Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ve ... adlarına, çekişmeli imar parselinin bulunduğu yerden başka bir yerdeki genel kadastroda orman olarak tapulama dışı bırakılan ve ihdasen Hazine adına tescil edilen 364 parselden gelen 830/1378 payın ise Hazine adına tapuya tescil edildiği, Hazine tarafından ... Köyü 76 sayılı parselin, kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içindeyken yine kesinleşmiş 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı savı ile açılan tapu iptal tescil davasının reddine ilişkin, ... Asliye 2....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.11.2001 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve mera olarak sınırlandırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 9.10.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu iptali, tescil ve sınırlama istemi ile açılmıştır. Mahkemece dava kabul edilmiş, kararı davalı temyiz etmiştir. Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden; çekişmeli taşınmazın 4753 sayılı Yasa uygulamasında mera tahsisinin yapıldığı, 31.10.1991 tarihli 2981 sayılı Yasaya göre yapılan kadastro işleminde arsa niteliği ile dava dışı belediye adına tespit ve tescil edildiği, daha sonra belediyenin satışı sonucu davalı gerçek kişi adına kayıt oluşturulduğu anlaşılmaktadır....

      Gerçekten, uygulamada kısaca “İmar Affı Kanunu” olarak da bilinen İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler Hakkındaki Kanunun 10. maddesinin (b) bendince Yasanın öngördüğü koşulların varlığı halinde bu gibi yerlerin belediye ve özel idareler adına tescili olanaklıdır. Ancak; belediye adına yapılan tescil yasanın aradığı şartlar yerine getirilmeden eksik ve yetersiz işlemler sonucu gerçekleşmiş ise bu tescil yolsuz tescildir. Kayıt, tapu siciline yolsuz tescil edilmişse bu kaydın iptali için her zaman dava açılma olanağı vardır. Bu nedenle çekişmeli taşınmazın belediye adına tescil nedeninin yolsuz olup olmadığı üzerinde durulması gerekecektir. 2981 sayılı “İmar Affı Kanunu”nun 10/b maddesi uyarınca bir yer ancak üzerinde imar mevzuatına aykırı olarak toplu binalar edilmiş hisseli veya özel parselasyona dayalı arsa ve arazilerde hisse miktarları ve fiili kullanma durumları dikkate alınarak hak sahipleri adına tescil edilebilir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kesinleşen orman sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil, elatmanın önlenmesi, kal ve beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi istemlerine ilişkin davadan dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükme yönelik temyiz itirazları hakkında; Dairemizin 02/06/2014 gün ve 2014/3622 - 2014/5911 sayılı ilâmıyla onama-bozma kararı verilmiş, süresi içinde davalı ... tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Orman Yönetimi, dava konusu taşınmazların kesinleşmiş orman tahdidi içinde kaldığını ileri sürerek tapunun iptali isteğinde bulunmuş, davanın kabulüne dair verilen karar, Dairece tapu iptal ve tescil kararları yönünden onanmıştır....

          GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME: Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleriyle bağlılık ve kamu düzeni ilkesi dikkate alındığında; Kamulaştırmasız el atılan arsa niteliğindeki taşınmaza, mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçen, usul ve yasaya uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre el atma bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi, taşınmazın imar durumu ve konumuna göre belirlenen bedelin uygun olduğu, 3402 sayılı yasanın 22A maddesi uyarınca yapılan yenileme çalışmaları sonrası dava konusu taşınmaz pasife alındığı ve yeni oluşan 16811 ada 9 parsel sayılı taşınmazın halen davacılar murisi adına kayıtlı olduğu, her ne kadar mahkemece eski parsel numarası üzerinden hüküm kurulmuşsa da İİK. 28. maddesi uyarınca tapuya yazılan müzekkere ile anılan hatanın düzeltilmiş olduğu anlaşıldığından, davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm...

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/12/2019 NUMARASI : 2017/746 ESAS, 2019/693 KARAR DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi (Tapulu Taşınmazda), Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı birleşen dosya davacılar vekili istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Yörede 1999 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında ... Köyü 101 ada 3 parsel sayılı 6125 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, kültür arazisi niteliği ile Eylül 1999 Tarih, 4 sıra numaralı tapu kaydına dayanılarak 2/B madde uygulama alanında kaldığı da belirtilmek suretiyle Hazine adına tespit ve tapuya tescil edilmiştir. Davacı, çekişmeli yerin kendisine ait Eylül 1987 tarih, 104 numaralı tapu kapsamında ... alanı olduğu iddiası ile dava açmış; mahkemece davanın reddi yolunda kurulan hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu kaydına dayalı olarak açılan iptal ve tescile ilişkindir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, çekişme konusu 677 ada 21 parsel sayılı taşınmazdaki 67/2016 payı kayden davalı ...'den satın aldığını, ancak yapılan imar uygulamasında bu paya bağlı olarak adına yazılması gereken 3669 ada 7 sayılı imar parselinin sehven önceki maliki...adına tescil edildiğini, ...in de diğer davalı ...'e satış yoluyla devrettiğini, davalılar adına yapılan tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek, iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı ..., çekişmeli taşınmazda davacıya sattığı paydışında payının bulunduğunu; diğer davalı ... ise, çekişmeye konu imar parselini iyiniyetle satın aldığını, satış bedelini ödediğini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalılar vekilleri ve dahili davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, aile konutu olduğu iddia edilen taşınmazın, bilgisi ve rızası olmaksızın davalı eş İsmail tarafından, diğer davalı ...'ye satıldığını ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile yeniden davalı eş adına tescilini ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasını talep etmiştir. Tapu iptali ve ve tescil davası nispi harca tabi olup, eksik harç tamamlanmadan müteakip işler yapılamaz. Mahkemece keşif yapılarak taşınmazın değeri belirlenmiştir....

                Yukarıdaki açıklamalar ışığında, HMK. nun 355. maddesine göre, kamu düzenine ilişkin husularda res’en, bunun dışında kalan husularda da, istinaf edenin sıfatı ve istinaf sebeplerine göre yapılan incelemede; Davacı vekilinin, dava dilekçesindeki çekme payının ihlaline ilişkin talebi hakkında olumlu- olumsuz bir karar verilmediği; Somut olayda dava değerinin, elatılan yerin zemin değeri ile yıkımı istenilen muhdesat (toprak, moloz vs.) değerinin toplamından (4.3.1953 tarih 10/2 Sayılı İ.B.K.) ibaret olacağı ve belirlenen bu değer üzerinden Harçlar Kanununun 26, 27, 28, 30 ve 32. maddelerinin öngördüğü şekilde işlemlerin yerine getirileceği ve gerekli olan harcın tamalanması; Ayrıca, davalı taşınmazının, ilk tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte tapu kaydının getirtilmesi gerektiği anlaşıldığından, ilk derece Mahkemesi kararının, HMK. nun 353/-1- a-4,6. maddeleri uyarınca ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                UYAP Entegrasyonu