Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/120 KARAR NO : 2021/123 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : OF ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11.11.2020 NUMARASI : 2018/261 ESAS - 2020/318 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil (Kadastro Öncesi Nedenlere Dayalı) KARAR : Taraflar arasında görülen "Tapu İptali ve Tescil (Kadastro Öncesi Nedenlere Dayalı)" davasının yapılan yargılaması sonucunda verilen nihai karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, HMK'nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı....

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacı Hazine vekili ve davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur. 2. Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 12.02.2020 tarihli ve 2017/9212 Esas, 2020/655 Karar ... kararıyla "... çekişme konusu taşınmazın ... oğlu ...’ın kullanımında olduğunun belirlendiği ve 6292 ... Kanun uyarınca dava tarihinden önceki bir tarihte, kullanım kadastrosu sırasında hak sahibi olduğu belirlenen gerçek kişiye satılarak 12.06.2014 tarihinde, davalı ... adına tapuya tescil edildiğine, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhe yönelik davanın dinlenebilmesi için davanın, 6292 ......

    Davalı kooperatif temsilcileri, talebin zamanaşımına uğradığını, tapu iptal ve tescil davasında fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; 05.03.1993 tarihli sözleşme gereğince 30.12.1995 tarihinde davacıya teslimi gereken dairelerin, süresinde teslim edilmemesi üzerine ..... Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan tapu iptali ve tescil davası yargılaması sırasında dairelerin kooperatif başkanı ... ile temsilci ...'nin, tapuda satış göstererek, ...'ın oğlu olan davalı ...'a devrettikleri, davacı lehine karar verilen tapu iptal ve tescil davasının, 22.01.2013 tarihinde kesinleştiği, 30.12.1995 - 25.09.2003 tarihleri arasında davalı kooperatifin tek başına sorumlu olduğu, 25.09.2003 - 22.01.2013 tarihleri arasında ise, davalı kooperatifin başkanının, oğlu olan davalı ...'...

      Mal rejiminden kaynaklı açılan alacak davalarında Aile Mahkemelerinin tapu iptali ve tescil kararı verme yetki ve görevinin bulunmadığı, buna ilişkin davanın ilk önce görevli Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülüp verilecek tapu iptal ve tescil kararının kesinleşmesi halinde ilgili taşınmazın, mahkeme kararı doğrultusunda davalı eş adına tescil edileceği için mal rejimi tasfiyesine konu olabileceği, görevli olan Asliye Hukuk Mahkemesinin tapu iptal ve tescil talebini reddetmesi durumunda ise, mal rejiminin tasfiyesi sırasında TMK.nun 225/2. maddesi gereğince taşınmazların sadece satıldığı tarihteki değeri üzerinden tasfiye alacaklarının hesaplanabileceği, buna göre mal rejiminden kaynaklı olan davalarda kanunda sayılan sınırlı haller dışında talep sahibine ayni yönden hak isteminde bulunma yetkisi verilmediği, bu haliyle mal rejimi tasfiye davasını görmekte olan mahkeme tarafından tapu iptal tescil davasının sonucu beklenerek verilecek karara göre yukarıda belirtildiği şekilde tasfiye kararı...

      Mahkemenin önceki tarihli kararı Dairemizin 2019/1734- 2020/81 E-K sayılı kararıyla " davacının tapu iptal ve tescil davası kabul edilmediği takdirde tazminat talebinde bulunduğu halde bu talep hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmediği ve bu talep gerekçede de değerlendirilmediği, kesin hüküm olduğu belirtilen İskilip Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/527 Esas ve 2015/840 Karar sayılı ilamının sadece davacı T2 ile davalı Hasan Kelgökmen arasında tapu iptal ve tescil talebi açısından kesin hüküm oluşturacağı ve davalılar Ali Sülük, Sadık Sülük ve T10 hakkında tapu iptal ve tescil talebi yönü ile pasif dava ehliyetlerinin bulunup bulunmadığının tartışılmadığı gerekçesiyle HMK’nın 353/1- a-6.maddesi gereğince karar kaldırılmıştır....

      Davalı vekili, dava konusu bağımsız bölümü arsa sahiplerince tapuda devir yetkisini içeren vekaletnameye ve tapu kütüğündeki kayda dayanarak TMK 1023 maddesi uyarınca iyi niyetle iktisap ettiğini, davalının dava dışı yüklenicinin sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirip getirmediği bilmesinin mümkün olmadığını, davacı arsa sahiplerinin sözleşmeyi feshetme talepleri ile birlikte, tapu iptal ve tescil hakları doğduğunu, inşaat sözleşmesinin feshi talep edilmeden davacıya karşı tapu iptali davası açılamayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi, 22.12.2004 tarihli dilekçesiyle, ... Köyü 1929 sayılı parselin yörede yapılıp kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığını, davalı adına olan tapu kaydının iptali ve orman niteliği ile Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın REDDİNE karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın daha sonra arazi kadastrosu yoluyla oluşturulan tapu kaydının iptal ve orman niteliğiyle tesciline ilişkindir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tapu ipt...... ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu ipt...... ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakanları ...... Durma'nın kayden m......ki olduğu on parça taşınmazını mirasçılardan mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak davalılara temlik ettiğini ileri sürerek, miras payları oranında tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuşlardır. ... da aynı yöndeki iddialarla davaya katılmıştır. Davacılar bozmadan sonra 391 ada 8, 9; 415 ada 26, 38 parseller yönünden davadan feragat etmişlerdir....

            HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, 22/A Kadastro Tespitine İtiraz istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2022 tarihinden itibaren geçerli 1047 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 4. Hukuk Dairesi iş bölümünün 15. maddesinde; "Kadastro sonucu tescil edilen taşınmazlar hakkında sınır ve yüzölçümünün düzeltilmesi istemiyle açılan davalar (KK. m. 41) sonucu verilen hüküm ve kararlar," 16. maddesinde; "Tarafların sıfatına ve iddianın mahiyetine bakılmaksızın, 2859 sayılı Tapulama ve Kadastro Paftalarının Yenilenmesi Hakkındaki Kanun uyarınca yapılan yenileme kadastrosu ile 3402 sayılı Kanun'un 22/2- a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosundan kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar," ve 23. maddesinde; "Kadastro öncesi nedenlere (zilyetlik, kamu orta malı iddiası dâhil) dayanılarak genel mahkemelerde açılan (3402 Kadastro Kanunu m. 12) tapu iptal ve tescil davaları," şeklindeki düzenlemeler yer almıştır....

            Arsa niteliğinde ve 1000 m2 yüzölçümündeki çekişmeli parsel tapuda davalı adına kayıtlı olup, genel kadastroda 1947 yılı orman kadastrosu sınırları içinde kalması nedeniyle tapulama dışı bırakılan ve ihdasen ... Belediyesi adına tescil edilen, 331 sayılı parselin 2981 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan imar uygulamasında ifrazıyla oluşturulmuştur....

              UYAP Entegrasyonu