Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir Dava konusu taşınır mallar 08.12.2006 tarihinde, borçlu şirkete ödeme emrinin tebliğ edildiği, 04.05.2006 tarihli haczin yapıldığı adreste haczedilmiştir. İİK.nun 96/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısı ile davalı alacaklı yararınadır. Bu yasal karinenin aksinin, davacı 3.kişi tarafından kesin ve güçlü delillerle ispatlanması gerekmektedir. Dosya içeriğine göre, davacı şirket takipten ve birinci hacizden sonra borçluya ait adreste aynı konuda faaliyette bulunmak üzere kurulmuştur. Borçlu ve davacı arasında ki bu işlem işyeri devri niteliğinde bulunup, devrin İİK’nun 44. madde koşullarına uygun olarak yapıldığı iddia ve ispat edilmediği gibi, BK’nun 179. maddesi gereğince işyerini devir alan kişi devraldığı işletmenin borçlarından sorumlu olacağından devir alacaklının haklarını etkilemeyecektir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişi vekili, İstanbul 1.İcra Müdürlüğünün 2009/8622 Esas sayılı takip dosyasından haczedilen 34 V 3250 plakalı aracı 07.07.2009 tarihinde noterde düzenlenen satış sözleşmesi ile satın aldığını belirterek İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile haczin kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece,dosya üzerinden yapılan inceleme ile şikayetin kabulüne ve dava konusu haczin kaldırılmasına karar verilmiş,hüküm davalı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, 3. kişinin İİk’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişi vekili, İstanbul 1.İcra Müdürlüğünün 2009/8622 Esas sayılı takip dosyasından haczedilen 34 V 3250 plakalı aracı 07.07.2009 tarihinde noterde düzenlenen satış sözleşmesi ile satın aldığını belirterek İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile haczin kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece,dosya üzerinden yapılan inceleme ile şikayetin kabulüne ve dava konusu haczin kaldırılmasına karar verilmiş,hüküm davalı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, 3. kişinin İİk’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir....

        Mahkemece, dosyadaki delililerden borçlular ve davacı 3.kişi arasında danışıklı iş ilişkisi bulunduğunun sabit olduğundan bahisle davanın reddine ve yargılama giderinin davacı 3.kişi aleyhine yükletilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK'nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Takip hukukuna dayalı istihkak davalarında, diğer dava koşullarının yanında geçerli bir takibin ve haczin varlığı gerekli olduğu gibi, bu koşulun yargılama boyuncada varlığını devam ettirmesi gerekmektedir. Somut olayda, dosyadaki bilgi ve belgelerden takip konusu dava konusu haczin yargılama devam ederken 06.06.2011 tarihinde kalkmış olduğu anlaşılmakadır. Bu durumda, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, yargılama giderinin haksız olan tarafa yükletilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

          Mahkemece, haczin borçlunun boşanmaya rağmen davacı ile birlikte yaşadığı ev adresinde yapıldığından İİK'nun 97.maddesi gereğince mülkiyet karinesinin borçlu yararına olduğu, karine aksinin ispatlanmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK'nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı 3.kişi vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 6,55 TL kalan onama harcının temyiz eden davacı 3.kişiden alınmasına 17.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Mahkemece, haczin ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapıldığı, davacının mülkiyet karinesi aksini ispatlayıcı mülkiyet belgesi sunmadığından bahisle davanın reddine karar vermiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, İİK'nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan 3.kişinin istihkak iddiasına ilişkindir. Dava konusu haciz, 15.04.2011 tarihinde borçlu oğul ile davacı annenin birlikte ikamet ettiği anlaşılan ev adresinde yapılmıştır. İİK'nun 97/a maddesi 2.cümlesi gereğince mülkiyet karinesi borçlu dolayısı ile davalı alacaklı yararınadır. Davacı 3.kişinin mülkiyet karinesinin aksini hertürlü delille ispatlaması olanaklıdır. Davacı 3.kişi 26.11.2010 tarihinde eşinden ayrılmış ve boşanma protokolü gereğince haciz adresindeki ev eşyaları kendisine bırakılmıştır.Davacının eşinin haciz adresinden ayrı bir adreste ikamet ettiği de dosya içeriği ile sabittir....

              Dava 3.kişinin İİK'nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak iddiasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı 3.kişinin tüm davalı alacaklı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2.Dava konusu haciz, takip ve ödeme emrinin teblği edildiği adres dışında 08.08.2011 tarihinde davacı şirket adresinde yapılmıştır. Mülkiyet karinesi davacı 3.kişi yararına olup, davanın 3.kişi tarafından açılmış bulunması ispat külfetinin yer değiştirmesine neden olmayacağından karine aksinin davalı alacaklı tarafından kesin ve güçlü delilerle ispatlanması gerekecektir....

                Mahkemece, ...İcra Mankemesinin 2012/168 Esas 2012/198 Karar sayılı dosyasında, aynı takip ve hacizle ilgili şikayete ilişkin olduğu, davanın red edilerek kesinleştiği, tarafları ve konusu aynı olduğundan davanın kesin hüküm nedeniyle davanın reddine ve alacaklı lehine tazminata karar vermiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davacı 3.kişinin İİK'nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan istihkak iddasına ilişkindir. 1-Davacı 3.kişi vekili 24.01.2012 tarihli haciz sırasında istihkak iddiasında bulunmuştur. İcra Müdürlüğünce, İİK’nun 97/1.maddesindeki prosedür işletilmiş ve 03.04.2012 tarihli takibin devamına ilişkin kararı davacı vekiline 18.04.2012 tarihinde tebliğ edilmiş ve 7 günlük sürede İİK'nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak 25.04.2012 tarihinde istihkak davası açılmıştır....

                  Mahkemenin davanın kabulüne ilişkin ilk kararı, Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin 11.06.2008 tarih,2007/14482 Esas ve 2008/9308 karar sayılı ilamı ile, borçlu 3.kişi arasında danışıklı işyeri devri bulunduğundan bahisle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacı 3.kişinin davasının reddine karar verilmiş; hüküm davacı 3.kişi ve borçlu vekilince temyiz edilmiştir. Dava,3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Bozma ilamından ve karardan sonra sunulan belgelere göre, dava konusu takibin dayanağı borç için borçlu tarafından alacaklı aleyhine ... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/276 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığı ve borçlu lehine karara bağlandığı anlaşılmaktadır. Bu davanın kesinleşen dava sonucunun, görülmekte olan istihkak davasının sonucunu etkileyeceği açıktır. Bu nedenlerle, ......

                    Mahkemece, haczin 3.kişi elinde yapılmış olması nedeniyle alacaklının istihkak davası açması gerekirken açmadığından 3.kişinin istihkak iddiasını kabul etmiş sayılacağı ve haczin kalkacağı anlaşılmış ise de istihkak davasının sonuçlanmasında 3.kişinin yararı bulunduğu, borçlu ve davacı şirketlerin ortakları arasında organik bağ bulunduğu ve adres birlikteliği olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dosya içerisindeki ticaret sicil kayıtları ve haciz tutanağı içeriğinden haciz adresinin borçlu ve davacı şirketlerin ortak adresleri olduğu sabittir. İİK'nun 97/a maddesi 2.cümlesi gereğince borçlu ve 3.kişinin malı birlikte elde bulundurmaları halinde dahi mal borçlu elinde addolunur. Yani mülkiyet karinesi borçlu dolayısı ile davalı alacaklı yararınadır....

                      UYAP Entegrasyonu