Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı her ne kadar mahkemece istirdada da karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de; davanın menfi tespit davası olarak açıldığı, yargılama sırasında davacı tarafından ödeme yapıldığı hususunun ispatlanamadığı, davadan önce yapılmış ödemeler için ise açılmış bulunan menfi tespit davasının kendiliğinden istirdat davasına dönüşme olanağının bulunmadığı, sonuç olarak harcı ödenerek usulüne uygun istirdat talebi bulunmadığından mahkemece davacının istirdat talebi konusunda karar verilmemesi yerindedir....

İİK'nın 89/3 maddesinde yer alan düzenlemede uyuşmazlık için hangi mahkemenin görevli olduğuna ilişkin açık bir düzenleme bulunmadığından görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda İİK'nın 89/3 maddesine dayalı olarak haciz ihbarnamelerine konu borcun olmadığı, ancak ödenmek zorunda kalındığından bahisle ödenen bedele yönelik açılan işbu istirdat davasında Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu, görev hususu dava şartı olup mahkemece davanın her aşamasında resen gözetilecek hususlardan olup, HMK'nın 114/(1) -c ve 115/(2) maddeleri uyarınca mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ...Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....

    Esas sayılı dosyasında açılan menfi tespit davasının 30.000,00 TL'lik kısmı dava ilk açıldığı andan itibaren 2004 sayılı İİK m. 72'ye göre istirdat davasına dönüşmüştür. Mahkememizde açılan davada davacının davalıya 24.12.2020 tarihinde yaptığı 30.000,00 TL'nin istirdatına ilişkin olup davacı aynı talebini ikinci kez mahkememiz dosyasından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşulu ile 500,00 TL olarak talep etmektedir. Aynı konuya ilişkin olarak açılmış bir menfi tespit ve istidat davası varken tekrar istirdat davası açılamayacağından davalının derdestlik itirazının kabulüne ve 6100 sayılı HMK m. 114/I-ı ve 115'e göre davanın usulden reddine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

      Kahramankazan Asliye Hukuk Mahkemesince davacının icra takibinden sonra davalıya borçlu olmadığının tespiti talebi ile menfi tespit davası açtığı, icra takibinin İstanbul İcra Dairelerinde yapıldığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesince ise dava konusu uyuşmazlıkta genel yetkili mahkeme davalının yerleşim yeri mahkemesi olup, davalının ve davacının yerleşim yerinin Kahramankazan/Ankara adresi olduğu gerekçesiyle karşı yetkisizlik kararı verilmiştir. İcra ve İflas Kanunu’nun 72/son maddesine göre menfi tespit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının ikametgâhı mahkemesinde de açılabilir. Bu madde hükmüne göre menfi tespit ve istirdat davaları ile ilgili yetki düzenlemesi kamu düzenine ilişkin değildir. Davacı menfi tespit talebi ile Kahramankazan'da dava açmış bu suretle... mahkemelerinin yetkisini benimsemiştir....

        DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 29/04/2022 KARAR TARİHİ : 11/05/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11.05.2022 Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı takip alacaklısı ... tarafından Bursa 16. İcra Müdürlüğü'nün 2021/7007 E sayılı dosyası ile davalı takip borçlusu ... aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe başlanıldığı Takip dosyasında 3. Şahıs konumunda bulunan müvekkil ... tarafından sehven 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerine cevap verilmediğinden huzurdaki menfi tespit davasını ikame etme zorunluluğu hasıl olduğu Takip borçlusunun, dosyada 3....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/789 Esas KARAR NO : 2021/398 DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 29/12/2020 KARAR TARİHİ : 02/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Alacaklı tarafından borçlu ... aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını ve 3. kişi durumundaki müvekkili ...'e İİK 89 maddesi uyarınca haciz ihbarnamesi gönderildiğini, ancak tebligatı müvekkilinin almadığını, icra dosyasındaki tebligatı borçlu ...'ün karısı ...'ün aldığını, her ne kadar ... müvekkilinin oğlu olsa da aralarında husumet olduğunu, müvekkilinin ...'...

            İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/434 sayılı dosyası ile borca ve takibe itiraz davası açılmış ve mahkemece davanın reddine karar verildiğini, diğer borçlunun piyasaya yüklü miktarda borcunun bulunduğunu belirterek menfi tespit ve istirdat davasının reddine, %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davada 18/10/2021 tarihinde duruşma yapılmasına karar verilmiş, davacı duruşmaya gelmemiş, mazeret dilekçesi de göndermemiş ve dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve süresi içerisinde yenilenmemiştir. Taraflarca işlemden kaldırılması sonrasında HMK'nun 150 maddesi gereğince yasal süresi içersinde yenilenmeyen davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır....

              Davalı tarafından varlığı inkâr edilen bir hukuki ilişkinin mevcut olmadığının (yok olduğunun) tespiti için açılan davaya menfi (olumsuz) tespit davası denir (Kuru, B: İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 136). Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemez....

              Esas sayılı dava dosyasında menfi tespit davasının davacı ... tarafından değil, dava dışı ......

                UYAP Entegrasyonu