Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tarafların yargılama sırasındaki tüm itirazları tapu iptali ve tescil davasının esasına yöneliktir. Davacı taraf, keşfen belirlenen bu değer üzerinden tamamlama harcını da yatırmıştır. Dosyaya yatırılan harç, asıl ve terditli talep bakımından geçerli olup, tapu iptali ve tescil talebi için ayrı, terditli talep olan tazminat talebi için ayrı harç alınmasına gerek bulunmamaktadır. Davacı taraf, çekişmeli taşınmazın rayiç bedelinden miras payına düşen kısmı talep ettiği ve bu kısım üzerinden de harç ikmali yapıldığı için ayrıca ıslah dilekçesi sunulmasına da gerek yoktur....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığını, tazminat miktarı bakımından bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, taşınmazın Kadastro Kanununun 22/a maddesi uygulamasına davacı tarafından itiraz edilmediğini, 22/a maddesi uygulamasının usulüne uygun olarak yapıldığını, arazi kaybının söz konusu olmadığını, arazinin sınırlarının değişmediğini, buna rağmen davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf isteminde bulunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ile kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek ve HMK'nın 353/(1), b, 2 maddesi gereğince yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmaması nedeniyle duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda; Dava TMK’nın 1007. maddesine dayalı olarak açılan tazminat istemine ilişkindir....

Kadastro Mahkemesinin 17/07/2006 tarih ve 2004/3 E. – 2006/26 K. sayılı ve aynı gün 2005/30 E. – 2006/37 K. sayılı kararlarıyla, anılan parsellerin orman niteliğiyle ... adına tescillerine karar verildiğini, müvekkillerinin bu şekilde ortaya çıkan zararından, TMK’nın 1007. maddesi uyarınca Hazinenin sorumlu olduğunu belirterek, anılan parsellerin rayiç bedelleri olarak fazlaya ilişkin hak saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 10.000,00.-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden tahsiline karar verilmesi isteğiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı gerçek kişiler vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesine dayalı tazminat isteğine ilişkindir....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tapu Kaydının Mahkeme Kararı İle İptal Edilmesi Nedeniyle Uğranılan Zararın TMK'nin 1007 Mad. Uyarınca Tazminat Talebi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın TMK'nin 1007 maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkin olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.07.2021 tarihli ve 31536 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (5.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 20.09.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

      Kadastro Mahkemesinin 17/06/2002 tarih ve ... sayılı ve 21/06/2004 kesinleşme tarihli kararıyla anılan parsellerin niteliğiyle adına tescillerine karar verildiğini, müvekkilinin bu şekilde ortaya çıkan zararından, TMK’nın 1007. maddesi uyarınca ...nin sorumlu olduğunu belirterek, anılan parsellerin rayiç bedellerinin belirsiz alacak yoluyla tespit edilip, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davalı ...den dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili isteğiyle ve davanın harca esas değerini 10.000,00.-TL göstererek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesine dayalı tazminat isteğine ilişkindir....

        Feshin geçersizliği ve işe iade isteminin Mahkemece iki ay içinde sonuçlandırılması ve Yargıtay'ca bir ay içinde kesin olarak karar verilmesi gerekliliği bu istem ile birlikte diğer işçilik alacaklarının aynı davada birlikte veya terditli olarak istenmesi olanağını ortadan kaldırmaktadır. Bu nedenle işe iadeyle birlikte veya terditli olarak diğer işçilik haklarının da dava edildiği hallerde bu davaların ayrılmasına karar verilerek yargılama yapılmalıdır. Somut olayda davacı dava dilekçesinde işe iade yanında ödenmeyen iki aylık ücret alacağının ödenmesini talep etmiş ancak bu talebi ile ilgili harç yatırmamıştır....

          Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesine dayalı tazminat isteğine ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve tapu işlemleri, kadastro tespiti işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden sıralı işlemler olup, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda yapılan hatalar, hatalı tapu sicili oluşmasına sebebiyet verdiği için, kadastro tespitinde yapılan hatalar da TMK'nın 1007. maddesi anlamında tapu sicili kavramı içindedir. Hatalı yapılan kadastro tespiti ile oluşan tapu kaydının daha sonra mahkeme kararıyla iptal edilmesi halinde, tapu malikinin bu nedenle doğan zararından TMK'nın 1007. maddesi anlamında Devlet sorumludur....

            Bu açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde, davacı vekilinin tazminat isteğine dayanak yaptığı 3272 ve 3273 sayılı parseller 1999 yılında yapılan kadastro sırasında davacıların murisi adına tespit edilmiş ise de ...nin açtığı kadastro tespitine itiraz davası ile davacıların murisi adına tapu kaydı oluşmadan kadastro mahkemesinin kesinleşmiş kararı ile davacıların murisi adına yapılan kadastro tespitinin iptaline karar verildiği, ayrıca tazminat isteğine dayanak yapılan parsellerin kadastro tespitlerine esas alınan Ekim 1944 tarih 41 sıra numaralı tapu kaydının malikinin ise davacılar veya murisleri değil “İstanbul Vakıflar Baş Müdürlüğü” olduğu gözetildiğinde, davacılar vekilinin tazminat isteğine dayanak yaptığı taşınmazlar yönünden müvekkilleri veya müvekkillerinin murisleri adına oluşmuş bir tapu kaydı veya tapu sicili bulunmadığından, bunun doğal sonucu olarak davacıların tapu sicilinin tutulmasından doğan veya kaynaklanan bir zararı da söz konusu olamayacağına göre, mahkemece...

              Lehlerine yapılan kadastro tespiti iptal edilip tapuda malik sıfatı kazanamayanların, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında tapu sicilinden kaynaklı bir zararlarının olamayacağı tartışmasızdır. Bu açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde, davacı vekilinin tazminat isteğine dayanak yaptığı 3276 ve 3277 sayılı parseller 1999 yılında yapılan kadastro sırasında davacılar adına tespit edilmiş ise de, ...nin açtığı kadastro tespitine itiraz davası ile davacılar adına tapu kaydı oluşmadan kadastro mahkemesinin kesinleşmiş kararı ile davacılar adına yapılan kadastro tespitinin iptaline karar verildiği, ayrıca tazminat isteğine dayanak yapılan parsellerin kadastro tespitlerine esas alınan Ekim 1944 tarih 41 sıra numaralı tapu kaydının malikinin ise, davacılar veya murisleri değil “......

                Lehlerine yapılan kadastro tespiti iptal edilip tapuda malik sıfatı kazanamayanların, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında tapu sicilinden kaynaklı bir zararlarının olamayacağı tartışmasızdır. Bu açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde, davacı vekilinin tazminat isteğine dayanak yaptığı 3161 ve 3162 sayılı parseller 1999 yılında yapılan kadastro sırasında davacı adına tespit edilmiş ise de, ...nin açtığı kadastro tespitine itiraz davası ile davacı adına tapu kaydı oluşmadan kadastro mahkemesinin kesinleşmiş kararı ile davacı adına yapılan kadastro tespitinin iptaline karar verildiği, ayrıca tazminat isteğine dayanak yapılan parsellerin kadastro tespitlerine esas alınan Ekim 1944 tarih 41 sıra numaralı tapu kaydının malikinin ise, davacı veya murisleri değil “......

                  UYAP Entegrasyonu