Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2022/388 Esas KARAR NO : 2023/499 DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 25/09/2018 KARAR TARİHİ : 05/07/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/07/2023 Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından müvekkiline ... Esas sayılı dosyasından dava dışı ...'nin borcu için üçüncü haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, haciz ihbarnamelerinin hiçbirinin usulüne uygun olarak tebliğ edilemediğini ve bu nedenle kesinleşme işleminin yapılamadığını, ayrıca haciz ihbarnamelerindeki tutarların farklı olduğunu, haciz ihbarnamelerinin...'...

    E. .... sayılı ilamıyla 63.000,00 TL üzerinden açılan menfi tespit davasında 43.000,00 TL için menfi tespit kararı verilmesi yerinde olduğu, uyuşmazlığın temel noktasının 20.000,00 TL borcun ödenip ödenmediği ile ödendi ise dava tarihinden önce mi sonra mı ödendiği ile istirdada konu olacak miktarı olduğu, menfi tespit davasında ödeme yapılmakla, ödenen tutarınİİK'nın 72/6. maddesi gereğince kendiliğinden istirdada dönüşeceği, ödenen tutarın tespiti bakımından dosyada 04/08/2017 havale tarihli raporla; fazla ödemenin 7.390,00 TL olduğu tespit edildiği, 21/11/2018 tarihli raporla ise; yapılan toplam ödemenin 42.260,00 TL olduğunun tespit edildiği, bilirkişi raporları arasında çelişki bulunduğu, ayrıca davalı yargılama sırasında vermiş olduğu 11/12/2018 havale tarihli dilekçesi ile kendisine 40.000,00 TL para verildiğini ifade ettiği, bu durumdadavalının 40.000,00 TL'yi hangi tarihte aldığının tespiti ile bilirkişi raporları arasındaki çelişki de giderilerek, davacının davadan önce ve...

      nun istirdatına karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1)Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2)Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; İİK'nun 72/6. maddesi gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında, dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına gerek yoktur....

        Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; 5.000 Euro alacağa ilişkin talep yargılama aşamasında atiye bırakıldığından bu talebe ilişkin olarak karar verilmesine yer olmadığına, 42.800 Euro bedelli teminat mektubunu nakde çevirmesinin önlenmesi olarak açılan ve daha sonra isdirdada dönüşen davanın kabulü ile 42.800 Euro'nun istirdatına karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1)Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2)Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; İİK'nun 72/6. maddesi gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında, dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına gerek yoktur....

          Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; 5.000 Euro alacağa ilişkin talep yargılama aşamasında atiye bırakıldığından bu talebe ilişkin olarak karar verilmesine yer olmadığına, 42.800 Euro bedelli teminat mektubunu nakde çevirmesinin önlenmesi olarak açılan ve daha sonra isdirdada dönüşen davanın kabulü ile 42.800 Euro'nun istirdatına karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1)Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2)Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; İİK'nun 72/6. maddesi gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında, dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına gerek yoktur....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2021/165 Esas KARAR NO:2023/585 DAVA:3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ:10/03//2021 KARAR TARİHİ:14/07/2023 Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ...'a ait olan ancak ruhsatı arkadaşı ...'a ait bulunan ...plaka sayılı ... marka otomobili 16.09.2008 tarihinde sözleşme ile dava dışı ...'a haricen sattığını ve aracı kendisine fiilen teslim ettiğini, tarafların akdettikleri sözleşme gereği aracın satış bedeli olan 18.000,00-TL yi müvekkiline dava dışı 3....

              İstinaf mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacı tarafın, davadan sonra yapılan icra takibi sebebiyle çek bedelini davalıya ödediği, menfi tespit isteminin bu suretle istirdada dönüştüğü, bu durumda artık davacının takip dayanağı çeke dayalı icra takibinden dolayı davalıya borçlu olmadığı, bu nedenle mahkemece davacının menfi tespit davasının kabulü gerekirken menfi tespit istemi yönünden ayrı bir hüküm kurulmamasının doğru görülmediği, istirdat talebine gelince, istirdat davalarında, davacının, paranın verilmesinin lazım gelmediğini ispatla mükellef olduğu, somut olayda davacı yanca çek bedelinin ödenmemesi gerektiği noktasında kesin delil sunulamadığı, bu nedenle istirdat talebinin dinlenemeyeceği gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüyle, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, esas hakkında yeniden hüküm tesis edilmek suretiyle, menfi tespit davasının kabulüne, istirdat davasının ise reddine karar verilmiştir....

                .- DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 27/01/2021 KARAR TARİHİ : 21/04/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: 03/03/2022 tarihli duruşmada takip edilmeyen dava dosyası işlemden kaldırılmış ve işlemden kaldırıldığı (başvuruya bırakıldığı) tarihten itibaren üç aylık yasal süre içinde dosyanı yenilendiği ancak 21/04/2022 tarihli duruşmada davacı vekilinin gerekçesiz mazeret dilekçesi bildirdiği, davalı vekilinin de bu mazeret dilekçesini kabul etmediği anlaşıldığından davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir. Dosya incelendi. HÜKÜM: 1-Davanın H.M.K.'...

                  Davacı vekili ise 16.07.2014 tarihli celsede davacının söz konusu dosyalardaki borcu icra tehdidi altında ödediğini davalarına istirdat davası olarak devam ettiklerini belirtmiştir. Her ne kadar somut olayda, açılan menfi tespit davasında tespit hükmü kurulmuş ise de dava devam ederken borç ödenmekle menfi tespit davasının yukarıda yazılı Kanun hükmü gereği kendiliğinden isdirdat davasına dönüştüğünün gözetilmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 07.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    Menfi tespit ve istirdat davaları İcra İflas Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Maddeye göre; borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Borçlu, menfi tespit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa davaya istirdat davası olarak devam edilir. İspat yüküne ilişkin yukarıda açıklanan genel kural menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da, tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir. Menfi tespit davasında kural olarak, hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü davalı/alacaklıdadır ve alacaklı hukuki ilişkinin (borcun) varlığını kanıtlamak durumundadır....

                      UYAP Entegrasyonu