduğunu, 3.haciz ihbarnamesine karşı 3.şahıs tarafından açılan menfi tespit davalarında zorunlu arabuluculuk şartının bulunmadığını, davanın esasına girilerek kabulüne karar verilmesi gerekirken isabetsiz olarak davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine kararı verilmesi bozmayı gerektirdiğini, yerel mahkemece davanın esasına girilerek kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi bozmayı gerektirdiğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın istinaf mahkemesinde yeniden...