Asliye Ticaret Mahkemesinin ...Esas sayılı dava dosyasının incelenmesinde; davacı ...Şirketi tarafından davaya konu çekin zayi nedeniyle iptali talep edildiği, mahkemece 30/12/2021 tarihli karar ile çekin zayi nedeniyle iptaline karar verildiği, kararı istinaf yoluyla incelenen Antalya BAM 11. Hukuk Dairesi'nin ...Esas ...Karar sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun kabulüne, Antalya 1.Asliye Ticaret mahkemesinin 30/12/2021 tarihli kararın kaldırılmasına, çeki elinde bulundurulan 3. kişi tespit edildiğinden ve davacı tarafından bu kişiye karşı istirdat davası açıldığından dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır....
Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz.(1) Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir. Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir....
Davacı vekilinin 21/10/2020 tarihli celsede çeke ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu, ayrıca istirdat ve menfi tespit davası açmak üzere süre talep ettiği anlaşılmıştır. Yine davacı vekili 10/02/2021 tarihli celsedeki beyanında çek bedelinin keşideci tarafından ödendiğini, davanın konusuz kaldığını, istirdat davası açmayacağını, yatırılan teminatın iadesini imzası tahtında beyan etmiştir. Yapılan yargılama toplanan deliller sonucunda, dava konusu çekin tahsil edildiği, davacı vekilinin istirdat davası açmayacağını beyan ettiği, bu hali ile davanın konusuz kaldığı anlaşılmış olmakla konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir.” şeklinde düzenlenmiştir. İİK'nın 72. maddesinin 5. fıkrası gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına gerek yoktur. Borcun ödenmiş olduğunu öğrenen mahkemenin yukarıda yazılı yasa hükmü gereğince davaya kendiliğinden istirdat davası olarak devam etmesi gerekir (Aynı yönde Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 18/12/2018 tarihli 2017/3-1526 E. 2018/1948 K....
tarafından, davalılar ... ve diğeri aleyhine 01/11/2011 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 03/09/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, İİK'nın 89/5. maddesine dayalı olarak açılmış bulunan istirdat ve tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istemin hak düşürücü süreden reddine karar verilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur. Davacı, oğlu olan davalı ...'...
Şubesi, ... çek numaralı, 08/07/2023 tarihli, 450.000,00 TL bedelli çekin ibraz edildiğinin bildirilmesi üzerine davacı vekiline ihtarlı davetiye çıkartılarak TTK'nun 763. maddesi uyarınca İstirdat davası açması için süre verilmiş, davacı vekilinin verilen kesin süre içerisinde İstirdat davası açtığına dair bilgi ve belgeleri sunmadığı görülmüş olmakla açılan davanın reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: Dava konusu ... Bankası, ......
Hukuk Dairesi 2017/330 esas, 2017/448 karar sayılı ilamında; ''İİK 72.maddesi uyarınca İstirdat davasını açma hakkı takip borçlusuna aittir. Davacı haciz sırasında ve haciz baskısı altında 85.000,00 TL yi takip alacaklısına ödemiş olmakla birlikte, yasal olarak, takip alacaklısına karşı istirdat davası açma hakkı bulunmamaktadır. Zira takip borçlusu kendisi değildir. Yargıtay 19. HD nin konuya ilişkin içtihatları da, davacı üçüncü Kişinin istirdat davası değil, istihkak davası veya maddi ve manevi tazminat davası açılabileceği yönündedir (Yargıtay 19. HD nin 2009/442 E. 2009/4085 K. Ve 06.05.2009 T. ve 2013/9005 E. 2013/14813 K. 26.09.2013 T. ). Yine davacı, tabip borçlusu aleyhine sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak davası açabilir. Çünkü takip borçlusu, pasifindeki azalma nedeniyle, davacı aleyhine sebepsiz zenginleşmiş durumdadır. Davacımız, takip borçlusu konumunda olmayıp üçüncü şahıs durumundadır. İcra takibi, dava dışı ...'a yöneltilmiştir....
Mahkemece “Sonuç olarak davacı tarafından açılan menfi tespit davası ödemeyle birlikte istirdat davasına dönüşmüştür.” şeklinde tespitte bulunulmuşsa da dosya içeriğinden bu yönde bir delil bulunmadığından ve bu husus dava konusu olmadığından mahkeme gerekçesinde yer alması doğru olmayıp bozmayı gerektirmekte ise de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden mahkeme gerekçesinin 2. sayfasında yer alan “Sonuç olarak davacı tarafından açılan menfi tespit davası ödemeyle birlikte istirdat davasına dönüşmüştür.” cümlesinin gerekçeden çıkarılarak hükmün bu haliyle düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle gerekçede yer alan “Sonuç olarak davacı tarafından açılan menfi tespit davası ödemeyle birlikte istirdat davasına dönüşmüştür.”cümlesinin gerekçeden çıkarılarak hükmün bu haliyle düzeltilerek ONANMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 25/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, istirdat davasıdır. Borçlu, menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise, ödemiş olduğu paranın kendisine geri verilmesi için alacaklıya karşı İİK'nın 72. maddesinin 7. fıkrasına göre istirdat davası açabilir. Borçlu, istirdat davası sonucunda (lehine) almış olduğu ilamı hemen icraya koyabilir (m. 32). Bunun için, ilamın kesinleşmesi şart değildir; çünkü, ilamın konusu bir para alacağıdır (HUMK m. 443/1; İİK m. 36). İİK 72/7'inci bendinde ”Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir” hükmü düzenlenmiştir. İstirdat davasının biri maddi hukuka diğeri takip hukukuna ilişkin olmak üzere iki koşulu bulunmaktadır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2022/1053 Esas KARAR NO: 2023/414 Karar DAVA: 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ: 26/12/2022 KARAR TARİHİ: 11/05/2023 Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının ---------adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili----- yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır....