Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Toplanan deliller, uzman bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından çekişmeli taşınmazın 1999 yılında yapılan orman kadastro çalışması ve 2/B madde uygulamasında (A) harfli 2672 m2'lik bölümünün kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı ve orman sayılan yerlerden olduğunun, (B) harfli 1848 m2'lik bölümün ise orman sınırları dışında kaldığı ve orman sayılmayan yerlerden olduğunun saptandığı mahkemece bu hususlar göz önüne alınarak (A) harfli bölüme ilişkin olarak tapu kaydının iptaline karar verildiği, her ne kadar gerekçeli kararda çekişmeli taşınmaz üzerinde bulunan şerhler ile ilgili olarak şerhin kaldırılması yolunda hüküm kurulmamış ise de orman niteliğindeki taşınmazlar üzerinde hiçbir kurum veya kişi lehine şerh verilmeyeceği göz önüne alınarak hükmün infazı sırasında tapu kaydı iptal edilen çekişmeli taşınmazın (A) harfli bölümünün şerhsiz olarak tapuya tescil edileceği, (B) harfli bölümün ise üzerindeki şerhler ile birlikte tapu kaydının aynen muhafaza edileceği anlaşılmakla...

    Dayanılan tapu kaydı 4785 Sayılı Yasa karşısında hukuki değerini yitirmiştir. Diğer taraftan, orman sınırları içinde kalan ve orman rejimi dışına çıkartılan yerlerde tapu ve iskan kayıtlarına değer verileceğini öngören 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesi hükümleri Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün 1987/31-13 ve 14.03.1989 gün 1988/35-13, 13.06.1989 gün, 1989/7-25 sayılı kararlarıyla iptal edildiğinden, orman sınırları içinde iken oluşturulan iskan kayıtlarına ve iskanen oluşturulan tapu kayıtlarına dahi 1744 Sayılı Yasanın 2. madde uygulamasında değer verilemez....

      Dava, 2/B madde uygulamasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, kooperatif tarafından taşınmazların üyelere arsa olarak dağıtılması için genel kurulda karar alındığını, noter huzurunda yapılan kura sonucu hissesinin belirlendiğini, kooperatifin ferdileşme işlemini yaparken kura sonucuna aykırı olarak arsanın tamamını davalıların adına tescil edildiğini, tapu kaydının iptalini, hissesi oranında adına tescilini talep ve dava etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 5, 126 ada 81, 126 ada 116, 139 ada 43 parsel sayılı 19.956.63, 5.322.08, 2.006.52, 7.211,97 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, taksim, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve satış nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği, mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, TEMLİKEN TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 323 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünü komşu parsel maliki davalıların haksız olarak kullandıklarını ileri sürerek elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, uzun yıllar önce belirlenen sınıra göre taşınmazı kullandıklarını belirtip davanın reddini savunmuşlar, birleşen davada ise temliken tescil isteğinde bulunmuşlardır. Davaların reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “… koşulların davalılar yararına gerçekleşmediği gözetilerek temliken tescil isteğinin reddine karar verilmesinin doğru olduğu, davacının mülkiyet hakkına üstünlük tanınarak elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne karar verilmesi gerektiği…” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamı gereğince asıl davanın kabulüne karar verilmiştir....

              Dayanılan tapu kaydı 4785 Sayılı Yasa karşısında hukuki değerini yitirmiştir. Diğer taraftan, orman sınırları içinde kalan ve orman rejimi dışına çıkartılan yerlerde tapu ve iskan kayıtlarına değer verileceğini öngören 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesi hükümleri Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün 1987/31-13 ve 14.03.1989 gün 1988/35-13, 13.06.1989 gün, 1989/7-25 sayılı kararlarıyla iptal edildiğinden, orman sınırları içinde iken oluşturulan iskan kayıtlarına ve iskanen oluşturulan tapu kayıtlarına dahi 1744 Sayılı Yasanın 2. madde uygulamasında değer verilemez. O halde; somut uyuşmazlıkta, dava konusu taşınmazın 1744 Sayılı Yasanın 2/1 maddesi hükmüne uyduğu, yani öncesi orman olduğu ve orman niteliğini kayıp ettiği için orman rejimi dışına çıkarıldığı, başka bir anlatımla, öncesi orman olmaması nedeniyle 1744 Sayılı Yasanın 2/2 ....

                Ne var ki dosya içine getirtilen bilgi ve belgelere göre bu davanın haricinde; 111 ada 16 parsel sayılı taşınmazın maliki .....'nun 111 ada 17 parselin malikleri ...ve ..... aleyhine “adına olan 111 ada 16 parsel sayılı taşınmazın yaklaşık 250 metrekare miktarındaki bölümünün 111 ada 17 parsel sayılı taşınmaz içinde bırakıldığını” öne sürerek 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/269 Esas sırasında tapu iptal ve tescil davası açtığı ve davanın derdest olduğu anlaşılmıştır. Bu hale göre 111 ada 16 ve 17 parsel tapu kayıt maliklerinin birbirleri aleyhine ortak sınıra yönelik talepler ile dava açtıkları gözetildiğinde davaların biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyeceğinde kuşku yoktur. Yargılamanın en az masrafla ve en kısa zamanda gerçekleştirilmesi ve verilecek hükümlerin birbirini etkileyeceği gözetildiğinde aynı taşınmazlarla ilgili davaların irtibat nedeniyle birleştirilmesi zorunluluğuna rağmen, 1....

                  Mahkemece; asıl davadaki elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davalılar- birleşen davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Asıl dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım, birleşen dava ise inançlı işleme dayalı tapu iptal ve tescil isteklerine ilişkin olup mahkemece elatmanın önlenmesi ve yıkım istekleri bakımından davanın kabulüne, tapu iptal tescil davasının ise reddine karar verilmiş, hüküm birleşen tapu iptal ve tescil davasının davacıları tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden;dava konusu 62 ada, 103 parsel sayılı taşınmaz ... adına kayıtlı iken cebri icra yoluyla dava dışı ... adına 21/04/1993 tarihinde tescil edildiği, anılan kişi tarafından da 06/08/1993 tarihinde satış yoluyla ...'...

                    Bu tür davalarda 1086 sayılı HUMK'nun 413 ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 16. maddesi uyarınca; dava değerinin ve buna bağlı olarak alınacak harcın iptal ve tescil davasına konu taşınmazın değeri toplamından ibaret olacağı kuşkusuzdur. Bilindiği gibi, temliken tescil davalarında dava değeri tapusunun iptali istenen kesime ait zeminin değerine göre belirlenir. Bedeli davada, binanın kapladığı yer ile zorunlu kullanım alanları dikkate alınarak tapusunun iptali ve tescili istenen zemin kısmı belirlenip, bu kısmın değeri dava değeri olarak saptanmalıdır....

                    UYAP Entegrasyonu